Oval ofiste iş birliğinin geliştirilmesi

Başbakan Erdoğan ile birlikte Washington'a gidiyoruz. ABD Başkanı Obama, başkan seçildikten sonra ilk deniz aşırı ziyaretini Türkiye'ye yapmıştı. Bu ziyaretin üzerinden daha 6 ay bile geçmeden ABD yönetimi, Başkan Erdoğan'ın randevu talebine hemen cevap verdi. Bu durum ABD ile ilişkilerimiz açısından bir ilk. Bu ziyaretin hedefi,Türkiye ve ABD'nin çıkarlarının kesiştiği ve çatıştığı geniş bir coğrafyada İşbirliğinin geliştirilmesini sağlamak. Dünya haritasına göz attığımızda Türkiye'nin bu dönemde, ABD için neden bu kadar önemli olduğunu anlayabiliyoruz. Amerika'nın sorunlar yaşadığı coğrafyanın en kritik yerinde Türkiye var. Bu yerde ABD, Türkiye'yi yanında görmek istiyor. Çıkarları bunu gerektiriyor. Türkiye de her konuda olmasa bile kendi çıkarlarının çatışmadığı alanlarda Washington yönetimi ile işbirliği yapıyor. Bugün saat 11.20'de (Türkiye saatiyle 18.20) Erdoğan-Obama görüşmesi Beyaz Saray'daki Oval ofiste başlayacak. Çalışma yemeği dahil iki saat sürecek bu uzun görüşmeye sanıyorum birçok konu sığdırılabilir. Başbakanın ABD ziyareti öncesi İsrail ve Yahudi lobisi "Türkiye eksen değiştiriyor." tarzında haberler yaydılar. Bu, tipik bir baskı kampanyasıdır. Ancak Erdoğan'ı iyi tanıyanlar bunun ters tepeceğini bilirler. Türkiye çoğu küresel ve bölgesel konuda ABD ile paralel bir tavır içinde.Ancak Afganistan'da çözüm, İran'a yaklaşım, Filistin ve İsrail gibi konularda Türkiye'nin yaklaşımları ABD ile örtüşmeyebilir. Türkiye'yi bu konularda ABD'nin yanına çekmek için İsrail lobisi ve onun ABD basınındaki uzantıları Başbakan Erdoğan'ı baskı altına almaya çalışıyorlar. Bugün Oval Ofisteki görüşmede; terörden tutun da enerjiye, İran ve Afganistan'a, İsrail'den Kıbrıs'a kadar birçok konu başlığı gündeme gelecektir. ABD yönetimi açısından en önemli başlıklar İran ve Afganistan konularıdır. İran, krizi yeniden tırmandırmaya başladı. Bu sorun Türkiye-Amerika ilişkilerini olumsuz etkileme potansiyeli olan en önemli başlık. Her iki taraf da nükleer krizin diyalogla çözülmesini istiyor. ABD bu ayın sonunda İran'a karşı yaptırım kararı çıkarmak arzusunda. Bu pozisyonda Türkiye nasıl bir tavır takınacak? Her halde bu görüşmede bu durum netleşecektir. Başkan Obama, Başbakan Erdoğan'ın bölgede oynadığı rolün farkında. Türkiye'nin artık bu coğrafya'da bölgesel bir güç haline geldiğini ABD'liler bile teyit ediyorlar. Tüm bu nedenlerle bugün yapılacak görüşmenin çok olumlu geçeceğini düşünüyorum. ABD'nin gündeme getireceği ikinci konu da önceden dile getirdiği Afganistan'a muharip birlik gönderme meselesidir. Türkiye bu konudaki tavrını ortaya koydu. Bir sorun yaşanacağını düşünmüyorum. Türkiye bu ülkedeki mevcut pozisyonunu koruyarak Afganistan güvenlik güçlerinin eğitimini üstlenebilir. ABD'nin Türkiye'nin muharip güç konusundaki çekincelerini anlayışla karşılayacağını tahmin ediyorum. Bu ziyaretten iki ülkenin Afganistan'da daha çok işbirliği yapma kararı çıkacaktır. Irak, Kuzey Irak ve terör konusu gündeme gelebilecek başka bir başlık. Kuzey Irak'taki PKK varlığı konusunda Türkiye, ABD'den beklentilerini dile getirecektir. Daha fazla işbirliğinin nasıl geliştirileceği konuşulacaktır. Ermenistan ve Kıbrıs konusu iki liderin de üzerinde duracağı konulardır. Obama, Ermeni lobisi ve kongrenin baskısı altında. İmzalanan protokollerin bir an önce hayata geçirilmesini dile getirecektir. Erdoğan da ABD'nin Ermenistan'ın Karabağ konusunda ikna edilmesini talep edecektir. 2010 Nisanına kadar Kıbrıs'ta çözüm isteyen Türkiye bu konuda daha aktif işbirliği oluşturulmasını hedeflemektedir. Türkiye- İsrail ilişkilerinin yeniden düzenlenmesi gündeme gelebilir. Türkiye bölgedeki barışçı girişimlerin sürdürülmesini talep edecektir. Türkiye ile ABD arasındaki olumsuzluklar Bush'un gitmesiyle neredeyse giderildi. İkili ilişkilerimiz daha çok işbirliğine doğru ilerliyor. Böyle bir dönemde ve ortamda gerçekleşen Erdoğan -Obama görüşmesi hem Türkiye hem bölge açısından olumlu sonuçlar verecektir. İsrail lobisi ve onun uzantıları da Erdoğan'a baskı ile hiçbir şey yaptırılamayacağını bir kez öğrenecektir.