Laik cumhuriyet nasıl korunur?

A -
A +

Türkiye Cumhuriyeti Devletini, diğer İslam ülkelerinden ayıran ve onu batı dünyasına yaklaştıran en belirgin özelliği, cumhuriyetimizin laik karakteridir. Aslında, halkının büyük çoğunluğu Müslüman olan ülkemizde toplumun 'laiklik' ile ilgili sorunu yoktur. Kanaatimce sistemin laik yapısı en çok da inançlarını özgürce yaşamak isteyen bireyler için zorunlu bir ihtiyaçtır. Sorun olan 'laiklik' ilkesinin gerçek anlamda uygulanmamasıdır. 'laiklik' bir taraftan din ve vicdan özgürlüğünün diğer taraftan da devletin din esaslarını göre değil akıl, ilim ve evrensel değerlere uygun olarak yönetilmesinin sigortasıdır. Elimizi vicdanımıza koyup, laikliğin din ve vicdan özgürlüğünü koruyan öğesinin uygulandığını söyleyebilecek durumda mıyız? Ülkemizde bugüne kadar yapılan tüm kamuoyu yoklamalarında devletin din esaslarına göre yönetilmesini talep edenlerin oranı yüzde 5-6'ları geçmemiştir. Bu talep sahipleri marjinal kalmaktadır. Toplumumuzun yüzde 95'inin cumhuriyetin temel değerleri ile bir sorunu yoktur. Yüzde 5-6 düzeylerindeki bir yaklaşımı, yüzde 50-60'lardaymış gibi gösterip 'laik cumhuriyet' elden gidiyor demek inandırıcı değildir. 1940'lı yıllardan günümüze kadar, bir taraftan irtica, diğer taraftan da bölünme korkusu ile yaşadık. Hâlâ bu korkular pompalanıyor. Laik cumhuriyet ve üniter yapı gerçekten de tehlikedeyse; laikliği de, bütünlüğü de demokrasi ile koruyabiliriz. AB'ye tam üye olmakla koruyabiliriz. Baskılarla, yasaklarla, diktatörlükle ve en vahimi siyasi partileri kapatarak asla koruyamayız. Laiklik meselesini başka gerçek kavgaları kamufle etmek için kullanırsak cumhuriyet düşmanlarının sayısını artırmaktan başka bir amaca hizmet etmemiş oluruz. 'Laik cumhuriyeti korumak' anlayışı sivil siyasete müdahalenin bir aracı haline gelmemelidir. Laiklik demokrasi ile taçlandırılmış bir cumhuriyette daha iyi korunur. 'laik cumhuriyeti koruyorum' maskesi altında TBMM'ye ve millet iradesine demokrasi dışı yollarla müdahale, milletin rejime olan inancını zayıflatmaktadır. Egemenliğin kullanımı ve ekonomik gücün paylaşımında kurumlar ve sermaye anlaşabiliyorsa 'laik cumhuriyet' tehlikede değil, anlaşamıyorlarsa 'laik cumhuriyet' tehlikeye giriyor. Bir taraftan toplumun inançları, diğer taraftan da Atatürk, cumhuriyetin temel değerleri gibi bu milletin ortak değerleri olan kavramlar üzerinden siyaset yapılıyor ve bu kavramlar gerçek kavgayı kamufle etmekte kullanılıyor. Mesela CHP, "Nasıl seçim kazanırım?" sorusuna cevap aramak yerine 'iktidarı seçim dışı yollarla nasıl devirebilirim' anlayışına giriyor. Cumhuriyet değerlerini korumak konusunda hassasiyet taşıyan kurumlara hedef gösteriyor; "laiklik elden gidiyor" diye. Unutmayalım iyi bir demokrasi olmadan cumhuriyet değerleri polisiye tedbirlerle korunamaz. İyi bir demokrasi olmadan iyi ve güçlü bir ekonomi de olmaz.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.