Genelkurmay Başkanı herkese demokrasi dersi verdi... Hem de nasıl bir ders. Tabii anlayanlara. Ya anlamayanlar ya da anlamak istemeyenlere tavsiyem kafalarındaki ön yargıları bir kenara atıp Paşanın sözlerini sonuna kadar tekrar okumaları... Çok zor değil en fazla 25 dakikalarını alır. Orgeneral Özkök'ü anlamak hiç ama hiç zor değil. Yeter ki anlamak isteyelim. Özkök Paşa ne demek istedi? Hangi mesajları verdi. Neden bu basın toplantısını düzenledi. Kıbrıs konusunda Karargâhın görüşlerini anlatmak için mi? Ben bu soruya hayır cevabını veriyorum.Tabii ki Genelkurmay Başkanı Annan Planının olumlu ve olumsuz yönlerini anlattı. Belki basın toplantısının tamamı Kıbrıs değerlendirmesiydi. Ama Genelkurmay Başkanı'nı, açıklamalarının satır aralarına serpiştirilmiş pek çok mesaj, çözülmesi gereken pek çok şifre vardı. Hayır mı, evet mi? Genelkurmay Başkanı, bir kere önce Kıbrıs ve Annan Planı ile ilgili olarak çok geniş bir ufuk turu yaptı. Bu ufuk turunu yaparken 9 bin sayfalık plana ne kadar hakim olduğunu da hissettirdi. Konuşma metninde planın olumsuz yanlarını, soru-cevap sırasında da olumlu yanlarını anlattı. Akılcı, serinkanlı, yapıcı ve de dolduruşlardan yoksun bu değerlendirme sırasında benim dikkatimi çeken konu ise Genelkurmay Başkanının Planın olumlu yanlarını da çok iyi analiz etmesi ve bunları detaylarıyla uzun uzun anlatmasıydı. Özkök Paşa "Bizden Annan Planına evet ya da hayır dememizi kimse beklemesin. Kararı Kıbrıs Türk Halkı ve Türk Ulusu adına da TBMM verecektir. Kıbrıs Türk Halkının ve TBMM'nin en doğru kararı vereceğine inancımız tamdır" dedi. Peki Paşa bu sözleri kime ve neden söyledi?; 24 Nisan'daki referandumda Türk Silahlı Kuvvetleri'nin "hayır" işaretini vermesini isteyenlere ve bekleyenlere. Şifrelerin çözümü Peki biz neden yukarıda bu basın toplantısının sadece Kıbrıs ve Annan Planıyla ilgili olmadığını söyledik? Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök, bir kez daha ılımlı kişiliği, dolduruşlara gelmeyen konuşması ve Genelkurmay Başkanlığı'nın ve Türk Silahlı Kuvvetleri'nin sıkça gazete ve televizyonlarda tartışma konusu yapılmamasını isteyen çizgisini ortaya koydu.. Hepimize demokrasi dersi verdi. Birkaç kez "Biz TBMM'nin ordusuyuz" diyerek de demokrasiye ne kadar bağlı olduğunun mesajını verdi. Bu cümleyi, Atatürk'ün sözlerinden de alıntı yaparak tekrarlaması ise "Atatürk de böyle isterdi" anlamına geliyordu. Yılda gelen Kaan gibi... Basın toplantısının soru cevap bölümünde bir gazetecinin uzun uzun konuştuktan sonra, kamuoyunda tartışılan her konuyla ilgili olarak Genelkurmay Başkanlığı'nın görüşlerini açıklamasını istemesine Genelkurmay Başkanı güzel bir cevap daha verdi: "Benim büyüklerimden öğrendiğim bir söz var. Günde gelen soğan gibi yılda gelen Kaan gibi" Bu sözlerin Türkçesi şu; "Her gün, her mesele, her tartışma konusu ile ilgili olarak ben veya arkadaşlarım çıkar konuşursa, bu sözler sıradan hale gelir, etkinliği azalır. Biz zamanı gelince, az ve öz konuşuruz." Tabii "Yılda gelen Kaan" sözlerinin tüm komutanlar tarafından da çok iyi etüt edilmesi gerekiyor. Bu sözler onları da yakından ilgilendiriyor. Cumhurbaşkanlığı vaadi! Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök, son 6 aydır "fısıltı gazetesi"nden yayılan ve kulaktan kulağa dolaşan bir başka konuya da açıklık getirdi. İşte neymiş efendim, Başbakan Erdoğan, Özkök Paşa'nın etkinliğini kırmak ve eleştirilerini engellemek için kendisine Cumhurbaşkanlığı vaadinde bulunmuş... Özkök Paşa 2006 yılında Çankaya Köşkü'ne çıkacakmış. O yüzden de AK Parti Hükümetini ve Başbakanı eleştirmiyormuş! Peki Paşa ne dedi; "Tarafıma hiç kimse böyle bir vaat ve teklifte bulunmamıştır. Bu teklifi getirmeye cür'et edecek birilerinin olduğunu da sanmıyorum. Keşke siyasetçilerimiz de dahil olmak üzere hepimiz bu kadar demokrat olabilsek!