Provokatörlerin tuzağına düşmeyelim

A -
A +

İki gün önce bir manyak Danıştay 2'nci dairesini basarak üyelere kurşun yağdırdı. Üyelerden Mustafa Yücel Özbilgin hayatını kaybetti. Üç üye de yaralandı. Danıştay'ın değerli üyelerine yapılan bu saldırıyı kınıyorum. Hayatını kaybeden Mustafa Yücel Özbilgin'e rahmet, yaralanan değerli üyelere acil şifalar diliyorum. Bu saldırı hepimize karşı yapılmış bir saldırıdır. Hepimizin ders çıkarması gereken bir olaydır. Bu,Türkiye'nin huzuruna, barışına , istikrarına yapılan bir saldırıdır. Bu,Türkiye'yi karanlığa çekmek isteyenlerin yaptığı bir saldırıdır. Bu, bir tuzaktır. Oynanan oyunun hedefi; Türkiye'yi kutuplara ayırarak ve birbirine düşürerek demokrasiyi rafa kaldırmaktır. Bu; psikopat birinin intikam duygusuyla işlediği bir cinayet mi, Türkiye'yi iç çatışma ortamına sürüklemek isteyen sinsi, iyi örgütlenmiş dış güçlerin yönettiği bir oyun mu? Yoksa, meclis çoğunluğuna sahip AK Parti hükümetini cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde erken seçime zorlamak veya AK Partili birisinin cumhurbaşkanlığını önlemek için 3-4 aydır devam ettirilen oyunun bir parçası mı? Bunları henüz bilmiyoruz. Hazırlık soruşturması tamamlanmadan bu konuda bilgi kirliliğine dayanan erken yorumlar yapmak doğru değil. Teyit edilmemiş bilgilerle değerlendirmelerde bulunmak, kargaşa ortamı oluşturmaktan başka bir şeye yaramaz. Olayın yol açtığı infial duygularıyla duygusal ve ölçüsüz beyanlarda bulunmak, duygulara veya ideolojik saplantılara kapılarak önyargılı ve kışkırtıcı açıklamalarla tansiyonu yükseltmek kutuplaşmayı artırır ve bu eylemi planlayanların amacına hizmet edilmiş olunur. Sorumlu herkes sağduyulu ve vakarlı davranmak durumundadır. Siyasi rant peşindekilere dikkat Bu üzücü olayı fırsat bilerek iki gündür siyasi ortamı geren ve bu olay üzerinden siyasi rant sağlamaya çalışan siyasetçileri kınıyorum. Bu tavır saldırıya uğrayan yargıya saygısızlıktır, fırsatçılıktır. Oyuna gelmemeliyiz, tuzağa düşmemeliyiz. Bu eylemi planlayanlar ülkemizde siyasi kriz meydana getirmek, bu krizi derinleştirmek ve iktidarı erken seçime zorlamak hedefi peşindeler. Birkaç ay önce üniversitelerde planlanan bazı münferit eylemler, geçen hafta Cumhuriyet gazetesine ve Danıştay'a yapılan çirkin saldırı bu oyunun halkalarıdır. Bu durumdan istifade etmek isteyen fırsatçıların, provokatörlerin tuzağına düşmemeliyiz. Soğukkanlı olmalı ve itidalli davranmalıyız. Unutmayalım ki krizlerden sadece karanlık güçler kazançlı çıkar. Ancak dün Ankara'da üç ayrı yerde yapılan törenlerde izlediğim kadarıyla ve medyamızın olayı sunuş biçimine baktığımda Danıştay saldırısını planlayanların maalesef hedeflerine kısmen ulaştıklarını gördüm ve çok üzüldüm. Medyamız Ak Parti hükümetini suça ortak etmek için ciddi çaba sarfetti. Törenlere katılan hükümet üyeleri yuhalandı. Hükümeti istifaya davet eden sloganlar atıldı. Zaten saldırganın amacı da buydu. Bu olayı kimlerin planladığını anlamak için lütfen kendinize şu soruyu sorun ve cevabını arayın: "Bu eylem kimin işine yaramıştır, kime zarar vermiştir" Bu olay en çok hükümete zarar vermiştir. Bu, Erdoğan hükümetine dolaylı bir darbedir. Siyasi ve ekonomik istikrarı sağlayarak ülkeyi iyi yönetmeye çalışan hangi hükümet kendi iktidarı döneminde bu olayın meydana gelmesini ister? Hükümeti bu olayla ilişkilendirmeye çalışanlar farkında olarak veya olmayarak eylemi yapanların amacına hizmet etmektedirler. Huzurumuzu ve sosyal barışımızı hedef alan bu çirkin saldırıyı boşa çıkarmak için siyaset, medya ve yargı gibi kurumlarımızın sağduyulu hareket etmesi elzemdir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.