Bizim sözde demokratlar ciddi çelişkiler içerisindeler. Gönüllerinden geçen; AK Parti'nin kapatılması, Sayın Erdoğan ve arkadaşlarına ve hatta Sayın Gül'e siyasi yasak getirilmesi. Bilahare AK Parti'nin parçalanması mümkünse Sayın Cumhurbaşkanın da Köşk'ten indirilmesi. Bu düşüncelerini açıkça ifade edemiyorlar. "Biz bu çağda parti kapatılmasına karşıyız ama hukuk süreci de işlemeli; AK Parti iktidarı ve başbakan şu hataları yaptı vs" diyorlar .Tam bir ikiyüzlülük. Hukuk sürecinin nasıl sonuçlanacağından âdeta emin oldukları için mevcut antidemokratik parti rejiminin değiştirilmesine de şiddetle karşı çıkıyorlar. Evet, AK Parti'nin ve Başbakan Erdoğan'nın birçok yanlışları olabilir. Bana göre AB süreci ve demokratikleşme adımları ile ilgili yanlışları-eksikleri vardır. 6 yıldır iktidarda olan bir partinin eksik-yanlış listesini uzatmak mümkündür. Fakat 9 ay önce milletten yüzde 47 oy almış bir partinin bu eksik ve hatalarından yola çıkarak, bu iktidarın "Türkiye için şeriat düzeni öngören gizli gündem sahibi bir parti" olduğunu öne sürmek insafa sığar mı? "AK Parti'nin şeriat düzeni getirmek gibi bir gündemi olmadığını sağır sultan da biliyor" diyen Avrupalılar bunun farkında da, bizim aklıevveller farkında değil mi? AK Parti'yi yanlışları ve eksiklikleri nedeniyle cezalandırmanın ve hatta siyaset dışı bırakmanın yolu darbe süreçlerinden ve mahkemelerden değil, seçim sandığından geçmelidir. Demokrasinin gereği budur. Bu basit demokrasi kuralını herkes artık içine sindirmelidir. Eğer AK Parti başörtü takma tercihi nedeniyle üniversiteye gidemeyen genç kızların gidebilmesinin önünü açan bir adım atmış, bu adımdan dolayı toplumumuzca laiklik düzeni için tehlikeli bulunuyorsa bu millet sandıkta gereğini yapar. Gerçekten iddia edildiği gibi AK Parti Cumhuriyet'in temel değerlerini aşındırma çabası içindeyse 85 yıldır bu değerleri benimseyen Türk insanı seçim sandığında eski partilere yaptığı gibi AK Parti'yi siyaset alanının dışına iter. Şiddete bulaşmadıkları sürece millet iradesi ile gelen millet idaresi ile gitmelidir. Bunun dışındaki yöntemler vicdanları zedeler. Kısa sürede sonuç alınsa da uzun vadede tam tersi sonuçlar doğurur. Millet iradesinin dikkate alınmadığı her siyasi proje başarısızlığa mahkûmdur. AK Parti'nin yanlışları varsa çıkarsınız meydanlara, televizyonlara halka anlatırsınız çözüm önerilerinizi ve projelerinizi ortaya koyarsınız. Milleti ikna edersiniz. Kaleminizle gerçekleri ortaya koyarak eleştirirsiniz. AK Parti'ye sandığı gösterirsiniz. Oysa Ana Muhalefet partimiz sandığa güveneceğine 100 kez mahkemeye başvurarak millete değil mahkemeye umudunu bağlamış durumda. Yazar-çizer takımımız milleti küçümseyerek çetelere, darbelere, antidemokratik girişimlere göz kırpıyor. Demokratik olan, doğru olan, ahlaki olan beğenmediğiniz bu partinin bileğini mahkemede değil sandıkta bükmektir. AK Parti'yi sandıkta durdurmayı öğrenmeniz gerekiyor. Bunun dışındaki yollar çıkmaz yoldur. Bunun dışındaki projeler ekonomimize, üniter yapımıza, AB hedefimize ve toplumsal barışımıza zarar verir.