Kıbrıs'ta Rusya engeli aşıldı

A -
A +

> MOSKOVA Başbakan Erdoğan, 4 uçakla Moskova çıkarması yaptı. 600 Türk iş adamının katıldığı geziye KKTC Sanayi Odası Başkanının da iştirak etmesi dikkat çekiciydi. Gezimizin ilk gününde Sayın Başbakan, TOBB Başkanıyla birlikte başta bakanlar olmak üzere uçaktaki tüm iş adamları ve gazetecilerle tek tek dolaşarak sohbet etti. Bu gezi, rahmetli Özal'ın iş adamlarıyla yurtdışına yaptığı gezileri hatırlattı bize. Bu soğuk havada Moskova'da çok sıcak bir şekilde karşılandık. Hiçbir kontrol yapılmadan havaalanından hemen otobüslere bindik ve otelimize hareket ettik. İlk kez bürokratik eziyeti olmayan bir geziye şahit olduk. Bizler otele hareket ederken Başbakan Erdoğan, onuruna vereceği akşam yemeği için Rusya Devlet Başkanı Putin'in Moskova dışındaki çok özel konuklarını ağırladığı rezidansa gitti. Özel konutta, Putin' in Erdoğan'la baş başa akşam yemeği yediğini, bu yemeğe sadece tercümanların katıldığını öğrendik. Yemekten sonra Putin'in konutuna iki ülkenin Enerji Bakanları ile Gazprom Şirketinin yetkililerinin geldiği ve enerji konularının masaya yatırıldığı belirtildi. Aslında yemekte, ziyaretin konusu olan tüm konuların gündeme geldiği ve detaylarının dün Kremlin'de yapılan heyetlerarası resmi görüşmelere bırakıldığı söylendi. İki liderin yemeği eşsiz olarak gerçekleşti. Yemekten sonra Putin Erdoğan'a konutunu gezdirdiği de öğrendik. Yemeğin Moskova'daki soğuğa rağmen, çok samimi bir ortamda geçtiği söyleniyor. Asıl önemli görüşmeler dün yapıldı. Ekonomik ve sosyal konular ele alındı Heyetlerarası görüşmelere dün sabah saatlerinde Kremlin Sarayında başlandı. Önce Putin ve Yardımcısı, Başbakan Erdoğan ve Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen'in katıldığı 'dörtlü' bir görüşme gerçekleştirildi. Ardından geziye katılan tüm bakanların da iştirak ettiği heyetlerarası görüşmelere geçildi. Görüşmeler siyasi ve ekonomik konular olmak üzere iki ana bölümde yapıldı. Siyasi konularda, Kıbrıs meselesi ve KKTC üzerindeki izolasyonun kaldırılması, Türkiye-Ermenistan ilişkileri, Irak'taki son gelişmeler ve Irak'ın yeniden yapılanmasında Türkiye-Rusya iş birliği, Türkiye'nin AB üyeliği ve terör konularına değinildi. Ekonomik konularda ise genel olarak iki ülke arasındaki ticaret hacminin 25 milyar dolara çıkarılması, karşılıklı ticaretin önündeki yapısal ve bürokratik engellerin kaldırılması, turizm ve turizm yatırımlarının artırılması, Rus petrolünün Samsun- Ceyhan hattından Akdeniz'e ulaştırılması, doğal gazda fiyat indirimi, Rus doğal gazının Türkiye üzerinden üçüncü ülkelere pazarlanması, Türkiye'de doğal gaz depolama alanlarının yapımı, Rus şirketlerinin şehir içi doğal gaz dağıtım ihaleleri ile elektrik üretimi ve bölgesel dağıtım ihalelerine katılması, Karadeniz'de daha iyi bir iş birliği, yatırımlarda ve ticarette iki ülke arasındaki dengesizliğin giderilmesi, bavul ticareti ile ilgili sorunların giderilmesi gibi, bir dizi konuda görüşmeler yapıldı. Bazı konularda kararlar alındı, bazı konularda da yeni müzakere edilmeye başlandı. Bu resmi görüşmelerin ardından Putin ve Erdoğan, geriye katılan Türk iş adamlarının bulunduğu Prisedent Otel'e geldiler. Bizim de katıldığımız bu toplantıda TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, DİEK Başkanı Rona Yırcalı ve Kalebodur Şirketler Grubu Sahibi İbrahim Bodur yaptıkları konuşmalarda, Türkiye-Rusya ticari ilişkilerinin gelişmesi için alınması gereken önlemlerle Türk iş adamlarının karşılaştıkları güçlükleri ve yapılması gerekenleri Putin ve Erdoğan'ın huzurunda dile getirdiler. Bu toplantıda KKTC Kıbrıs Ticaret Sanayi Odası Başkanı da söz aldı. O da Referanduma "evet" dedikleri halde, KKTC üzerindeki ekonomik izolasyonun devam ettiğini belirterek bu izolasyonun kalkması için Başkan Putin'den yardım istedi. Putin'in Kıbrıs'a bakış açısı Putin ve Erdoğan bu toplantıda birer konuşma yaptılar. Toplantının sonunda Putin gazetecilerin sorularını cevaplandırırken bu toplantı ile ilgili detayları öğrenme imkanı bulduk. Kıbrıs meselesine Putin'in bakışı Türkiye için çok önem taşıyordu. Putin, bu konuda kendisine sorulan sorulara şöyle cevap verdi: "Kıbrıs konusunda referandumdan önce BM Güvenlik Konseyi'nde, getirilen kararı veto ettik. Vetodaki gayemiz referandumda iki halkın vereceği kararı etkilememek amacını taşıyordu. Bu konuda o zaman Türk Dışişleri Bakanlığını bilgilendirdik. Referandum yapıldı, bitti. Şimdi BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs konusundaki çabalarını destekliyoruz. Hatta bugün ben Sayın Annan'ı telefonla arayarak Kıbrıs konusundaki yapacağı girişimlere destek vereceğimizi bildirdim. Sayın Annan'ın adını taşıyan planı destekliyoruz. Annan Planı sonrasında varılacak bir çözüm tarafımızdan desteklenecektir. Olası oy verme konusunda önümüze gelecek belgeye göre Türkiye ile birlikte hareket edeceğiz.Önce BM planını, sonra izolasyonun kaldırılmasını görüşeceğiz. İzolasyonun kaldırılmasının acil olmadığını düşünüyoruz." İşte hiç yorum yapmadan Rusya Devlet Başkanının Kıbrıs konusundaki düşünceleri. Bence bu gezinin en önemli ve en kritik sonucu bu. Rusya, Kıbrıs konusunda önemli derecede tavır değiştirmiş durumda. BM Güvenlik Konseyi'ne Kıbrıs'la ilgili getirilecek bir kararı veto etmeyeceğinin sinyallerini veriyor. Rusya, Kıbrıs konusunda eskisi gibi Rumlarla kol kola değil, bizim yanımızda da değil. Güzel bir gelişme. Tarafsız olması bize yetiyor. Ticaretin gözünü seveyim, her şeye çare oluyor.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.