Özkök mü, Kılıçdaroğlu mu?

A -
A +

"Nerede bu Ergenekon örgütü? Gideceğim üye olacağım. Belgelerin büyük kısmının sahte olduğunu biliyoruz. Demokrasi için bedel ödemeye hazırız" sözleri, Balyoz veya Ergenekon sanıklarına veya onların üzüntü içinde olan yakınlarına ait değil. Demokrasinin vazgeçilmez unsuru olan siyasi partilerden birinin liderine ait. Hem de bu parti ana muhalefet partisi. Sayın Kılıçdaroğlu camdan değil candan konuşunca ağzından dökülen cümleler bunlar. Bu açıklama sivil siyaseti inkârdır. Bu Ergenekon'u ve Balyoz'u aklama çabasıdır. Bu çabayı bir siyasetçinin göstermesi demokrasimiz için bir talihsizliktir. Ana muhalefet lideri devam eden bir davanın delilleri ile ilgili yorumda bulunamaz. Bu bal gibi 'yargılamayı etkileme' girişimidir ve suçtur. Nasıl bir ülkede yaşadığımızın farkında mısınız? Bu süreçlerin en önemli tanığı eski Genelkurmay Başkanı Özkök, "Yargı süreci ile ilgili yorum yapmam yanlış olur. Benim bir söz söylemem baskı olarak algılanır" diyor. Emekli bir askerin meseleye bakışı ile Sayın Kılıçdaroğlu'nun bakışını karşılaştırın. Sizce hangisi daha demokrat? Yazık, emekli bir asker kadar demokrat olamayan bir siyasetçi bu ülkede ana muhalefet partisinin lideri. Sayın Kılıçdaroğlu gerçekten demokrasi için bedel ödemek istiyorsa yanlış yerde durarak bunu yapamaz. Demokrasinin canına ot tıkamak isteyenlerle saf tutmanın adına demokrasi için mücadele demek komiktir, kimseyi buna inandıramazsınız. "Uyuşturucu sanıkları ile yakın ilişki içerisinde bulunma" ve "para karşılığı tahliye sözü verme" iddiaları ile haklarında soruşturma başlatılan hâkimlerin HSYK tarafından Balyoz davasından neden alındığını sorgulamak akıl tutulmasıdır. Sayın Kılıçdaroğlu, Ergenekon'un adresini soruyor. Bize soracağına dönsün Süheyl Batum'a sorsun. Danıştay saldırısında, Sivas katliamında, Çorum ve Maraş olaylarında bu adresin izlerini bulabilir. Ergenekon avukatlığı CHP oylarını artırmadığı için Baykal'ı bir operasyonla gönderenler, bir adım daha ileriye çıkıp üyeliğe soyunan Kılıçdaroğlu'na ne diyecekler bakalım? Bu mu yeni CHP? Ne değişti? Cumhuriyet mitinglerinde "ordu göreve" pankartlarını taşıyanlarla kol kola yürüyen birçok insan CHP'de. Kılıçdaroğlu adresi onlara da sorabilir. Onlar hatasız adres verirler. İnönü'nün "Şartlar müsait olunca ihtilal meşru olur!" sözü hatırlatılınca Kemal Bey'in, "Evet bugün de aynı durum... Daha vahim..." cevabı aslında Ergenekon'un adresini bildiğini gösteriyor. Askeri ve bürokratik vesayeti bu ülkeden silmek için atılan her adımı "özgürlüklere müdahale" diye takdim etmek inandırıcı gelmiyor kimseye. Millet gizli iktidarı devirip kendi iradesinin ortaksız iktidar ve muktedir olmasını istiyor. Bu isteği duymayan, fark etmeyen siyasetçiler 12 Haziran'da sandıkta milletten ağır tokat yiyecektir. Balyoz davasında mağdur olanlarla ilgili herkes üzülmüştür. Ancak iddialar ağırdır, her sanık bu iddialarla yargılanıp suçsuzsa aklanarak şerefi ile hayatını sürdürecektir. Haktan, hukuktan bahsedenler; YAŞ kararları ile sokağa atılan, herhangi bir işe alınmalarına izin verilmeyen, yıllardır eş ve çocukları ile acılar çeken binlerce subay ve astsubay için tek kelime yorum yapmadılar, kıllarını kıpırdatmadılar. Onların destek görmesi için illa da general mi olması gerekiyordu?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.