Kıbrıs'ta işler karışık

A -
A +

Osmanlı'dan yadigar kalan Kıbrıs'ı da kaybetmek üzereyiz. Geçen hafta yapılan seçim adeta bir muammaya döndü. Sonuç kimin lehine ya da aleyhine oldu belli değil... Annancı muhalefet mi zafer kazandı? Denktaş'ın tezlerini destekleyen İktidar mı? Türkiye ne umuyordu ne buldu? Ya da KKTC devleti ne kaybetti? AB amacına ulaştı mı? Veya Rum kesimi ve Yunanistan Enosis hedefine bir adım daha yaklaşabildi mi? Mevcut tabloya göre İşin içinden çıkmak mümkün değil... Kafalar iyice karıştı! Ama ortada duran bir gerçek var... Türkiye Yavru Vatana yeterince kucak açmadı. Tam destek vermedi. KKTC'deki bölünmüşlük aynen Türkiye'ye de yansıdı. 'Milli dava'da devlet ile iktidar ortak tutum sergileyemedi. Devletin kurumları Denktaş'a açıktan destek verdiler... AK Parti iktidarı ise zikzaklı bir politika izledi. Önce Annan Planını destekleyen bir hava sergiledi. Ardından da Denktaş ile aynı paralelde hareket etmeye başladı. Dahası Türk ve Dünya Kamuoyu "Ver Kurtul" politikası izlendiği intibaına kapıldı. Böyle bir intiba verilmemeliydi... Hükümetin bu meseleyi tavizsiz bir şekilde çözmek istediğini biliyorum. Ama bu yönde girişimleri olduğunu gösterme imkanı bulamadı... Alternatif plan masaya getirilmeli Cumhurbaşkanı Denktaş önce dile getirdi. Ardından da Gül açıkladı. Annan Planına alternatif bir plan hazırlanıyormuş. Bu plan, Gül'e göre tamamen uzlaşmayı kapsayan bir plan. Karşı taraf da aynı tutumu sergilerse mesele çözülecek. Henüz detaylarını bilmediğimiz bu plan inşallah Türkiye ve KKTC'nin milli menfaatlerini koruyan bir plan olur... Biraz da Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti cephesine dönelim. Muhalefet AB ülkelerinden büyük destek alarak girdiği seçimde beklenen sonucu elde edemedi. İktidar da umduğunu bulamadı. Her zaman olduğu gibi bütün yük yine Denktaş'ın omzuna bindi. Müzakereci kişiliği ve taviz vermeyen tutumu ile tanınan Denktaş daha ılımlı bir tavır sergilemelidir. Bu adam ne zaman susacak! Artık "Çözümsüzlük" de "çözüm" de onun elinde. AB Komiseri Verheugen'e gelince... Bu adama kim sus diyecek? Her gün verdiği demeçlerle Türkiye ile KKTC'yi sıkıntıya sokuyor. Küstahça konuşmalarına son vermesi için ikaz edilmelidir. Verheugen hakarete varan sözler sarfederken AB ne yapıyor? Hiçbir şey... Gülerek seyrediyorlar. Neden mi? Çünkü işlerine geliyor da ondan... Sözün kısası... Milli koalisyon mu kurulur, yeniden mi seçime gidilir? Buna Denktaş ve Kıbrıs Türk halkı karar verecek. Ama ne yapılacaksa 1 Mayıs'a kadar bir an evvel yapılsın. Her geçen gün, milli davanın aleyhine işliyor. Alternatif plan hemen BM'nin önüne konulmalıdır. Rum kesimi de tavize zorlanmalıdır. Laf salatası yaparak zaman kaybettiğimiz takdirde varılacak sonuç bellidir: Masaya konulan "Annan Planı"nı bize aynen kabul ettirirler... Zira gidişat bu yönde gibi...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.