Dün AK Parti grubuna hitaben yaptığı konuşmada Sayın Başbakan barış umutlarımızı biraz daha güçlendiren çok önemli mesajlar verdi. Anaların gözyaşlarını dindirmek adına meşru yollardan hukuk içinde kalarak bütün yöntemleri kullanacaklarının altını çizdi. Başbakanın "Birileri sadece Türkleri, birileri sadece Kürtleri seviyor olabilir. Biz insanı ve insanları seviyoruz" ifadeler MHP ve BDP'ye yönelikti. Paris'teki suikastı Türkiye üzerine yıkmak isteyenlere sert sözlerle yüklendi. Şiddet ve terörün çıkmaz sokak olduğunu belirten Başbakan, "düşüncesine güvenen her hareket sabırla sağduyuyla sebatla, azimle er ya da geç zafere ulaşacaktır" sözleriyle herkesi legal yollarla düşüncelerini savunmaya davet etti. "Terörist cesedi ve şehit cenazeleri ile varlık gösterebilenlerin tahrikkâr söylemlerine, bütün siyasi beklentilerini gençlerin ölümü üzerine bina edenlere rağmen umutluyuz" sözleri Sayın Başbakanın kararlılığının işaretleri. STK'lar ve basın dahil bu süreçte herkesin sağduyulu, sabırlı ve sorumlu şekilde davranmasını istedi. BDP'ye seslenen Başbakan,"Hassasiyetleri azami derecede gözetin, sorumluluk alın, geçmişteki hataları tekrarlamadan ilerleyin" dedi. Paris'te öldürülen 3 kadın PKK'lının cenazesinin gideceği adreslerdeki halka seslenen Başbakan, "Bu cenazeleri istismar vesilesi yapmak isteyenlerin provokasyonlarına gelmeyin. Aklıselim sahibi vatandaşlarımız oyuna gelmesin. Başlattığımız bu barış süreci dinamitlenmek isteniyor. Buna prim vermememiz lazım" diye konuştu. "Elinizi vicdanınıza koyun ve propaganda etkisinde kalmadan kalbinizle-vicdanınızla sürece bakın" sözleriyle süreçle ilgili bölge halkından açık destek talep etti. Bu sürecin şehit ailelerimizin hissiyatını ve milletimizin değerlerini zedelemeyeceği garantisini veren Sayın Başbakan, bu konulardaki iftira ve yalanlara kimsenin kulak asmamasını talep etti. "Biz aynı kıbleye dönen tek milletiz. Bu süreçte aradaki fitneleri çıkarıp Ezan-ı Muhammediye'nin gölgesinde daha bir muhabbetle kucaklaşacağız" sözleriyle aynı inanca sahip olmamızın çoğu sorunu çözeceğine işaret etti. Dün BDP'nin de grup toplantısını dinledim. Herhalde Demirtaş Diyarbakır'da olduğu için Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak konuştu. Paris saldırısının Öcalan ile başlatılan sürece yönelik olduğunu söyledi. Kışanak, "Madem Türkiye'nin büyümesini istemeyenlerin saldırısıydı o zaman Perşembe günü tüm Türkiye tek yürek olmalı ve bu güçlere gerekli cevabı vermelidir" çağrısında bulundu. Kışanak, "Biz İmralı ile başlatılan görüşmelerin arkasındayız. Bu sorunu çözen kahraman olur" sözleriyle süreci desteklediklerini tekrarladı. Geçtiğimiz gün BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık'ın ilginç bir değerlendirmesi vardı. Sakık, "Artık yeter. Bu savaşı istemiyoruz. Kim savaş istiyorsa alsın çocuğunu kendi savaşsın. Kinimizi toprağa gömüp geleceği birlikte inşa etmeye mecburuz" diyordu. Toplumun her kesiminden bu sürece destek var. Yeter ki erken pes etmeyelim. Daha ne provokasyonlar, ne bombalamalar, ne acılar göreceğiz. Ama her şeye rağmen yola devam edilirse hepsi boşa çıkar... Yaklaşık bir haftadır ağır bir giribal enfeksiyonla mücadele ediyorum. Yazılarımı yazamadım. Bu arada malum kirli eller Yeni Akit gazetesine bombalar attılar. Hasan Abi'yi aradım. Tüm Akit ailesine geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Korkmayın millet yanınızda, hepimiz yanınızdayız. Ayrıca böyle şeyler size sinek vızıltısı gibi gelir. Yılmak yok, yola devam. Tekrar geçmiş olsun.