MHP'nin görüp CHP'nin görmediği

A -
A +

Kasım 2007 tarihinde yapılması gereken genel seçimleri 22 Temmuz'da neden yaptık? 22 Temmuz'da çöl sıcaklarında seçime neden gittik? İktidar partisi Sayın Abdullah Gül'ü cumhurbaşkanı adayı gösterdi. Ana muhalefet partisi, önce mevcut meclisin millet iradesini tam olarak yansıtmadığını öne sürdü. Sonra bu meclisin görev süresi doldu, yeni meclisin cumhurbaşkanını seçmesi daha uygun olur dedi. Bu gerekçelerin hiçbiri karşılık bulmayınca bu ülkede başbakanlık ve Dışişleri Bakanlığı yapmış bir insan için, "Sayın Gül cumhurbaşkanının taşıması gereken nitelikleri taşımıyor" engelini ortaya attı. Bu iddiasını elle tutulur bir gerekçeye dayandıramadığı için bu da toplumda karşılık bulmadı. Bunun üzerine CHP, milletten kopuk fildişi kulelerinde yaşayan bir takım bürokratik elitle, halkını beğenmeyen yazar-çizer takımının dolduruşuyla meclisi kitledi. Sayın Baykal, DP ve ANAP'ı da terkisine alarak meclis çatısı altında çözülmesi gereken bir sorunu mahkemeye taşıdı. Yüce mahkemenin herkesi şaşırtan kararı ile süreç kilitlendi ve seçime gidilmek zorunda kalındı. Seçimden önce bu süreci kilitleyen Baykal, "Zafer kazanmış kumandan" edasıyla ağzı kulaklarında hergün bir televizyon kanalında boy gösterdi. Tüm öngörülerinin doğru çıktığını iddia ediyordu. Oysa hem sayın Baykal, hem onu dolduruşa getiren milletten kopuk gazeteci ve televizyoncular farkında olmadan AK Parti'nin değirmenine su taşıdılar. Bazı yeminli sağ siyaset düşmanı gazeteci ve televizyoncular Sabih Kanadoğlu gibi millet iradesine saygı duymayan emekli bürokratlar ve Sayın Baykal'ın katkıları sayesinde yüzde 37- 40 bandında oy alabilecek AK Parti, yüzde 47 oy aldı. Seçime katılma oranı temmuz sıcağında yüzde 87'yi buldu. Meclis'te her görüş kendisini temsil etme imkanı buldu, 7 parti meclise girdi. CHP'nin vekil sayısı 180'lerden 99'a düştü. Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde CHP'nin peşine takılmış görüntüsü veren Ağar ve Mumcu'yu millet sandıkta çok fena cezalandırdı. Yine aynı süreçte meclis çatısı altından kaçarak millet yerine demokrasi dışı güçlerden medet uman CHP'yi sandıkta hırpaladı. DSP seçmeninden aldığı oyları da hesaba katarsak aslında CHP'nin oyları düştü. Sağ seçmenin memnuniyeti Bu seçim sonuçlarını her parti kendi içinde değerlendirdi ve birtakım sonuçlar çıkardı. AK Parti Abdullah bey'den başka bir ismi aday göstermesinin seçmene karşı yanlış olacağına karar verdi ve tekrar aday gösterdi. MHP kurmayları seçim sonuçlarını doğru analiz ederek seçimden hemen sonra meclisi kilitleyen ve sivil siyaset alanını daraltan 367 şartı konusunda yalpa yapmadan net bir tavır sergilediler. MHP, bürokrasinin de desteği ile bu süreci istediği gibi yöneten Baykal'ın elinden inisiyatifi aldı. MHP, CHP'nin terkisine binmedi. MHP'nin bu tutumunun milliyetçi-muhafazakar seçmen ile demokrasi hassasiyeti olan seçmende oluşturduğu memnuniyeti tahmin edemezsiniz. MHP'nin bu tutumu millet nezdinde önemli bir karşılık bulmuştur. Bu demokratik tavır geleneksel sağ tabanda memnuniyete yol açmıştır. CHP, cumhurbaşkanlığı seçiminde meclis dışında kalarak kendisini iyice yalnızlaştırmış ve ana muhalefet görevi MHP'ye geçmiştir. MHP'nin tarihi bir kararla siyaset alanındaki kilitlenmeyi açması, siyaseti normalleştirmesi hem demokrasimize hem de bu partiye önemli kazanımlar sağlayacaktır. Abdullah Gül'ün Cumhurbaşkanlığının engellenmesi Baykal için bir başarı, MHP için handikap olur. MHP seçimden sonra 3-4 çıkış yaptı, hepsinde 12'den vurdu. Bu partinin cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili tavrı, Türk-İslam sentezini benimseyen seçmen kitlesiyle sarsılmış olan gönül bağının tamirine ciddi katkı verecektir. MHP'nin seçim sonuçlarından çok akıllıca dersler çıkardığı, CHP'nin ise seçim sonuçlarını inceleme ve bu sonuçlardan ders çıkarma niyetinde olmadığı, yüzde 15-19 bandındaki tabanını korumaktan başka bir projeye sahip olmadığı görüldü. CHP böyle devam ederse önümüzdeki dönem sol cenahta yükselen yıldız DSP olacak gibi görünüyor.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.