ODTÜ arazisi Ankaralıların...

A -
A +
"Eskişehir Yolu" olarak adlandırılan Ümitköy-Kızılay arasındaki yol, araç trafiği açısından Ankara'nın en yoğun olan yolu. Özellikle sabahları o yolda seyrederken kendinizi İstanbul'da zannediyorsunuz. Çünkü hâlâ Ankara'nın duran trafiği, İstanbul'un akan trafiğine benziyor. Ama Ümitköy-Keçiören ve Sincan metrosu henüz hizmete girmemesine rağmen şu haliyle bile Ankara'nın trafik sıkıntısı İstanbul'un onda biri bile değil.
Eskişehir yolu arterinin trafik yükünü hafifletmek için ODTÜ arazisinden bir şekilde geçmek zorundasınız. Fiziken başka imkân yok. Bugün üzerinde fırtınalar koparılan yol, yıllar önce Karayalçın döneminde planlanmış olan bir yol. Karayalçın 1991'de bu yol için ODTÜ yönetiminden izin aldı. Bugün Gökçek de ODTÜ Rektörü ile başlangıçta yol için anlaştı. Fakat ODTÜ'lü bazı öğrenciler, yol projesine karşı çıktı. ODTÜ'yü kendilerine Taksim ve Kuğulu gibi daimi eylem üssü olarak seçen tüm marjinal gruplar, mal bulmuş mağribi gibi hemen bu işi kullanmaya başladılar. CHP'li vekiller destek verdi. Tüm itirazlara rağmen şehrin ihtiyacı olduğunu düşünen Gökçek projeden geri adım atmadı. ODTÜ Rektörü ile iki kez bir araya geldi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, ODTÜ Rektörünün önerilerini de dikkate alan bir plan yaptı ve planı askıya çıktı.
Mahalli seçimler için geri sayımın başlaması, kış aylarında yol yapma ve asfalt dökme zorlukları gibi sebeplerle; belediye ekipleri planın askı süresi dolmadan dokuz günlük bayram tatilini de değerlendirerek işe başladılar. ODTÜ Rektörü, biraz da muhalefetin ve bazı grupların baskısıyla feryat ediyor; "askı süresi dolmadan işe başladılar. Fidanları söktüler mi, kestiler mi? Bilmiyoruz" diyor. Askı süresinin dolması beklenseydi daha iyi olurdu. Fakat ne değişecekti? Kışa ramak kala 15-20 gün vakit kaybedilince ne değişecekti? Aynı güzergâhta aynı kazı yapılmayacak mıydı? Ankara'ya milyonlarca ağaç diken bir Belediye Başkanı; taşınabilecek ağacı keser mi? Onun yeşil hassasiyeti Rektörden az mı?
ODTÜ, arazisi devlet hazinesinden tahsis edilmiş bir devlet üniversitesi. Her türlü siyasi akımın, aşırı uçların kök saldığı bir yer. Kimsenin babasının malı değil orası. Gökçek ne yaparsa yapsın, 'planın askı süresini beklese de/beklemese de, her ağacı söküp taşıdığını kameralarla tespit de etse' sol gruplar yol üzerinden arıza çıkaracaklardı. Rektör Bey ayıp ediyor. Olayı kaşıyor.
Unutmayalım yeryüzünde yaratılan her şey, yaratılanların en değerlisi olan insan içindir. Onun mutluluğu, refahı ve sağlığı, huzuru için ağaç da kesilir, dağ da delinir. Avrupa ve Amerika'da uçsuz bucaksız otobanlar, ağaç kesilmeden mi yapıldı?  Belediye Başkanı, biri gidince yerine 10 ağaç gelecek diyorsa ona itibar etmeliyiz. Başbakan Erdoğan, "yol uğruna her şey feda edilir. Yol medeniyettir. Yolun üzerinde cami bile olsa yıkar başka yere yaparız" diyor. Gerçekten yol engel tanımaz. Bir trafik kazasında kaybetme ihtimalimiz olan bir can için bin ağaç feda edilir. O yol bittiğinde çok insan yaptıklarından ve söylediklerinden dolayı utanacak.
ODTÜ ve ODTÜ arazisi marjinal sol grupların eylem üssü değil. Tüm Ankaralıların ortak malıdır. İhtiyaç halinde Ankaralılar için kullanılır.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.