On binlerce insan ülkemizin dört bir yanında 1 Mayıs İşçi Bayramı'nı tam bir şölen havasında kutladı. Çok ufak provokasyonlar dışında hiçbir gerginlik yaşanmadan insanlar baharın tadını meydanlarda eğlenerek çıkardılar. Meydanlardaki görüntüler hepimizin görmeyi arzuladığı, özlediği bir Türkiye fotoğrafıydı. Bir tarafta Türkçe, Kürtçe ve Ermenice söylenen türkü ve şarkılar, diğer tarafta söylenen devrim marşları, başka bir tarafta söylenen mehter marşı birbirine karışmıştı. Bir tarafta prangalı işçi afişi, diğer tarafta yüce peygamberimizin "Çalışanın hakkını alın teri kurumadan verin" hadisini yansıtan pankartlar. Sağcısı-Solcusu, Kürtçüsü-Türkçüsü, radikali-ateisti yan yana eğlendiler. Birbirilerine hoşgörü ile yaklaştılar. Herkes kendi görüşünü dile getirdi. Herkes birbirine tahammül etme, birbirini dinleme, birbirinin görüşüne saygı duyma sağduyusunu gösterdi. Türkiye'nin arzuladığı, ulaşmak istediği hedef, tablo budur. Bu tablo kalıcı hale geldiğinde, Türkiye'de barış-istikrar ve demokrasi kültürü hâkim olacak ve Türkiye uçacak. Türkiye'nin en yakıcı sorunları ancak bu tablo sayesinde çözülebilir. Kanlı 1 Mayıs'tan tam 34 yıl sonra makule ulaşabildik. Ülkemizin bütün renkleri kavga etmeden, itişip-kakışmadan yan yana gelebildiler. İşte bu görüntü, Türkiye'nin normalleştiğinin resmidir. Halkın iradesi egemen güçlere galip geldiği için bu noktaya gelebildik. Öyle olmasa idi; 1 Mayıs Günü Atatürk'ün yüzünü bölücübaşının posteri ile kapatmaya çalışan PKK sempatizanını keskin nişancılar alnından mıhlar, ortalık birbirine girer ve savaş alanına dönerdi. O PKK sempatizanını oraya tırmandıran gizli el de amacına ulaşmış olurdu. Ama güvenlik güçleri hisleri ile değil akılları ile hareket etti. Provokatörün amacını boşuna çıkardı. Tekmesiz, copsuz ve biber gazsız da olabiliyormuş bu iş. Herkes barış ve daha çok demokrasi istiyor. Öncelikle İçişleri Bakanlığını ve polis teşkilatını kutluyorum. Çok akıllı hareket ettiler. Bu güzel fotoğrafın ortaya çıkmasında ciddi katkıları var. Diğer taraftan 9 yıldır daha fazla demokrasi için önemli reformlara imza atan özgürlük alanlarını genişleten, ülkede barış ve istikrar iklimi oluşturan AK Parti iktidarlarını kutluyorum. Eğer onlar egemen güçleri hukukun denetimine alan reformları yapmasalardı, hukuk yoluyla geçmişte yapılan hukuksuzların hesabını cesurca sormaya başlamasalardı, 27 Nisan e-bildirisinde şapkalarını alıp gitselerdi, demokratik açılım girişimlerinde bulunmasalardı, Taksim Meydanını işçiye açıp 1 Mayıs'ı bayram ilan etmeselerdi, bu güzel tabloyu maalesef yaşayamazdık. Türkiye'yi normalleştirdiler. Seçimden sonra yeni, sivil anayasayı yapabilirlerse daha iyi tablolar yaşayacağımız kesin...