Orgeneral Büyükanıt'ın uyarıları

A -
A +

Genelkurmay Başkanlığı devir teslim töreninde her iki komutan da duygusal anlar yaşadı. Protokol dışı sıcak bir tavırla kucaklaştılar. Dünkü yazımda Emekli Orgeneral Hilmi Özkök'ün konuşmasına yer vermiştim. Bugün de Türkiye'nin 25'inci Genelkurmay Başkanı olarak göreve başlayan Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın törende yaptığı konuşmadan dikkatimi çeken bazı noktalara yer vermek istiyorum. Ayrıca Orgeneral Büyükanıt'ın göreve başlamasına ilişkin "Gergin bir kışa hazır olun" tarzında yapılan değerlendirmelere de değinmek istiyorum. Orgeneral Büyükanıt'ın hem Kara Kuvvetleri Komutanlığı devir teslim töreninde, hem de Genelkurmay Başkanlığı devir teslim töreninde yaptığı konuşmaları inceledim, geçmiş yıllarda da bu makamlara gelen komutanların konuşmaları ile karşılaştırdım. Emin olun çok farklı bir şey bulamadım. TSK, ülkemizi ve cumhuriyetimizi 'iç ve dış' tehditlere karşı korumakla görevlidir. Bu görevler kendisine anayasa ile verilmiştir. TSK'nın en üst kademesine atanan bir komutanın ülkemize ve cumhuriyetimize yönelik iç ve dış tehditlerle ilgili uyarılarda bulunması ve bu tehditlerle ilgili öngörülerini kamuoyuyla paylaşmasından daha doğal ne olabilir! Orgeneral Büyükanıt'ın yeni göreviyle doğrudan ilgili konularda mesaj vermesini; "Sert başladı, gergin bir kışa hazır olun" tarzında takdim etmenin doğru olmadığını, zaten tedirgin durumda olan piyasaları rahatsız edeceğini, Türkiye Ekim 2006 AB ilerleme raporunda olumsuzluklar görmek isteyenlerin ekmeğine yağ süreceğini düşünüyorum. Bir ihtilale belki de istemeyerek imza atmak zorunda kalan 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren, Gazeteci Yavuz Donat'a verdiği mülakatta "Yaşar Paşa'yı pohpohlayanlar, sertleştirmeye çalışanlar var. Ama o böyle şeylerden etkilenmeyecek kadar deneyim sahibi. Sivil sektörde her zaman böyle şeyler (muhtıra, askerin sertleşmesi) isteyenler olmuştur. Askeri kaşıyıp durmasınlar" diyor. 7'nci Cumhurbaşkanı Evren sivil apoletlilere güzel bir cevap vermiş. Komutanların devir teslim törenlerinde ülke rejiminin güvenliğiyle ilgili ortaya koydukları hassasiyetleri, gerilim olarak kamuoyuna takdim etmek, hem askerlere hem de ülkemize haksızlık olur. Orgeneral Büyükanıt'ın konuşmasında değindiği önemli hususlara gelince; 1- Orgeneral Büyükanıt askerin rolü konusunda tartışmaların arttığını, bu tartışmaların iyi niyetli ve objektif kıstaslara göre yapılması halinde anlayışla karşılayacaklarını hatta istifade edeceklerini belirtti: "Şüphesiz, TSK'nin iç siyasetle ilgisi yoktur ve olmamalıdır. Ülkenin üniter yapısını ortadan kaldırmak isteyen tüm mihraklarla mücadele etmek ve cumhuriyetin temel ilkelerine sahip çıkmak askerin görevleridir. Bu bizim anlayışımıza göre iç siyasetle ilgili değildir. Ve bu görev de bize yasalarla verilmiştir." Orgeneral Büyükanıt anayasa ile kendisine verilmiş görevler konusunda TSK'nın hassasiyetlerini dile getirmelerinin ordunun siyasete müdahalesi olarak yorumlanmasını doğru olmadığını vurguluyor. Buna bir şartla katılıyorum; TSK devletin diğer kurumları gibi kendi görev alanı (Ülkeye ve rejime yönelik tehditler) ile ilgili görüş ve düşüncelerini, hassasiyetlerini ayaküstü kokteyllerde, resepsiyonlarda değil kapılı kapılar ardında ve anayasal platformlarda dile getirmelidir. Bu yasal platformlarda dile getirilen hassasiyetler, icracılar tarafından kaale alınmıyorsa "Basını bilgilendirme toplantıları" aracılığıyla kamuoyuyla paylaşılmalıdır. Devletin temel anayasal kurumları arasındaki uyumsuzluk-kavga görüntüsü bu ülkeye çok yıllar kaybettirmiştir. Yeni yıllar kaybetmek istemiyoruz. Kavga-itiş-kakış istemiyoruz. 2- Orgeneral Büyükanıt bölücü terör tehlikesi ve irticai faaliyetlere dikkat çekti. 3- Kendisine ve komutanlara yönelik saldırıların hukuk içinde karşılıksız kalmayacağını vurguladı. 4- Kıbrıs konusunda, "Adil ve kalıcı bir barış sağlanmadan TSK olarak Ada'dan çekilmeyiz.Genelkurmay ve hükümet yetkilileri bu kararı açıkladı, bu karar bir devlet politikası haline geldi" açıklamasını yaparak TSK'nın Kıbrıs'la ilgili hassasiyetlerini hatırlattı. 5- Ayrıca Orgeneral Büyükanıt şahsen benim de soğuk baktığım bedelli askerlik uygulamasına, kendi döneminde istemediğini ve bu konunun gündeme getirilmesinden son derece rahatsızlık duyulduğunu dile getirerek kapıyı kapattı. Konuşmanın ana hatları bunlar. Allah aşkına sertlik bunun neresinde! Üslubu farklı olabilir. Hangi TSK mensubu veya aklı başındaki hangi sivil bu hassasiyetleri taşımıyor! Hangi aklıselim çoğunluk ülkemizin üniter yapısının bozulmasını, bölücülerin ülkemizi bölmesini ister! Aşırı azınlığın dışında, bu ülkenin hangi evladı cumhuriyetin temel ilkelerinin değiştirilmesini, çağ dışı bir rejimin ülkeye hakim kılınmasını arzu eder! Komutanların sıraladıkları hassasiyetlerin büyük bir bölümü için toplum olarak yüzde kaçımız hassas değiliz! Orgeneral Yaşar Büyükanıt, kişisel birikimi, bulunduğu kritik görevlerde edindiği tecrübe, demokrat kişiliğiyle Türkiye'nin 25'inci Genelkurmay Başkanlığını başarı ile yürütebilecek bir asker. Toplumun kendisinden beklentisi Türkiye'nin çağdaşlaşma projesinin en önemli merhalesi olan AB sürecine katkı vermesi, bulunduğumuz coğrafyada güvenlikle ilgili birçok sıkıntının yaşandığı bir dönemde devletin tüm kurumlarıyla uyum içerisinde çalışması, Türkiye'nin siyasi ve ekonomik istikrarını bozacak gerginliklere kendi sorumluluk alanlarında izin vermemesidir. Görevinin kendisi-ailesi ve ülkemiz için hayırlı olmasını diliyoruz...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.