Rusya ziyareti ve TOBB

A -
A +

Son derece başarılı geçen Rusya gezimizi, dün tamamlayıp yurda döndük. Tatlı bir yorgunluk içerisindeyiz. Gezi başarılı sonuçlanıp, ülkemiz için hayırlı sonuçlar elde edilince, insan yorgunluğunu unutuyor. Gezinin ekonomik sonuçlarını incelemeye geçmeden önce, bir hakkı teslim edip konuya devam etmek istiyorum. Bu geziyi TOBB tertip etmiş, seyahat, konaklama ve ağırlama ile gezinin ticaretle ilgili resmi-sivil programını TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu organize etmişti. TOBB ve TOBB Başkanını kutluyorum. Bu kadar profesyonelce planlanmış, bu kadar iyi organize edilmiş bir geziye şimdiye kadar katılmadım. Dönüşte havaalanında güvenlik endişesi ile karşılaştığımız 'ufak-tefek' güçlükler hariç, her şey mükemmel planlanmıştı. TOBB Başkanı; hem AB sürecinde, hem Türk firmalarının Afganistan'ın ve Irak'ın yeniden yapılandırılmasında yer almasında, Türkiye-Rusya ticari ilişkilerinin geliştirilmesinde ve Türkiye'de de yatırım ortamının iyileştirilmesinde, yatırımcıların önündeki 'bürokratik' engellerin kaldırılması gibi iç ve dış ekonomik meselelerde, özellikle son iki yıldır çok ciddi ve planlı gayretler sarf etti. Siyasete bulaşmadı, taraf olmadı ama kendi üyelerinin her türlü sorununu çözmek için hükümetle kavga etmeden işbirliği yaparak önemli sonuçlar aldı. TOBB'u, tam bir profesyonel ve en etkili sivil toplum örgütü haline getirdi. Bunda, Hisarcıklıoğlu'nun kişisel başarısının, vizyonunun, yapıcı üslubunun büyük etkisi var. Her hamlesinde bağcıyı dövmek yerine üzüm yemeyi tercih ediyor. Bugün Ankara'da ekonomik alanla ilgili alınan her karara katkı vermeye, içinde olmaya çalışıyor. Kıbrıs ticari amacı ikinci plana itti Gezimize dönersek, aslında bu gezi daha çok ticari amaçlı bir gezi idi. Ama KKTC konusunda Rusya cephesinde alınan olumlu mesafe, gezinin ekonomik boyutunu arka planda bıraktı. Rusya ile ticari ilişkiler geliştikçe siyasi ilişkilerin de otomatik olarak gelişeceği ve çoğu siyasi sorunda Rusya'nın olumlu desteğinin daha rahat alınacağı, bu gezide net olarak ortaya çıktı. Her iki taraf da ekonomik alanda birbirinden bir şeyler istiyor. Önemli olan, bu isteklerin bir dengede gerçekleşmesi. Rus tarafının taleplerini sıralamak gerekirse; Ruslar Türkiye'de enerji, turizm, ulaştırma ve askeri alanda yatırım yapmak istiyor. Putin, "Türk işadamlarının Rusya'da 1.5 milyar dolarlık yatırımına karşılık Rus işadamlarının Türkiye'deki yatırım miktarı sadece 350 milyon dolar. Bu dengesizlik giderilmeli" mesajını verdi. Ruslar, özelleştirme, doğalgaz şehir içi dağıtım ve bölgesel elektrik dağıtım ile Savunma sanayi ihalelerine girmek istiyorlar. Bu taleplerini her platformda dile getirdiler. Türkiye'de enerji santralleri, LPG depolama üniteleri ve doğalgaz santralleri yapmak istiyorlar. Ayrıca, özellikle Akdeniz'de turizm yatırımları yapma arzuları var. Rusya ile mevcut ticaret hacmimizin yüzde 70'ini enerji ürünleri oluşturduğuna göre Türk-Rus işadamlarının en rahat ortaklık yapabileceği veya Rusların en kolay yatırım yapabileceği alan da herhalde enerji alanı olacaktır. Buna turizm alanı ilave edilebilir. Bu iki alanın dışında Rusya'nın Türkiye'ye yatırım yapabileceği bir alan olmadığını düşünüyorum. Erdoğan'ın teklif ettiği ve Putin'in de memnuniyetle karşıladığı gibi Türk ve Rus firmaları Irak'ın yapılandırılmasında özellikle enerji ve alt yapı konularında ortaklık yapabilirler.Türkiye-Rusya ortak elektrik üretip üçüncü ülkelere satabilir. Teknoloji konusunda ortak yatırım yapmak biraz zor. Ticarette doğalgaz konusunda elektrik enerjisi alanında ve turizm alanında işbirliği ve yatırımlar olabilir. Doğalgaz, termik ve Hidro elektrik santralleri yapılabilir. İşadamlarımızın Rusya'dan istekleri Türkiye ise ticaret alanında birçok şey istiyor. Türk işadamları, Putin'in Ankara ziyareti sırasında, TOBB'daki toplantıda hem Hisarcıklıoğlu'nun, hem de Moskova'da Türk işadamlarının takdimi toplantısında yine TOBB Başkanı ve DİEK başkanının ağzından Rusya ile ticari ilişkilerde karşılaştıkları sorunları birebir dile getirdiler. Sayın Putin de bu konularda alınan ve alınacak tedbirleri aktardı. Türk tarafı, Rusya'dan ticaret hacminin arttırılması, Türk yatırımcılarının Rus pazarında karşılaştığı hukuki ve bürokratik engellerin kaldırılması, üçüncü ülkelere doğalgaz satışı, mavi akım yolu ile alınan doğalgazın fiyatının düşürülmesi, mal ve hizmet karşılığı doğalgaz alımı, boğaz tanker trafiğinin azaltılması, mavi akımın Ceyhan'a kadar uzatılması, daha fazla turist, bavul ticaretinin Rus dış ticaret rejimine dahil edilmesi, ulaştırma kotalarının kaldırılması, Karadeniz'in serbest ticaret alanı haline getirilmesi, Türk müteahhitlerinin sorunlarının çözümü gibi birçok talebi var. Her iki tarafın talepleri ile ilgili net kararlar alınmış değil, ama tüm bu konu başlıkları ile ilgili çalışmalar başlatılmış durumda. Her iki ülkenin liderleri de bu çalışmaları takip etmekte kararlı. Türkiye Rusya arasında ticaret gelişecek. Yazımı Hisarcıklıoğlu'nun bir tespiti ile bitirmek istiyorum: "Üretim ve ticaret refah artışı ve barışı getirir"

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.