Daha 6 yıl önce kurulan AK Parti, 2002 Kasımında girdiği ilk seçimde milletten yüzde 34.28 oranında oy alarak tek başına iktidar oldu. Hemen bu başarının ardından 2004 yılında yapılan belediye seçimlerinde oyunu yüzde 41.67'e çıkardı. AK Parti, Türkiye'nin çevresinde meydana gelen krizlere, savaşlara ve petrolün varilinin 80 dolara kadar yükselmesine rağmen 4.5 yıllık icraatında başarılı oldu. Aslında 4.5 yıllık iktidar gömleğinin AK Parti'yi eritmesi, zayıflatması bekleniyordu. Çünkü Türkiye'nin devasa sorunları vardı. Ekonomi dibe vurmuştu. Ancak tam beklenenin tersi oldu ve cumhuriyet tarihinde AK Parti yeni bir rekora imza attı. İkinci icraat dönemine milletten yüzde % 47 oranında oy alarak başladı. 2002 seçimine göre oyunu yüzde 13 arttırdı. Bu başarıyı alkışlamak, bu başarıya şapka çıkarmak gerekiyor. Helal olsun. Yakalanan bu başarının sebeplerinden biri hükümetin 4.5 yıllık icraatıdır. Toplumun büyük bir bölümü AK Parti'nin icraatını olumlu bulmuştur. Özellikle ekonomi politikalarındaki başarı, Türkiye'de refahın, milli gelirin, ihracatın yüzde yüz artması, 4.5 yılda ortalama yüzde 7'lik büyüme, faizlerin ve enflasyonun düşmesi ciddi başarılardır. Ayrıca, hükümet özellikle sağlık ve eğitim alanında başarılı bir performans sergilemiştir. TOKİ'nin 4.5 yılda ortaya koyduğu inanılmaz performans, Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün inanılması zor başarıları, hükümete ciddi katkılar vermiştir. Başarının sırları Devlet Bakanı Beşir Atalay'ın yürüttüğü sosyal projeler, belediyelerin uyguladığı sosyal projeler, okul kitaplarının parasız verilmesi, özürlülerle ilgili politikalar, hükümetin garip-gurabaya bakış açısı halkta ciddi bir karşılık bulmuştur. 6 bin 500 km duble yol yapımı, Bolu Tünelinin devreye alınması, Karadeniz Otoyolunun hizmete sokulması, demiryollarındaki başarılar, denizcilik alanındaki başarılar, fakir halkın uçak yolculuğu ile tanışması, ana tüketim mallarında KDV'nin düşürülmesi, temel ihtiyaçlara zam yapılmaması gibi yüzlerce başarıyı sıralamak mümkün. Başarının diğer bir sırrı ise toplumun güven, istikrar ve demokrasiden yana tavır koymasıdır. 4.5 yılda yakalanan güven ve istikrarın, ekonomik başarının, demokratik alandaki olumlu gelişmelerin devam etmesi istenmiştir. Oyların artmasında AK Parti'nin toplumsal değerlere ve inançlara saygılı davranması, milli duyarlılıklarda hassas olması fakat ideolojik milliyetçilik yapmaması, toplumun tüm kesimlerine açık olması etkili olmuştur. AK Parti'liler Başbakan Erdoğan'ın da ısrarlı tutumu ile sürekli halkın içinde olmuşlar, milletvekilleri her hafta sonu bölgelerine halkın içine gönderilmişlerdir. Halktan kopuk yaşamamışlardır. Halkın büyük bir bölümü Sayın Erdoğan ve ekibini; kendisi gibi yaşayan, kendisini gibi yiyen, içen, sevilen, üzülen, giyinen ve yürüyen bir kadro olarak görmüştür. Onlara sempati duymuştur. Hiç yabancılık çekmemiştir. Erdoğan halkı doğru okuyan bir lider olmuştur. AK Parti'nin toplumun ortak paydasını teşkil eden değerlere sahip çıkması, başarıyı getiren etkenlerden biridir. Başbakan Erdoğan liderliğindeki AK Parti teşkilatları, başından bu yana hep yarın seçim olacakmış gibi çalışmışlardır. Düzenli, planlı, istekli, organize ve kararlı bir seçim çalışması yapılmıştır. Bir güne 4 mitingi sığdıran, kısa bir süre içinde 64 miting yapan, Türkiye'yi bir uçtan uca 35- 40 derece sıcakların altında dolaşan bir liderin, bir ekibin başarılı olması şaşılacak şey değildir. Muhalefet hesabını yanlış yaptı Terleyen, emek veren, yorulan kazanacaktır. Doğu ve Güneydoğu'da AK Parti'nin başarılı olması, DTP'nin kalesi olan Diyarbakır'da oylarını 3 kat arttırması Türkiye'nin bölünmez bütünlüğü için önemlidir. Umut yerine korkuyu, başarının yerine kavga ve tehdidi öne çıkaranlar, birlik/beraberlik mesajları yerine ortaya bölünme tablosu koyanlar hüsrana uğramıştır. Danıştay saldırısı, Kuvvacı çeteler, 367 oyunu, Hudson senaryoları, mitingler, terörle süren toplum mühendisliği projeleri, masa başı ittifaklar gibi demokrasi dışı müdahaleleri millet doğru okumuştur. Oyunu, yönlendirmeye gelmemiş ve değişim, demokrasi adına AK Parti'ye yönelmiştir. Korku ve tehlike siyaseti reddedilmiştir. Umut üretenler galip gelmiştir. Tüm bu sebeplerin yanında diğer partilerin topluma tatmin edici bir program ve kadro sunamamaları, negatif propagandaya dayalı bir kampanya yapmaları, toplumun temel sorunlarıyla ilgili çözüm projeleri üretememeleri ve Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde Meclis'e girmemeleri, iyi ve organize çalışmamaları, terlememeleri nedeniyle de AK Parti'nin oy oranı bu kadar yüksek çıkmıştır. Tüm bu sebeplerin üzerinde AK Parti'nin başarılı olmasının en temel nedeni, Başbakan Erdoğan'ın liderlik özellikleri, kampanyada gösterdiği olağanüstü gayret ve samimiyeti, seçmene yakınlığı ve millete benzerliğidir. Erdoğan, Türk milletinin son dönemde içinden çıkardığı en önemli siyasi lider olarak siyasi tarihimize geçecektir.