Sarkozy'yi ciddiye almayın

A -
A +

Fransa Parlamentosu; Sarkozy gibi dar görüşlü çapsız ve vizyonsuz bir politikacının seçimde bir-iki puan fazla almak için oynadığı ucuz popülizme alet oldu. Sarkozy, bu gün var, yarın yok. Ama düşünce ve ifade özgürlüğünü yok sayan bu karar, Fransa Parlamentosunun siciline bir kara leke olarak işlenecektir. Sarkozy'nin, Erdoğan ve Türkiye rahatsızlığının yansımasıdır, bu olup bitenler. Fransa, Ortadoğu ve Kuzey Afrika'daki eski sömürgelerinde itibar ve etkinliğini kaybetmiş; Türkiye ve Tayyip Erdoğan bu coğrafyada etkili ve itibarlı güçler haline gelmişlerdir. Sarkozy'yi çıldırtan ve aleyhimize bir şeyler yapmaya iten nedenlerden biri de, Türkiye'nin bölgesinde kazandığı yeni misyondur. Bugün Fransa, yarın İngiltere ve ABD bu misyondan rahatsızlık duyacaktır. Bu ırkçı yaklaşımla, Fransa Parlamentosunda 'Avrupa değerleri' ayaklar altına alınmıştır. Fransız parlamentosu tarih yazmaya kalkmıştır. Üzülmenin, dövünmenin bir anlamı yok. Fransa Parlamentosunda 60 sağduyulu isim, bu 'kara' lekeyi silmek için Anayasa Konseyine kararı götürebilir. Bunu yaparlarsa bu karar Anayasa Konseyince iptal edilir. Eğer bu başarılamazsa mağdurlarca konu AİHM'ye taşınacaktır. Buradan da karar bozulacaktır. Alınan bu saçma kararı pratikte uygulama imkanı yoktur. Bence Sarkozy Türkiye ile didişmeyi bir seçim kozu olarak kullanmaktadır. Bu nedenle 'seçimler yapılana kadar' kendisini ciddiye almayı yanlış buluyorum. Asıl üzüldüğüm konu; Sarkozy'nin tavrı değil, çoğu Avrupa ülkesinin ve küresel kurumların karara karşı sessiz kalmalarıdır. Bence Türkiye'nin asıl üzerinde düşünmesi gereken nokta budur. Uludere'nin İstismarı Uludere'de neler olup bittiğini yakında öğreneceğiz. Hem hükümet, hem dem meclis konuyu titizlikle araştırıyor. Mecliste bu amaçla bir komisyon kuruldu. 'Susurluk Komisyonu'na benzer yetkilere sahip olan bu komisyon, konuyu detayları ile araştıracak. Diğer yandan hükümet; bu kazanın nedenlerini, niçinlerini, varsa kasıtlı ihmalleri didik-didik araştırıyor. Darbelerin, muhtıraların, faili meçhullerin üzerine giden, bu ülkede karanlıkları aydınlatmak ve pisliklerin üzerindeki örtüyü çekmek için partisinin kapatılmasına ve kendisine onlarca suikast planı düzenlenmesine aldırış etmeden dik duran kararlı hareket eden bir Başbakanı ve partisini, Uludere'de olup bitenlerin üzerini örtmeye çalışmakla suçlamak densizlik ve vicdansızlıktır. Nedir derdiniz? Konuyu araştırmadan, incelemeden terörle mücadele eden güvenlik birimlerinin kapısına kilit mi vursunlar? TSK'yı kapatsınlar mı? Bu zor coğrafyada, bu ülkenin bekasının devamı için güçlü bir orduya ihtiyacımız yok mu? Ordunun içindeki cunta heveslilerini mazeret gösterip TSK'nın tamamını suçlu mu ilan edelim? Kör müsünüz, herkese, 'yargının önünde' yaptığı yanlışların hesabı soruluyor. Bu sizi kesmiyor mu? Asker düşmanlığınızı tatmin etmek için bütün askerler içeriye mi tıkılsın? Bu iktidar, askerin sistem içerisindeki yerini batı demokrasilerindeki standartlarına getirmek için çok önemli mücadeleler verdi, önemli adımlar attı. Bir, iki asırlık bir zihniyeti ve sistemi on yılda baştan aşağı yenilemek kolay mı? Bu ülkenin yüz yıllık safralarını 3-5 yılda temizlemek mümkün mü? Bu iktidarın Ankara'ya teslim olduğunu söyleyenler siyasi miyoptur. Bu iktidar, Ankara'ya teslim olsaydı; bugün öyle bir parti böyle bir başbakan yoktu. Eleştirin, eksik ve yanlışları söyleyin ama temel konularda vicdansızlık etmeyin. Acının, kanın, 19 yaşındaki gençlerin ölü bedenlerinin istismarını yapan BDP'yi eleştirin. Başbakanın dediği gibi İttihat ve Terakkinin bugünkü temsilcilerini görün. 'Silah Kürtlerin güvencesidir' diyenleri sorgulayın. Bu gencecik bedenlerin katilleri silahı güvence olarak görenler değil mi? Ülkenin başbakanı hele de bu Başbakan Tayyip Erdoğan ise ben onun; "Uludere ve Dink cinayetinin devletin derin dehlizlerinde kaybolmasına izin vermeyiz" sözüne güvenirim, itibar ederim.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.