Özkök'ün demokrasiye olan inancı

A -
A +

Genelkurmay Başkanı Özkök'ün dün Genelkurmay karargahında düzenlediği basın toplantısıyla ilgili bazı tespitlerimi ve görüşlerimi aktarmak istiyorum. Sayın Genelkurmay Başkanı sözlerine, "Bu daha önceki aylarda da yaptığımız rutin bir basını bilgilendirme toplantısıdır" cümlesi ile başladı. Toplantının birinci bölümünde; TSK'nın Kıbrıs konusu ile ilgili düşüncelerini anlatırken, ikinci bölümünde; son günlerde bazı yayın organlarında TSK ile ilgili çıkan olumsuz haberlere ve yorumlara açıklık getirdi. Üçüncü bölümünde ise gazeteci arkadaşların sorularını cevaplandırdı. Özkök Paşa, TSK'nın Kıbrıs ile ilgili bakış açısına etki eden iki temel esas olduğunu söyledi. Bu temel esasların Kıbrıs'lı soydaşlarımıza sağlamak zorunda olduğumuz güvenlik sorumluluğu ve Kıbrıs'ın Türkiye'nin güvenliği açısından taşıdığı stratejik rolün önemi olduğuna dikkat çekti. Özkök Paşa, bu iki temel esasa dayanarak TSK'nın Kıbrıs sorununun çözümüne ilişkin görüş ve önerilerini yasal ve anayasal platformlarda ortaya koyduğu ifade etti... Her konuda anlaşmak zor Kıbrıs ile ilgili TSK görüşünü MGK toplantılarında dile getirdiklerini ve ayrıca bu konuya ilişkin görüş ve önerilerini üç ayrı tarihte Başbakanlığa yazılı olarak ilettiklerini kaydeden Özkök Paşa, Müzakere sürecinde de gelişmeler hakkında hükümetin kendilerine sürekli bilgi aktardığını ve kendilerinden de bu süreçte sürekli bilgi alındığını belirtti. Özkök Paşa, Hükümetle Kıbrıs sorununun çözümüne ilişkin sağlanan iş birliğinden "Her konu ve her sorun üzerinde aynı noktaya geldiğimiz anlamı çıkarılmamalıdır" uyarısında da bulundu... Genelkurmay Başkanı, Kıbrıs konusunun Genelkurmay Başkanlığınca kamuoyu önünde tartışılmasını doğru bulmadığını, TSK'nın görüşlerini yasal platformlarda dile getirmesinin daha doğru olduğunu hatırlattı... Ayrıca bu sürecin başından sonuna kadar işin içinde olduklarına işaret eden Özkök Paşa, özellikle Kıbrıs konusunda medyada ve halkımızda oluşan beklentiye ilişkin olarak "Halkımızda ve medyada şöyle bir beklenti olduğunu hissediyoruz; -TSK her zaman her önemli konuda evet veya hayır diyerek kesin tavır koymalıdır, hatta koymak zorundadır ve bunu da kamu ile paylaşmalıdır- Ancak TSK'nın her konuda tavır koyan taraf olması veya her şeyi kamuoyuyla paylaşması da beklenmemelidir" ifadesini kullandı. Kısacası, Özkök Paşa yasal platformlar hariç askerin kamuoyu önünde tartışmalara girmesine sıcak bakmıyor. Olumlu ve olumsuz taraflar Genelkurmay Başkanı referanduma sunulacak olan Annan Planının eksi ve artılarına da değindi. Uygulamanın en hassas safhasını oluşturan geçiş döneminin kısalığı, göçmen durumuna düşecek olan soydaşlarımızın konut ve istihdamı için kaynak sağlanamaması halinde çıkacak problemler ve delegasyonların AB birincil hukukuna dahil edilmemesi dikkat çekilen olumsuzluklardı. Garanti ve İttifak antlaşmalarının aynen muhafaza edilmesi, TSK unsurlarının ebediyen soydaşlarımızın yanında kalmaya devam etmesi, iki kesimlilik konusundaki kazanımlar, garantörlük konusundaki kazanımlar ise planın olumlu tarafları olarak görülmekteydi. Sonuç olarak, TSK Annan Planının iki kesimlilik, siyasi eşitlik ve garantörlük konusunda getirdiği düzenlemelerden memnun. Zaten bu konular, Türkiye'nin Kıbrıs meselesi ile ilgili kırmızı çizgileri idi. TSK'nın planda en çok rahatsız olduğu konu ise delegasyonların AB birincil hukukuna dahil edilip edilemeyeceği konusuydu. O halde müzakereler sonucunda gelinen noktada Türkiye'nin kırmızı çizgilerinin korunduğu ortaya çıkıyor. Orgeneral Özkök, TSK'nın referandumla ilgili görüşlerini de özet olarak şu şekilde dile getirdi; "Referandum treni hızla ilerlemektedir. İçeride veya dışarıda tüm kurumların KKTC halkının herhangi bir baskıya maruz kalmaksızın gerçekleştirilecek bir referandumda hür iradesiyle kendisi için en doğru kararı verebileceği ortamın oluşturulmasını sağlamaya çalışmasıdır. T.C. açısından Kıbrıs ile ilgili çözüm önerisinin nihai değerlendirmesi ve verilecek karar Türk ulusu adına TBMM'ye aittir. Kıbrıs Türk halkının ve TBMM'nin en doğru kararı vereceğine olan inancımız tamdır." Sn. Özkök'ün özellikle KKTC halkının iradesine gösterdiği saygı ve yüce Meclise duyduğu güven onun demokrat kişiliğini, demokrasiye olan inancını en iyi ifade eden yaklaşımdır. "TSK AB'ye karşı" diyenler keşke bu kadar demokrat olabilseler. Türkiye'nin AB'den müzakere tarihi alabileceği bu dönemde Sn. Özkök'ün yaklaşımları ve düşünceleri ülkemiz için bir şanstır. Basın toplantısının diğer bölümlerine yarınki yazımda değineceğim. Yazımızı noktalarken söyleyeceğimiz son söz; Kıbrıs konusunda aklımızı gönlümüzün önüne koymak zorundayız.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.