Yeni bir dünya inşa ediliyor ve Türkiye de bu yeni dünyada hak ettiği yeri alıyor. Daha önce defalarca kaçırdığımız muasır medeniyet seviyesi trenini bu kez yakalamak üzereyiz. Nice milada şahit olma şansına sahibiz biz. 24 Nisan 2004 tarihi de sadece Kıbrıs için değil Türkiye için de tarihi bir dönüm noktası olacak. Türk tarafı "Evet" der de Rum tarafı "Ohi" derse gibi senaryolara pek kıymet vermeyin. Çünkü bence iki taraf da sağduyularının sesini dinleyecekler ve kendi çıkarları için en doğru kararı verip, Annan Planına "EVET" diyecekler. Türkler de Rumlar da ayaklarına gelen bu tarihî fırsatı tepemezler. Çünkü adada çözümsüzlük herkesin aleyhine. Kimsenin Annan Planını reddetme lüksü yok. Sadece Kuzey Kıbrıs değil, Rum Kesimi de böyle bir lükse sahip değil. Kurulacak yeni devlet, Kıbrıslı Türkleri yeni dünyanın kopmaz bir parçası yapacağı için 1960 sonrası yaşanan kâbusların hortlayacağını zannetmiyorum. Ben eminim ki; üç kıt'anın düğüm noktasında yer alan Kıbrıs'ta yaşayanlar bu tarihî dönüm noktasında tarihî misyonlarını doğru okuyacaklar. Bir devlet olarak varlığı tanınmayan Kuzey Kıbrıs halkı büyük bir izolasyon duvarını "EVET" oylarıyla yıkacak. Duvarlar tarihe karışacak! Sadece Kıbrıslı Türkler mi izolasyondan kurtulacak? Elbette değil. Bu anlaşmayla Türkiye'nin önündeki o yüksek barajların da yıkılışına şahit olacağız. Çünkü, Kıbrıs kördüğümünün çözülmesiyle dış politikamızda çok değerli bir kredi kazanacağız. Önümüzdeki aylarda Avrupa Birliği ile aramızda yükselen ve aşılmaz sandığımız nice duvarın birer birer tarihin sayfalarına gömüldüğünü göreceğiz. Bir düşünün. 30 yıldır ilk kez dünya kamuoyu Türkiye lehine tavır koyuyor. Türkiye'yi tutumundan dolayı takdir ediyor. Türkiye'yi ve Kıbrıs'ı bu çözümsüzlük batağından çıkaran kadroları ne kadar tebrik etsek az. Kıbrıs'ı çözmüş bir Türkiye'nin, dış ilişkilerinde daha cesaretli, girişimci politikalar izleyeceğine hep beraber şahit olacağız. AB hedefine ulaşabilirsek, işsizlikte önemli azalma ve milli gelir seviyesinde artış olacak... Kıbrıs Türkü'nün Birleşik Kıbrıs devleti altında kimliğinin tanınmasıyla birlikte rahatlayacak olan ekonomimiz, yabancı sermayenin de yıldız ekonomileri arasında sayılacak. Uluslararası sermaye iç ve dış politikada rüzgârı arkasına alan bir Türkiye'ye yatırım yapmayacak da nereye gidecek? AB ilişkilerimiz daha düzenli devam edecek ve hedefe daha kolay ulaşacağız şüphesiz...Türkiye de, Kıbrıs da Avrupa Birliği'nin önceden yararlanamadığı fonları kullanabilecek. Artık anılarda yaşayacak Özellikle "Büyük Orta Doğu Projesi"nde Türkiye daha etkili olacak. En önemlisi de bütün bunların 2004'te büyük ilerleme kaydedecek sorunlar olması. Yeter ki kıymetini hepinizin bildiğine emin olduğum istikrarımızı yitirmeyelim. Türkiye'nin önünde aşılamayacak hiçbir sıkıntı kalmadı. Yarım asırdır çözülmez sanılan Kıbrıs sorununu da tarihin bir parçası haline getiriyoruz bugünlerde. Ve bütün bu dönüşümlere bizzat şahit olduğumuz için ilerde çocuklarımıza, torunlarımıza anlatacak çok güzel anılarımız olacak. Türkiye'nin bugün kat ettiği mesafeleri onlara anlatırken yüzünüzde yer alacak tebessümü şimdiden görür gibiyim. Çünkü onlar Avrupa Birliği üyesi bir ülkede yaşayacaklar. Bizim kuşaklar boyu yaşadığımız onca sıkıntı, kriz onların hiç anlayamayacakları tarihî olaylardan ibaret kalacak...