Neden 'Evet' diyeceğim

A -
A +

Değerli okuyucularım, yarın sandık başına gidip Anayasa değişikliği için oy kullanacaksınız. Türkiye Ramazan Bayramı'ndan sonra inşallah Pazar günü de Demokrasi Bayramı yaşayacak. Oy kullanma hakkı demokrasilerde en kutsal haklardan birisi. Unutmayın, Pazar günü ne iktidar partisinin icraatlarını ne de muhalefet partilerinin performansını oylamayacağız. Bu Anayasa değişiklik paketinin biz ve ülkemiz için yararlı olduğunu düşünüyor isek 'evet' hanesine, zararlı olduğunu düşünüyor isek 'hayır' hanesine mührü basacağız. 12 Eylül darbesinin mimarı Kenan Evren 'hayır' oyu verecekmiş. Kenan Evren gibi darbecilerle aynı safta olmamı beklemiyorsunuz herhalde. Ben önce 'yetmez ama evet' diyenlerdenim. HSYK Başkanvekili ve Yargıtay Başkanı'nın konuşmalarını dinledikten sonra 'inadına evetçi' oldum. Pazar günü oylamada neden 'evet' diyeceğim? Çünkü bu Anayasa değişikliği milletten geçerse; darbecilere dava açacağım, hesap soracağım. Astıkları 50 gencecik fidanın, işkence ettikleri yüzbinlerce insanın hesabını soracağız. AB ile tam üyelik müzakerelerine başlamış olan ülkemizin Anayasası, utanç verici geçici 15'inci maddeden kurtulacak. Vesayet rejiminden kurtulmak için 'evet' diyeceğim. Bu değişiklikler olursa biz milletin iradesi; generallerin, Yargıtay Başkanının, Danıştay Başkanının, HSYK üyelerinin, Anayasa Mahkemesi'nin iradesinin önüne geçecek. Bu değişiklik gerçekleşip askere sivil yargı yolu açılırsa bazı çılgın generallerimiz artık rüyalarında darbe göremeyecekler. Askeri savcılar çeşitli uyduruk bahanelerle sivilleri askeri mahkemelerde yargılayamayacaklar. Askerler, seçilmişleri yönetmek ve yönlendirmekten vazgeçmek zorunda kalacak. Türkiye'de yargıda devam eden önemli davalara istediği gibi müdahale eden, davaya bakan hakimi değiştirerek Susurluk davasının üstünü kapatan, 28 Şubat sürecinde sırtlarında cüppeleri ile Genelkurmay'a koşa koşa giderek generallerden brifing alan ve bu brifingi ayakta alkışlayan, Genelkurmay Başkanının emri ile Şemdinli Savcısını meslekten atan, diplomasını yok eden derin devletin güdümündeki mevcut HSYK'dan kurtulmak için 'evet' diyeceğim. Türkiye'nin AB müzakerelerinin devam etmesi ve bu değişiklikle sağlanan bireysel özgürlüklerin Anayasaya girmesi için 'evet' diyeceğim. AK Parti'ye açılan kapatma davası sürecinde Türkiye 20-30 milyar dolar kaybetti. 25 milyar dolar teklif edilen Telekom özelleştirmesini engelleyen bir Yüksek Mahkeme yüzünden bu ülke 20 milyar dolar kaybetti. "Bu Anayasa değişikliği iş mi, aş mı getirecek?" diyenlere cevabım 'evet'tir. İleri demokrasi olmadan, ileri gelişmiş ekonomi olmaz. Demokrasisi güçlü olan ülkelerin ekonomisi de güçlü. Türkiye'de kişi başına milli gelirin 10 bin dolar sınırı aşıp 20 bin dolara çıkması için 'evet' diyeceğim. Ama 'hayır' diyen herkesin de fikri ve tercihine saygı göstereceğim.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.