Ana muhalefet partisi lideri son bir aydır erken seçimi dillendiriyor. Son bir yıldır erken seçim talebi neredeyse tamamen gündemden düşmüştü. Cumhurbaşkanlığı seçimi yaklaşınca tekrar gündeme gelmeye başladı. Erken seçimi isteyen CHP'mi yoksa Cumhurbaşkanı Sezer mi? İddialara göre Cumhurbaşkanı Sezer önce yeni seçilen MHP yönetimini kabulünde, sonra da İsmet İnönü'yü anma töreninde İnönü'nün torunu, CHP milletvekili Gülsüm Bilgehan'a erken seçim düşüncesini aktarmıştı. Peki Meclis'te çoğunluğa sahip AK Parti erken seçim istemez ise (ki istemiyor) nasıl olacak bu iş? İktidarı erken seçime zorlamak için CHP'lilerin topluca istifası konuşulmaya başlandı. Acaba bu da mı Sayın Sezer'in fikri? Doğrusu merak ediyorum. CHP'lilerin istifasının Meclis çoğunluğu tarafından onaylanması gerekiyor. Şu anda böyle bir şey mümkün olabilir mi? Bana gerçekçi gelmiyor. Olmayacak bir dua bu. Pratikte uygulama imkanı olmadığı biline-biline ortalığı karıştıracak ve ülkeyi germek için ortaya atılmış bir senaryo. Eğer CHP gerçekten erken seçim istemiş olsaydı 2005 yılının başından bu yana bu konuyu ülkenin gündemine oturtur ve 2006 sonbaharında hükümet erken seçime gitmek durumunda kalabilirdi. Şu anda bile hiçbir muhalefet partisinin can-ı gönülden erken seçim istediğine inanmıyorum. Sadece siyaseten istiyor gibi yapıyorlar. Konunun tekrar gündeme gelmesinin sebebi eğer doğru ise Sayın Sezer'in önerileridir. Ama birkaç hafta sonra gündemden düşer. Belki inanmayacaksınız, belki siz okuyucularıma komik gelecek ama muhalefetin asıl isteği Mayıs 2007'de Başbakan Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı olması, Kasım 2007'ye kadar hükümetin biraz daha yıpranması ve AK Parti'nin Erdoğan'sız seçime katılması... Sayın Başbakan'ın Cumhurbaşkanlığına aday olup olmayacağını bilmiyoruz. Ama emin olun Tayyip Beyin aday olduğu gün muhalefet partileri kurban kesecektir! Onların hesabına göre Erdoğan'ın liderliğinde seçime girmeyen AK Parti'nin oy kaybı en az yüzde 10'dur. "Erken seçime gidelim, Erdoğan Cumhurbaşkanı olmasın" çığlıkları muhalefetin bayağı inandırıcı oynadığı siyasi bir tiyatrodur. Bundan emin olun. Eğer gerçekten söylemiş ise (ki şu ana kadar yalanlanmadı) sayın Cumhurbaşkanı'nın erken seçim için telkinde bulunması günlük politikaya bir müdahaledir. Anayasa Cumhurbaşkanı'nı devlet organları arasında koordinasyon sağlamakla ve tarafsız kalmakla yükümlü kılmıştır. Böyle bir müdahale tarafsızlığını bozar. Bunu tehlikeli buluyoruz. Normal seçim zamanına 11 aylık bir süre kalmış iken neden erken seçime gidilsin? Bana mantıklı bir tane erken seçim gerekçesi gösterin. Ülkede ekonomik kriz mi var, bir yönetim krizi mi söz konusu, TBMM çalışmıyor mu? İnanmadan, içlerine sinmeden, laf olsun diye ileri sürülen tek gerekçe bu Meclis Cumhurbaşkanını seçmesin. Neden? Anayasa açık, işinize gelince onu rehber gösterip işinize gelmeyince kaldırıp bir kenara koyamazsınız. İddia edilen mantıktan hareket edilecek olsa, sayın Sezer'i Cumhurbaşkanı olarak seçen Meclis'in yüzde 80'ini, bu millet iradesi 2002 Kasım'ında meclis dışına itti. O mantıkla bakılırsa 2002 Kasım'ından bu yana sayın Sezer millet iradesinin büyük bir bölümünü temsil etmiyor. 2002 Kasım'ında sayın Sezer de kendisini seçen milletvekillerinin millet iradesi ile siyaset sahnesinden silindiği gün Cumhurbaşkanlığı'ndan istifa mi etmeliydi? Bu gerekçe gördüğünüz gibi son derece tutarsız çifte standart içeriyor. TOBB; TÜSİAD; sendikalar, milletin büyük bir bölümü erken seçim istemiyor. Aslında muhalefet partileri de istemiyor. Peki isteyen kim? AK Parti Hükümetinden nemalanamayan bazı uyanıklarla Türk siyasetini her dönem millete rağmen-millet iradesini hiçe sayarak dizayn etmeye alışkın yüksek düzeyli bürokrasi. CHP'yi dolduruşa getirmekten tutun da halkı-sivil toplumu sokağa dökme çabalarına kadar her yola başvuruyorlar, vurmaya da devam edecekler. Nisan 2007'ye kadar birçok trajikomik olayla-komployla senaryo ile karşılaşacağız. Herkes uyanık olsun, dolduruşa gelmesin. Yoksa olan ülkemize-milletimize olur.