Paslanmış işleyen demir

İşleyen demir bu kez ışıldamadı. Çünkü demir çoktan pas tutmuştu. Paslanmış demire ne yapsan beyhude! Canım demiryolları. Bu durumu asla hak etmemiştin. Cumhuriyetin en büyük hayali demiryollarını yüksek medeniyet seviyesinin üzerine taşımaktı. "Demiryolları bir ülkenin toptan tüfekten daha mühim bir emniyet silahıdır" diyen Büyük Kurtarıcı demiryollarının "refah ve ümran tevlit ettiğini" her fırsatta dile getirdi. Atatürk'ün "Demiryolları, bir ülkeyi medeniyet ve refah nurları ile aydınlatan kutsal bir meşaledir" sözünün aksine bu meşale 50 yıldır yanmıyor. Demiryolları hayali, tam 50 yıl inkitaya uğradı. 50 yıl "TCDD'yi kalkındıracaklarını söyleyenler nedense hep kendilerini kalkındırdılar... İlk kez, evet iddia ediyorum ki, ilk kez TCDD'de bir hareketlenme yaşandı. Demiryolu sevdalısı biri olarak TCDD'nin çalışmalarını yakından takip etmeye çalıştım. TCDD'ye bugüne kadar ulaştırma sektörü içerisinde ayrılan ödenekler en düşük düzeyde tutulurken 2004 yılında Türkiye'nin toplam yatırım ödeneğinin altıda biri demiryollarına ayrıldı. Kaza 50 yıldır geliyorum diyor Doğrudur, kaza geliyorum dedi. Ama ne zaman? Tam 50 yıldır sirenlerini çala çala, ben geliyorum diye bağıra bağıra geldi. Ne yazık ki, demiryolları için elini taşın altına sokan yöneticilerin olduğu bir dönemde patlak verdi. Ancak hemen bir hatırlatmada bulunmadan edemiyorum. Türkiye, birkaç gün içinde yaşanan iki büyük tren kazasına yıllar önce de tanıklık etmişti. 1979 yılında beş gün arayla iki tren çarpışmış ve toplam 47 kişi yaşamını yitirmişti. Demek ki o tarihten beri kimse dersini yeterince almamıştı. Hatta aynı yıl yaşanan tren kazası sayısı beş. Ancak beş gün içinde arka arkaya yaşanan iki kaza, şimdi içinde bulunduğumuz kaza fotoğrafıyla benzerlik gösteriyor. İkinci kazanın ardından yine ekranlarda boy gösteren eski genel müdürler, yöneticiler "Efendim ATS yoktu" falan filan deyip duruyorlar. Efendiler dönüp kendilerine "yahu biz de bu sistemi niye taktırmadık? Bugünlere gelinmesinde benim de dahlim var mı, yok mu?" diye sormuyorlar. Kendilerine bu soru yöneltildiğinde ise verecek cevapları yok. Demir tekere çomak sokmak Ulaştırma bir hizmet sektörüdür ve hizmet sektöründe de siyasete filan yer yoktur. Sağcısı, solcusu, ateisti, komünisti hepsi sizin insanınızdır ve siz bu insanlara ayrım yapmadan hizmet götürmek zorundasınızdır. Demiryolları ise başlı başına uzmanlık isteyen bir ulaşım türü. Bünyesinde makine mühendislerini, inşaat mühendislerini, jeoloji mühendislerini vb barındıran TCDD'ye makine mühendisi doktorası yapmış bir yöneticiyi daha önceki görev yerinden dolayı "otobüsçü" olarak adlandırmak pek insafla bağdaşmıyor. Siyasetin her zaman ve her zeminde yapılmasını doğru bulmuyorum. Pamukova kazasının ardından Baykal'a yöneltilen "siyaset yapma zamanı değil" eleştirilerinin etkisi olduğu anlaşılıyor. İkinci kazanın ardından Baykal'ın "Üzerimize düşen ne varsa yapmaya hazırız" sözleri takdire değer ancak hemen ardından çevresindekilerin yapmış oldukları açıklamalar ne yazık ki aynı duyarlılıkta değil. Sözün özü: Kimse demir tekere çomak sokmasın. Bu teker bizleri daha çok taşıyacak.