Orta Doğu'nun huzuru Filistin'e bağlı

A -
A +

Gazze'de dünyanın gözü önünde cereyan eden vahşeti, medeni, normal hiçbir vicdana anlatamazsınız. Orası dünyadan tecrit edilmiş açık bir hapishaneye döndürülmüş durumda. Türkiye, Filistin'e Müslüman kardeşlerimizin sorunu gibi bir yaklaşımla bakmıyor. Orada olup biteni bir insanlık sorunu olarak görüyor. Gazze'de yaşayanlar Hıristiyan da olsaydı Türkiye'nin bugünkü bu durumunda bir değişiklik olmazdı. Türkiye, hem İsrail'in hem de Orta Doğu'nun huzur bulması için Filistin sorununun çözülmesinin gereğine inanıyor. Bu sorundan dolaylı olarak etkilenen bir bölge ülkesi olarak da çaba sarf ediyor, ilgili tüm tarafları barış konusunda iknaya çalışıyor. Lübnan-Suriye, İsrail-Suriye barışı için Türkiye kadar samimi çaba gösteren başka bir ülke yoktur. Mısır'ın barış çabalarına Türkiye'nin verdiği desteği hiçbir İslam ülkesi vermemiştir. Hamas ve Hizbullah'ı şiddetten uzaklaştırıp siyasi zemine çekme konusunda Türkiye büyük gayretler sarf etmiştir. İsrail halkının karşılaştığı terör olayları konusunda İsrail'i en iyi anlayacak ülke Türkiye'dir. Çünkü, Türkiye benzer acıları yıllarca yaşadı, bugün de yaşıyor. Türkiye Filistin'e silah, cephane değil ilaç-gıda gibi insani yardımlar gönderiyor. Filistin'de terörle bu sorunu çözmek isteyen gruplara Türkiye karşı çıkmakta ve o grupları siyasi mücadele, diplomatik yollarla sorunu çözme konusunda iknaya çalışmakta ve onlara baskı uygulamaktadır. İsrail'de patlayan ve masum sivillere zarar veren her bomba Türk halkını rahatsız etmektedir. Birçok acı yaşayan Türk halkı benzer olayları İsrail halkının yaşamasını arzu etmiyor. İsrail Devleti, ülkesini ve halkını terörist saldırılara karşı koruma hakkına sahiptir. Geçmişte İsrail'de de masum siviller intihar eylemi gibi eylemlere maruz kaldılar. Bu eylemleri hiçbir vicdan tasvip edemez. Hiçbir günahı olmayan masum sivilleri katlederek hak-hukuk aranmaz. İsrail bu saldırıları engellemek ve püskürtmek için tedbir alma hakkına sahiptir. Ancak İsrail bu hakkını kullanırken bir devlet gibi davranmak zorundadır. BM ile uluslararası hukuku dikkate almak durumundadır. Devletler teröristler gibi davranamazlar. Filistin'den İsrail topraklarına 3-5 adet "çakar almaz" füze atıldı diye Gazze'yi yerle bir etmek, hiçbir günahı olmayan masum sivillerin üzerine kitle imha silahı sayılabilecek fosfor bombaları yağdırmak, okulları, hastaneleri ve altyapıyı yerle bir etmek normal ahlâkî bir tepki midir? Orantısız güç kullanmak, teröristleri arayıp bulmak yerine tüm Filistin halkını terörist kabul edip bomba ve füze yağmuruna tutmak kabul edilebilir bir savunma anlayışı olamaz. Türklerle Yahudiler arasında köklü ilişkiler vardır. Türk halkının Yahudilerle ilgili kötü bir algısı yoktur. Ancak İsrail yönetimi ile ilgili Türkiye'de iyi bir algı yoktur. Bir densiz siyasetçinin ve onun diplomatının son 24 saat içinde Türkiye'ye ve bizi temsil eden elçimize reva gördüğü muamele ortadadır. Bu tutum tabii ki Türk halkında öfke uyandırmaktadır. Türk halkında, İsrail yönetimi ile ilgili olumsuz algıya İsrail'deki densiz, herkese yukarıdan bakan, burnu bir karış havada olan basiretsiz siyasetçilerin eylem ve söylemleri sebep olmaktadır. İsrail, Orta Doğu'da orantısız güç kullanımı ve izolasyon uygulamaları yerine diyalog ve barışçıl girişimleri öne çıkarmalıdır. ABD'nin gücünü de kullanarak Türkiye'nin Orta Doğu politikalarını, kendi çıkarları istikametinde yönlendirmekten artık vazgeçmelidir. Eğer Türk halkının büyük çoğunluğu, Türkiye'de meydana gelen siyasi suikastların, toplumsal hareketlerin arkasında İsrail parmağı arıyorsa, bu algının neden ve nasıl oluştuğu araştırılmalıdır...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.