KADEK terör örgütü 27 Ekim 2003 tarihinde Amerikalıların "İzin vermeyiz" sözlerine rağmen, yine aynı Amerikalıların müsamaha göstermeleri sonucunda K. Irak'ın Kuzeyinde Kandil Dağında 2. kongresini topladı. Bu kongrenin sonunda Örgüt Kongra-Gel ismiyle bir belge yayınladı. Bu belgede örgüt PKK'nın neden KADEK'e dönüştürüldüğünü, yeni hedeflerinin ne olduğunu şöyle açıklıyor: "Sözde Kürt kitlesini temsil edebilecek, uluslararası kriterlere uygun, meşru, demokratik ve legal siyaset yapabilen bir muhatap konumuna gelebilmek, egemen devletlerle (Türkiye-Suriye-İran-Irak) sözde Kürt sorununu barışçı ve demokratik yollardan çözüme kavuşturabilmek maksadıyla örgütsel varlığına son verdiğini ilan etmiştir." Bu tamamen bir aldatmacadır. Bu BM'lerin, Batı Dünyasının ve Amerika'nın terör örgütü tanımının dışında kalma çabasıdır. Dünyanın neresinde olursa olsun terörle mücadele edeceğini dünyaya ilan eden ve bu mücadelede yanında yer almayan ülkelere ağır yaptırımlar uygulayan ABD yönetimi PKK-KADEK terör örgütü konusunda çifte standart uygulamaktadır. ABD yönetimi ile PKK/KADEK örgütünün ilişkilerinin gayet iyi olduğunu, ABD'nin bu kanlı örgütü himaye ettiğini ve gerektiği zaman Türkiye, İran ve Suriye'ye karşı koz olarak kullanmak için rezerv olarak elde muhafaza ettiğini, bu belgede ifade edilenlerden anlamak mümkündür. Sözde kongrenin açılış konuşmasında söylenenlere bakın. ABD Irak'a bölgenin enerji kaynaklarını kontrol etmek için değil, Ortadoğu'da tıkanan sistemi aşıp yeniden yapılandırmak için gelmiş. Türkiye önce ABD'nin Irak'a müdahalesini engellemeye çalışmış, bunu başaramayınca müdahale sonrasındaki istikrarsızlığı derinleştirmeye ve ABD'yi başarısızlığa uğratmaya gayret etmiş. Bunlar tam ABD dostu bir terör örgütünün açıklamaları. Bölücübaşı'ndan inciler!.. Teröristbaşı Öcalan'ın kongreye gönderdiği mesajdaki ifadeler de çok ilginç. Mesajında terörist başı diyor ki: "Irak'a müdahalenin esas amacı 1950'lerden sonra Türkiye'ye verilen Anti-Sovyet ve Anti-Ortadoğu rolünün bundan sonra Türkiye'den alınarak Kürtlerle yürütülmesi ve Kürtlere Ortadoğu'da "İkinci İsrail" rolü verilmesidir. Bu nedenle Kürtlerin kaybı ABD açısından Ortadoğu ve İsrail'in kaybı kadar olacaktır. ABD'nin İran ve Ortadoğu'da girişebileceği yeni işgallerde Irak'ta olduğu gibi Kürtler manivela görevi yapacaktır." Bunlar da Öcalan'dan inciler!.. Kurulacak demokratik Kürdistan'ı ABD'nin Ortadoğu'daki ileri karakolu gibi görüyor. Ortadoğu'da ABD-İsrail ve Kürtlerin işbirliğinin bundan sonra egemen olacağını belirtiyor. Bu bildirideki diğer ilginç bir nokta da AB sürecinin ve ABD'nin Kürt sorunu konusunda Türkiye'yi zorladığının tespitidir. İfade aynen şöyle: "Türkiye'nin yaşayacağı ekonomik, ulusal ve siyasi gelişme düzeyi, AB'ye giriş süreci ve bölgede yaşanan ABD'nin oluşturduğu sonuçlar dikkate alındığında, Türkiye'nin Kürt sorununu çözecek bir noktaya doğru zorlandığı görülmektedir." Akıl hocası ABD! Bu kanlı terörist örgüt Türkiye ile barış yapmasının ön şartını da: "Türkiye'nin demokratikleşmesi ve Kürt sorununun çözümünün ve barışın sağlanmasının önşartı, olmazsa olmaz şartı Öcalan'ın özgürlüğünün sağlanmasıdır" sözleri ile açıklıyor. Muhatap alınması mümkün olmayan bu kanlı örgüt hiçbir T.C. vatandaşının kabul edemeyeceği bir ön şart ileri sürüyor. Sanki 30 bin insanımızın katili ÖCALAN değilmiş gibi . Bu bildiride ayrıca İran, Suriye, Irak ve Türkiye'de Kürt sorununu nasıl çözmek istedikleri ile ilgili projeler var. Dikkatimi çeken bu bildiriyi, bu projeleri KADEK'in hazırlaması mümkün değil. Bunların akıl hocaları var! Bunlar sadece akıl hocalarının hazırladığı projeleri uyguluyorlar. İnanıyorum ki bunların akıl hocaları da Amerikalılar. Irak, Suriye, İran ve Türkiye'deki Kürtleri kapsayan bir Kürt devletini kurmak projenin nihai hedefi. Bildiride bu nihai hedefe ulaşmak için hangi ara hedeflere nasıl ulaşılacağı anlatılmış. Sözde partinin başkanlığında eski DEP Milletvekili Zübeyir Aydar seçilmiş. Bildiriyi iyi incelediğinizde ABD'nin Irak'ta Kürt gruplara neden ayrıcalık tanıdığını ve Irak'ın kuzeyinde ABD'nin yaptıklarının ne anlama geldiğini daha iyi anlıyorsunuz... Türkiye Irak'ın kuzeyinde yaşanan gelişmeleri çok yakından takip etmeli ve ABD'nin bölgeyle ilgili uzun vadeli olanlarını doğru tahlil ederek tedbir almalıdır...