Putin ziyaretinde Erdoğan'ın rolü

A -
A +

1972 yılında sembolik konumdaki Rus Devlet Başkanının yaptığı ziyareti saymaz isek Rusya Devlet Başkanı Putin'in Türkiye'ye yaptığı bu önemli ve anlamlı ziyaret Türk-Rus ilişkileri açısından son yüzyılın en önemli olayıdır. Ziyaretin gerçekleşmesi bile tek başına son derece anlamlı ve önemlidir. Bu ziyaretin gerçekleşmiş olmasının iki temel sebebi vardır. Birinci sebep, "Benim için Rus halkının refahı süper güç olmaktan daha önemlidir" diyen Putin'in Rusya'nın elindeki büyük doğalgaz ve petrol rezervlerini dünya pazarlarına en güvenli, en ekonomik yollardan sunabilme arayışlarıdır. Bu anlamda Putin Türkiye'yi iyi bir partner olarak görmektedir. Boğazlardaki sıkıntı nedeniyle Rusya'nın daha fazla petrol ve doğalgazı dünya piyasalarına aktarması güçleşmektedir. Rusya hem petrol hem de sıvılaştırılmış doğalgaz için daha kolay yollar arayışındadır. Rusya bu konuda Türkiye'yi üs olarak kullanmayı düşünmektedir. Trakya'dan Ege Denizine, Samsun'dan Akdeniz'deki Ceyhan'a ulaşacak boru hatları yeni bir pazarlama yolu bulmayı ve Ceyhan'da kurulacak sıvılaştırılmış doğalgaz tesisleri ile doğalgazını Akdeniz'den uluslararası piyasaya aktarmayı planlamaktadır. Ziyaretin en önemli kısmını enerji ile ilgili konular oluşturacaktır. Bu ziyaretin gerçekleşebilmesinin ikinci önemli sebebi ise Başbakan Erdoğan'ın ve Dışişleri Bakanı Gül'ün Türk dış politikasına getirdiği önemli değişikliktir. AK Parti hükümeti iktidara geldiği günden itibaren bir taraftan AB konusunda devrim niteliğinde adımlar atarken, diğer taraftan da Türkiye'nin komşuları ile ilişkilerine yeni bir vizyon getirmiştir. Bu vizyon tüm ön yargılardan uzak ve geçmişteki tüm problemleri karşılıklı çıkar dengesini koruyarak samimiyetle çözmeye ve tüm komşularımızla ticari ilişkileri geliştirmeye yönelik bir vizyondur. Bu vizyon karşılıklı güven ortamının oluşturulmasını müteakip tüm sorunları çözmeye, iyi niyetle, kazan-kazan anlayışına dayalı bir vizyondur. Sayın Erdoğan'ın kişisel karizması ve güvenilir kişiliği bu vizyonu destekleyen en önemli etkendir. Bakın, Rusya Devlet Başkanı Putin bile Sayın Erdoğan'ın hakkını şu sözlerle teslim etmektedir: "Sözünü tutan bir Başbakan" "Önemli olan güven ortamının oluşması. Güven ortamı işlerin halledilmesine yardımcı oluyor. Sizin başbakanınızı, sözünü tutan bir insan olarak tanıyorum. Ne kadar zor olursa olsun, verdiği sözü tuttuğunu gördüm." Sayın Putin'in bu sözleri Başbakan Erdoğan'ın Rusya Devlet Başkanı üzerinde bıraktığı etkiyi teyit etmektedir. Başbakan çoğu ülke lideri üzerinde bu olumlu etkiyi bırakmıştır. Yunanistan Başbakanı ve diğer birçok Batılı liderle ikili samimi diyaloglar ülkemizin dış ilişkilerine önemli katkılar sağlamaktadır. Sayın Başbakanın güven veren kişiliği son derece önemli bir artıdır. Başkan Putin "Başbakanınız belli konularda ne kadar zor olursa olsun, tavrını kendisi ve ülkesi için zor konular olsa bile değiştirmediğini gördüm. Ben bu davranışlara şaşırdım doğrusu. Erdoğan'ın bu özelliği devletlerarası ilişkilerde çok önemlidir" açıklamasıyla Sayın başbakanın güvenirliliğini teyit etmektedir. Ben Türkiye Rusya ilişkilerinin geliştirilmesinin Rusya için olduğu kadar Türkiye için de çok önemli olduğuna inanıyorum. Rusya Türkiye için büyük bir pazar. Hem turizm hem inşaat sektörü hem de diğer sektörlerdeki ilişkilerimiz en az 10 kat daha iyileşebilir. Bu mümkün. Türkiye-Rusya ilişkilerinin bu ziyaretle daha da gelişeceğine inanıyorum.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.