MHP'de olup bitenler

Seçimlere çok kısa süre kala MHP'de olup bitenler üzücü ve can sıkıcı. İnsanların zaaflarının siyasi çıkar sağlamak maksadıyla ortaya dökülmesi hoş bir durum değil. Siyasi rekabet normaldir ama bu rekabette bu tür rezilliklerin kullanılmasını doğru bulmuyorum. MHP Genel Başkan Yardımcılarının milliyetçi-muhafazakâr tabanı rahatsız eden bu rezillikleri MHP liderine ve MHP'ye mal edilemez. Ancak MHP yönetimi de mutlaka kendi öz eleştirisini yapmalı ve gerekli tedbirleri almalıdır. Ülkücü olmanın ilk şartı ahlaklı olmaktır. MHP çatısı altında siyaset yapmak isteyenler herhalde bir elemeye tabi tutuluyordur. Bu konuda Sayın Bahçeli'nin titiz davrandığını biliyoruz. Ancak ortaya çıkan tablo MHP üst yönetiminin yeteri kadar titiz davranmadığını gösteriyor. Sayın Bahçeli'ye düşen ilk iş; bu tür ilişkilerin içinde olan ve ahlaki yönden zaafları bulunan insanların MHP gibi gelenekleri olan bir partide Genel Başkan Yardımcılığı koltuğuna kadar nasıl gelebildiklerini incelemek ve bu tür zaafları olan insanları partiden derhal ihraç etmektir. Sayın Bahçeli önce parti içinde üzerine düşeni yapmalı sonra da dönüp bu zaafları çekip yayanlardan hesap sormalı. Kasetleri çıkan veya çıkabilecek olan bazı siyasetçilerin yaptığı ahlaki bir zaaftır. Ama bu zaafları onları ve eşlerini bağlar. Ancak onların bu zaaflarını çekip yayanların yaptığı ise suçtur. Bu suç çıkar sağlamak için işlenmiştir. Zaafla suç aynı kategoriye konamaz. Diğer taraftan bu komplonun parti içi hesaplaşmaların bir ürünü olduğu iddiaları da dile getiriliyor. Yargı harekete geçti, soruşturmayı başlattı. Yargının soruşturması tamamlanmadan MHP'nin olayı hükümete veya birilerine fatura etmeye kalkışmasını da doğru bulmuyorum. Başbakan Erdoğan'ın siyaset yapma tarzında bel altı yöntemlere tevessül ettiğini bugüne kadar görmedik. Son yıllarda MHP'nin milliyetçi-muhafazakâr çizgisinden kaymalar olduğunu, partinin muhafazakâr çizgisinin çökmek üzere olduğunu, ulusalcıların partiye musallat olduğunu yazıp uyardık. Fikirlerimizden istifade etmek yerine küfür ve tehdit aldık. MHP'nin Türkiye'nin toplumsal realitesi olan ve STK gibi çalışan cemaatlerle kavga etmesi, onları dışlaması doğru bir siyasi tercih midir? MHP yönetiminin tabanının inanç ve düşüncelerine göre her şeyi yeniden gözden geçirmesi gerekiyor. Yoksa şantajcılara daha çok malzeme olurlar.