Türkiye yarın, yaklaşık üç aydır yaşadığı demokrasi şölenini seçim sandığında taçlandıracak. Demokrasinin en güzel buluşu sandık. Millet yarın sandığa gidecek: Elini vicdanına koyup kendisi, ailesi ve çocuklarının geleceği, ülkemizin geleceği için oy kullanacak. Bizlerin ve vatanımızın geleceği için en iyi hizmeti kim verecekse, bu ülkeyi muasır medeniyet seviyesine kimin çıkaracağına inanıyorsak o kadroya oy vereceğiz. Beğenmediğimiz, güvenmediğimiz siyasetçileri de oy vermeyerek sandıkta cezalandıracağız. Hak aramak için taşa, sopaya, "molotof"a ve silaha sarılmaya gerek yok. Oyumuza sarılacağız ve istemediklerimizi yolcu edeceğiz. Hizmetinden memnun olduklarımızı, vizyonunu-kadrosunu ve projelerini beğendiklerimizi de sandıkta oylarımızla ödüllendireceğiz. Benim, yarın oy kullanacak seçmen kardeşlerime bazı tavsiyelerim var: Oyunuzu kullanırken ideolojik davranmayın. Takım tutar gibi parti tutmayın. Kimin daha iyi hizmet edeceğine inanıyorsanız, kimi daha güvenilir ve inandırıcı buluyorsanız siyasi görüşünüz farklı da olsa ona oy verin. Maceraya, popülizme itibar etmeyin. Sırf oy almak için size neredeyse cennet vadedenlere yüz vermeyin, kanmayın. Uçuk-kaçık vaatlere inanmayın. İster A partisi, ister B partisi olsun fark etmez kimi iktidara getirecekseniz güçlü getirin. Sandıktan siyasi istikrarı sağlayacak bir sonuç çıkmazsa bunun bedelini hem biz hem de Türkiye öder. Dış politikada bağımsız davranan, güçlü bir ekonomi oluşturan ve demokratik bir anayasa ile ülkenin iç sosyal barışını sağlayacak bir hükümet istiyorsak oylarımızı bölmeyelim. En az 330 milletvekiline sahip bir iktidarı sandıktan çıkaralım. Hem bizim hem de ülkemizin lehine olan sonuç budur. Sandığa gitmemezlik yapmayın. İki eliniz kanda olsa da mutlaka sandığa gidin ve oyunuzu kullanın. Bu sizin vatandaşlık göreviniz. Bir oyu asla küçümsemeyin. Oyunuzun geçersiz sayılmaması için oy kullanırken kurallara uyun. Sandıkta hile, yönlendirme gibi oyunlar sezerseniz sandığa 15 metre mesafedeki güvenlik güçlerine hemen bildirin. Kimsenin tehdidine boyun eğmeyin. Sadece vicdanınızın sesine göre hareket edin. Ben yarın oy kullanırken, 13 Haziran'dan sonra Türkiye'de özgürlükçü sivil bir anayasa yapabilecek, Kürt sorunu, Alevi sorunu, inançlı insanların sorunu gibi sosyal sorunları cesaretle çözebilecek ve ülkeyi zenginleştirecek, refahı artıracak bir siyasi partiye oy vereceğim. İsrail yanlısı lobilerin, İngiliz ve ABD basınının yönlendirmelerine asla itibar etmeyeceğim. Çetelerle, Ergenekon ve terör örgütü ile gönül bağı olanlara oy vermeyeceğim. Silivri sanıklarına mahkemelerden aklanıp gelmeden oy vermeyeceğim. Mezhepçilik ve ırkçılık, bölücülük yapanlara oy vermeyeceğim. Yarınki seçimin ülkemiz, demokrasimiz ve İslam ve Türk dünyası için hayırlı sonuçlar vermesini diliyorum.