Milleti Meclis'ten soğutmayın!

A -
A +

Birkaç gün önce Meclis'te yaşananlara herkes tepki gösteriyor. 2003 yılından bu yana Meclis'te bu tür görüntülere şahit olmamıştık. Bu tarz siyaset yapma üslubu ve yöntemi artık geride kalmıştı. TBMM saygınlığını yeniden kazanmış, siyasetçiye olan güven artmaya başlamıştı. Cumhurbaşkanı adaylığı için müracaat eden bir vekilin dövülmesi, başka bir vekilin meclis salonundaki bir kavga esnasında kalp krizi geçirerek hayatını kaybetmesi gibi kötü görüntüleri unutmaya başlamıştık. Meclis'te son yaşanan yumruklaşma olayı, tüm bu kötü görüntüleri bize tekrar hatırlattı ve umutlarımızı kırdı. Sebep olanları kınıyoruz. Bilerek veya bilmeyerek Yüce Meclis'in saygınlığına zarar verdiler. Nedir tartışılan konu? Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Dinçer hakkında verilen gensoru önergesinin görüşülmesi. Önerge sahipleri kürsüye çıkıyor; bu konu ile ilgisi olmayan ve oraya taşınmaması gereken başka şeylerden bahsediyorlar. Önemli olan gerçek değil algıdır. Siyasi tartışmaların içine eşlerin taşınması başka bir ayıptır. İnançlı insanlar bu tür imalarda bulunmazlar. Başbakanın eşinin GATA'ya yapmak istediği hasta ziyaretinin baş örtüsü nedeniyle engellenmesi hem insani açıdan, hem de nezaket kuralları açısından demokratik bir ülkede kabul edilebilecek bir davranış değildir. MHP'ye yakışan tutum bu yasağı, bu engellemeyi eleştirmektir. Milliyetçi-muhafazakâr çizgideki MHP tabanı bu konuşmadan rahatsız olmuştur. Memleketin birçok iş ve dış sorunu orta yerde dururken bu türden saçmalıklar üzerinden muhalefet yapmak MHP'ye yarar sağlamaz. Muhalefet etmek için bir densizin sözünü meclis kürsüsüne taşımaya ve yasakçı bir zihniyeti savunuyor görüntüsü vermeye ihtiyaç yok. MHP'nin, muhalefet etme biçimini tekrar gözden geçirmesi lazım. Kaba kuvvete, sokak hareketlerine, şiddete tahammül etmeyen Sayın Bahçeli'nin, tüm bu olup bitenlere sessiz kalması herkesi şaşırtmıştır. MHP tabanının, CHP'ye benzer bir muhalefet tarzını onaylayacağını sanmıyorum. Kendisinden bu tür davranışları hiç beklemediğim MHP Milletvekili Eski Sağlık Bakanı Osman Durmuş kürsüye çıkıyor ve, "Siz peygamber kabul edilen başbakanın eşini nasıl içeri almazsınız, sizi beyaz yakalılar sizi!.." biçiminde alaycı bir ifade kullanıyor. Meclis'in gündemindeki konu ile bunun ne alakası var? Bu sözler çirkin değil mi? Başbakanın eşinin baş örtüsü sebebiyle GATA'ya alınmamasını alaycı bir tavırla savunmak MHP'li bir vekile, hele hele Osman Durmuş'a yakışır mı? Bu tahrik edici sözlerin, Müslüman Türk halkını yaralayacağı hesap edilemedi mi? Bir hanımefendiye "rencide edici söz" söylemek bir vekilin hakkı mıdır? Ülkenin tartışılacak birçok sorunu varken Peygamber Efendimizi Meclis kürsüsüne taşımak ve günlük tartışmaların malzemesi yapmak yanlıştır. TBMM çatısı altında milletin iradesini temsil eden her vekil şunu iyi bilmelidir: Biz seçmenler sizi oraya kavga edin, yumruklaşın, çocuklarımıza- gençlerimize kötü örnek olun diye göndermedik. Kafa kafaya verip sorunlarımıza çözüm bulun diye oy verdik. Sebep olduğunuz bu görüntüler geçmişte insanların Meclis'e-sivil siyasete ve siyasetçiye güvenini yerle bir etti. Demokrasi dışı girişimler bu tür görüntüler nedeniyle hoş görüldü; kimse tankların önüne çıkmadı, sokağa dökülüp darbelere-muhtıralara direnmedi. Bu milletin Meclis'ten umudunu kesmesine sebep olursanız tarih sizi affetmez.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.