Kılıçdaroğlu'nun yolsuzluk iddiaları

A -
A +

Geçtiğimiz pazartesi günü TBMM'de bütçe görüşmeleri başladı. Bu görüşmelerde siyasi parti liderlerinin neler söyleyeceği ve Başbakanın ne cevap vereceği merak konusudur. Kamuoyu ve medya bu konuya ilgi gösterir. Pazartesi günü yine aynı ilgi vardı. Ana muhalefet partisi hükümetle ilgili çok önemli bir yolsuzluk dosyasını kamuoyuna açıklayacağını kendisine yakın basın organlarına sızdırmıştı. "CHP Lideri önemli bir yolsuzluk dosyasını açıklayacak" haberleri herkesi meraklandırmıştı. Özellikle yeminli AK Parti karşıtları ellerini ovuşturarak Kemal Bey'in neyi açıklayacağını merak ediyorlardı. Herkes kallavi bir yolsuzluk iddiası bekliyordu. Şahsen benim böyle bir beklentim yoktu. Çünkü Kemal Bey'in geçmişte gündeme getirdiği bütün yolsuzluk iddialarını yakından takip ettim. İddia ile söylüyorum hepsi fos çıktı. Hatırlayın yerel seçimler öncesinde Kemal Bey koltuğunun altında şişkin dosyalarla ve müfettiş edasıyla kanal kanal dolaşıyordu. Bir tarafta Melih Gökçek ile diğer taraftan Kadir Topbaş'la ilgili birçok yolsuzluk suçlamasında bulundu. Ama ne hikmetse bu yolsuzluk iddialarının hiçbirini savcılığa taşımadı. Seçimden sonra hem Gökçek hem de Topbaş başkan seçildiler. Bu iddiaların hepsinin boş olduğu, çamur atmak ve seçim atmosferinde seçmenin midesini bulandırmaktan öteye bir değer taşımadığı ortaya çıktı. Ancak bazı gazeteci arkadaşlarımı haklı olarak " Ana muhalefet lideri TBMM'nin çatısı altında 70 milyonun önünde hem de bütçe konuşmasında bir iddiada bulunacak ise bu önemlidir" dediler. Doğru söylediler ama Kemal Bey'i yeteri kadar tanımıyorlar. Normal olan bütçe konuşması gibi önemli bir sunuma hazırlanırken kılı kırk yarmak, bir saate yakın konuşma fırsatını iyi değerlendirmek, sarf edilecek her kelimeyi özenle seçmektir. Hem Bahçeli'nin hem Kılıçdaroğlu'nun ve Başbakanın konuşmalarını dinledik. Bahçeli ve Kılıçdaroğlu zayıf bir konuşma yaptılar. Hazırlıkları iyi değildi. Konuşmaları ile kendi gruplarını bile etkileyemediler. Her iki lider de iktidar alternatifi muhalefet partisi lideri ve başbakan adayı görüntüsü veremediler. Gazetecilerin çoğu konuşmaları dinledikten sonra, "Başbakan Erdoğan çok şanslı. Rakibi yok. Tek kale maç yapıyor. Muhalefet liderlerinin bu performansı ile millet bunlara ülke idaresini vermez" dediler. Haksız da değiller. Karşınızda 8 yıldır bu ülkeyi yöneten bir iktidar var. Sekiz yıllık icraatlarda ister istemez yapılmış yüzlerce hata bulursunuz, hesap sorarsınız. Ama Ana Muhalefet Lideri bula bula bir Kayseri milletvekilinin eline tutuşturduğu ve kendisini zor durumda bırakan bir iddia ile ortaya çıktı. Yazık ülke yönetimine talip olan bir siyasi partinin "dolandırıcılık ve resmi evrakta tahrifat yapma" gibi suçlardan 6 yıl hüküm giymiş bir sahtekarın iddialarına sarılması, ondan medet umması acınacak bir durum. 17 yıldır Kayseri'de başarılı bir belediye başkanlığı yapan, herkesin takdir ettiği ve örnek gösterdiği bir yöneticiyi suçlayacaksan iddiaları adam gibi araştıracaksın, belgelere bakacaksın, dersine iyi çalışacaksın. Ondan sonra milletin karşısına çıkacaksın. Eline tutuşturulan her kağıt parçasından medet umup koşa-koşa ekranlara çıkmayacaksın. Çıkarsan ne olur? Kayseri Belediye Başkanı çıkar, üç satırlık açıklamanın içinde 10 yalan-yanlış bilgi olduğunu belgeleri ile kanıtlar. Sen de inandırıcılığını kaybedersin. Sayın Genel Başkan hani sen yolsuzluk uzmanıydın? Bula bula mahkemeden hüküm giymiş, kuyruk acısı olan bir sahtekârın iddialarını mı buldun? Şimdiye kadar insanlarla, kurumlarla ilgili ortaya attığınız yolsuzluk iddiaları da bu iddianıza benziyorsa öbür tarafta yatacak yeriniz yok. Yolsuzluk iddiası çok ağır bir suçlama. Bu suçlamalarda bulunmadan önce araştırın, inceleyin, kanıtları bulun ondan sonra konuşun. Hem konuşun hem de savcılığa başvurun. Yoksa artık hiçbir iddianız ciddiye alınmayacak.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.