Özal'ın şüpheli ölümü

Sekizinci Cumhurbaşkanımız Rahmetli Özal'ın ölümü üzerinden 19 yıl geçti. Öldüğü günden bu yana hem onu sevenler, hem de ailesi ve yakınları rahmetlinin vadesi ile vefat ettiğine inanmadılar. Çünkü ölümü ile ilgili verilen bilgiler hem çelişkili, hem de yetersizdi. Nihayet Cumhurbaşkanı Gül, konuyu gündemine aldı. Devlet Denetleme Kuruluna görev verdi. Devlet Denetleme Kurulu rahmetlinin ölümünü mercek altına aldı ve inceledi. İnceleme sonucunda bir rapor hazırladı. Raporda; rahmetlinin ölümünün şüpheli bulunduğu, öldürülmüş-zehirlenmiş olma ihtimalinin çok yüksek olduğu vurgulandı. Rapor savcılığa intikal etti ve savcılık soruşturma başlattı. Kurulun raporundaki tespitleri dikkate alarak savcılık 'otopsi' talep etti. Eğer rapordaki iddialara rağmen savcı 'otopsi' talep etmeseydi görevini eksik yapmış olurdu. 20 yıllık zaman aşımı süresi dolmak üzere olduğu için de bir daha otopsi yapılamazdı. Nihayet savcının talebi ile Adli Tıp Kurumu büyük bir titizlik içinde mezarı açtı ve otopsi işlemini yaparak tekrar rahmetlinin bozulmayan naaşını defnetti. Basınımızda yer alan bazı bilgiler üzerine konuyu araştırdık. Evet, otopsiye ilişkin değerler ve bulgular ortaya çıkmış. Ancak bu bulguların bir zehirlenmeye veya ölüme yol açabilecek düzeyde ve nitelikte olup olmadığına İhtisas Kurulları karar verecek. Yani iddia edildiği gibi henüz kesinleşmiş bir sonuç yok. İnsan vücudunda zehir var. Ama bunun insani zehirleyebilmesi için belli bir oranın üzerinde olması lazım. Kısacası otopsi sonucu rahmetlinin bünyesinde var olduğu tespit edilen zehirli maddeler ya o yaşın gereği normal seviyede olabilir veya insanı zehirleyip ölümüne sebep olacak seviyede çıkabilir. Bu henüz belli değil. İşte ihtisas kurulları Adli Tıp Kurumu'nun raporunu inceleyip bir karara varacaklar. Eğer zehir oranı yüksek seviyede çıkarsa rahmetliye suikast düzenlendiği kesinleşmiş olacak ve soruşturma genişletilerek devam edecek. Aksi durumda da konu netliğe kavuşmuş olacak. Adli Tıp Kurumu yetkilileri rahmetlinin naaşının bozulmamış olmasının büyük bir şans olduğunu, bugün yapılan otopsinin ölümünün hemen akabinde yapılacak otopsi kadar isabetli ve sağlıklı sonuçlar verdiğini söylüyorlar. Çok şükür, 'hiç olmazsa' gerçek ölüm sebebini hepimiz öğrenmiş olacağız. Hepimizin, ülkemizin ona vefa borcu var. Bugün sahip olduğumuz birçok şeyin ilk tohumlarını o ekti. Mekânı cennet olsun. İhtisas Kurulunun raporu çıkmadan bu konuyu tartışmak yanlış. Rapor yakında çıkar. Biraz sabır. Hükümet rapor sonuçlarını şeffaf bir biçimde kamuoyu ile paylaşacak.