Referandumda akıl karıştıranlara...

A -
A +

AK Parti'ye muhalefet etmekle anayasa değişikliğine 'hayır' demeyi aynı çerçeveye sokmak kolaycılıktır. 'AK Parti'ye de 12 Eylül Anayasası'na da karşıyız" diyenlere önerim sapla-samanı ayırmalarıdır. Eğer 12 Eylül Anayasası'na karşı iseniz değişikliği kimin yaptığına bakmadan 'Evet' demelisiniz. AK Parti'ye karşı iseniz bir yıl bekleyin, genel seçim var, seçimde AK Parti'ye oy vermezsiniz olur biter. Bence siz, demokrasi mücadelesi ile iktidar partisine karşı mücadeleyi birbirine karıştırıyorsunuz. Ortada mevcut bir anayasa var. Diğer tarafta da bu anayasanın 26 maddesinin nasıl değiştirildiği belli. Sonuç olarak 12 Eylülde 26 maddelik bir değişiklik için millet sandığa gidecek. Sandıkta, AK Parti'nin siyasi iradesini aşan ve hepimizi ilgilendiren uygulamalara karar vereceğiz. 26 madde toplumumuzun yararına mı, değil mi? Yararına olduğuna inanıyorsak 'Evet' diyeceğiz. Anayasa değişikliğine ilişkin somut veriler ortada. Tartışmayı bu veriler üzerinden sürdürmemiz lazım. Anayasada yapılan değişiklik demokratikleşme sürecimize bir katkı veriyor mu, vermiyor mu? Katkı veriyorsa AK Parti karşıtlığından hareket ederek değişikliğe karşı çıkmak ideolojik körlük olur. Genel seçimlerle referandumu birbirine karıştırmamamız lazım. Referandum siyaset üstü bir konu. Oya sunulan konu bizim ve ülkemizin geleceğini ilgilendiriyor. Yeni değişiklikle YAŞ kararlarına itiraz yolu açılıyor. Sivil vatandaşlar artık askerî mahkemelerde yargılanmayacak. Askerler, askerî suçların dışındaki davalarda sivil mahkeme önüne çıkacak. Kimse darbe rüyaları görmeyecek artık. Memurlar, toplu sözleşme ve grev hakkı gibi haklar elde edecek. Yurt dışına çıkma yasağına, vergi dairesi ya da emniyet değil hâkimler karar verecek. Memurlara verilen cezalara itiraz yolu açılacak. HSYK ve AYM'deki yapı çoğulcu ve katılımcı bir yapıya dönüşecek. İşte referandumu tartışacaksak bu maddeleri gelin tek tek tartışalım. 'İktidar partisi yargıyı denetimine almak istiyor' iddiası mesnetsiz. Örneğin; HSYK'nın yeni yapısında, 7 olan üye sayısı 22'ye çıkarılıyor. Bu 22 üyeden 10 üyeyi 12 bin 500 hâkim ve savcı, birinci sınıf 4 bin hâkim ve savcı arasından seçecek. Temsilde adaleti sağlayan bu uygulamada kurulun ağırlığı bu üyelerde. 10 üyenin içinde yer alabilmek için birinci sınıf hâkim ve savcı olmak, yani en az 15-20 yıldır görevde bulunmak gerekiyor. AK Parti döneminde hâkim ve savcı olanlar bu göreve seçilmek için daha 10-15 yıl bekleyecekler. Üç üye Yargıtay'dan, 2 üye Danıştay'dan, 4 üye de Cumhurbaşkanınca hukukçu öğretim üyeleri arasından seçilecek. Yani HSYK, 15 üyesi hâkim ve savcı kökenli, 4 üye hukukçu öğretim üyesi ve avukat, bir üye Adalet Akademisi'nden gelen üyeden oluşacak. Bakan ve müsteşarın dışında siyasi iktidarla ilişkisi olan kim var bu yapıda? Boş konuşuyorlar. Milletin aklını karıştırmaya çalışıyorlar.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.