PKK'nın ramazan manevrası

PKK terör örgütü haziran başında tüm Türkiye'yi saldırı alanı olarak ilan etti. Terörü büyük kentlere yayarak siyasi iktidarı zor durumda bırakmayı hedefledi. İnegöl ve Dörtyol gibi ilçelerde provokatif eylemler yaparak bir Türk-Kürt çatışması çıkarmaya çalıştı. Kırsaldaki eylemlerden sonuç alsa da son aylarda ciddi kayıplar verdi. Kentlerde güvenlik birimleri birçok büyük eylemi önledi. Fakat örgüt ani bir kararla ramazan süresince "Eylemsizlik" kararı aldığını açıkladı. Hem teröristbaşı Öcalan hem de BDP Kürt kökenli seçmenlere referandumu boykot etmeye çağırmasına rağmen örgüt bu "eylemsizlik" kararını neden aldı? PKK Lideri Karayılan'ın iddia ettiği ve muhalefet liderlerimizin araştırıp incelemeden üzerine balıklama atladığı gibi gerçekten devlet veya hükümet PKK veya bölücübaşı ile bazı konularda anlaştıkları için mi örgüt "eylemsizlik" kararı almıştır? Önce şunu belirtmek isterim; hiçbir seçilmiş hükümet, iktidarı kaybetmeyi göze almadan Öcalan veya örgütle pazarlığa oturmaz, oturamaz. Eğer Öcalan'la veya örgütle gizli bir anlaşmaya varılmış olsaydı, her iki taraf da bunu asla deşifre etmezlerdi, açıklamazlardı. Karayılan'ın "Devletle anlaştık" açıklaması bu iddianın asılsız olduğunun en büyük kanıtı. Kanımca, PKK taktik bir adımla Türk siyasetini yönlendiriyor. Karayılan, bu açıklaması ile referandumda Anayasa değişikliği için milletten "Evet" oyu isteyenlerle PKK'yı, 'Anlaştık' diyerek aynı fotoğraf karesinde ve aynı safta göstererek "Hayır" oylarını artırmaya çalışıyor. İç Anadolu'da, Karadeniz'de, Ege'de, Akdeniz'de yaşayan halk kitlelerinin iktidar partisine tepki vermesini ve referandumda "Hayır" oyu kullanmalarını temin etmeye yönelik akıllıca planlanmış bir oyun bu! PKK terör örgütü, bu çıkışı ile aynı zamanda referandumda "Hayır" gerekçesi bulamayan muhalefet partilerinin ayağına bir pas, ellerine kullanabilecekleri bir koz veriyor. Amaçları referandum sürecini etkilemek. PKK terör örgütü bir taraftan yol kesip "Hayır" için propaganda yapıyor, boykot için bildiri dağıtıyor, Doğu ve Güneydoğu'da insanların sandığa gitmemesi için tehditler yağdırıyor, diğer yandan "Anlaştık" açıklaması yapıyor. Bu oyunu doğru analiz etmeliyiz, bu tuzağa düşmemeliyiz. Bunların "Eylemsizlik" kararı "Hayır" oylarını arttırmanın başka bir ayağıdır. Marksist felsefeden beslenen PKK'nın mübarek ramazan ayı umurunda mıdır? PKK ve BDP'nin Anayasa değişikliği konusunda takındıkları "retçi" tavır Kürt kökenli vatandaşlar ve bölgedeki STK'lar nezdinde kabul görmemiştir. PKK'yı eylemsizliğe iten en büyük etken budur. Kamuoyu yoklamaları; Kürt kökenli seçmenlerin, PKK ve BDP'nin boykot çağrısına rağmen sandığa gideceğini ve "Evet" oyu vereceğini göstermiştir. Bölgedeki STK'ların çağrıları etkili olmaktadır. BDP'nin sandığın boykot edilmesi çağrısına rağmen bölgede güçlü bir "Evet" çıkması hem PKK'yı hem de BDP ve Öcalan'ın bölgedeki kontrolünü zayıflatacaktır. İşte PKK'nın akıl hocaları bu tehlikeyi görmüş ve bir "ramazan manevrası" ile pozisyon değişikliğine gitme gereği duyulmuştur. Gerisi boş laf.