Seçimin galibi kim?

A -
A +

Bu sorunun cevabı aslında çok açık. Siyasi istikrar ve değişim isteyen 70 milyonluk nüfusuyla parıldayan, emeklemekten kurtulan ve ayağa kalkmaya çalışan Türkiye olmuştur. İşte 3 Kasım seçimlerine de damgasını vuran ve rahmetli Özal sonrası, uzun bir aradan sonra tek başına iktidar olma şansını yakalayan Erdoğan'ın AK Partisi, siyasi istikrar ve değişim sinyallerini kuvvetli olarak verdiği için 28 Mart seçimlerinde hem güven tazelemiş hem de böyle gittiği takdirde uzun bir süre Türk Siyasetine damgasını vuracağının işaretini vermiştir. MHP ve DYP'nin de bu seçimlerdeki performansını göz ardı etmemek gerekiyor. Çünkü AK Parti rüzgarına rağmen ve 3 Kasım'da baraj altında kalan bu iki parti bu kez yüzde 10'luk barajı aşma başarısını gösterdiler. Eğer 28 Mart bir genel seçim olsaydı, MHP ve DYP'yi de TBMM'de görecektik. Yüzde 18'lik oy alan CHP için "bozguna uğradı" şeklindeki söylemler seslendirilse de CHP bir önceki seçimlerdeki oy oranını korumuştur. Ama herkesin beklentisi CHP'nin yüzde 20'nin bile üzerinde oy alacağıydı. Bu gerçekleşmedi. Burada yüzde 30'ları bulan sol oyların nereye gittiği sorusunun cevabı bulunmalıdır. Bir de daha seçim sonuçlarının yüzde 30'u bile belli olmadan Baykal'ı ağır bir şekilde eleştirenlere şunu söylemek istiyorum; CHP'nin başına kimi getireceksiniz. Kimi getirirseniz getirin CHP kan kaybeder, daha da önemlisi ikiye bölünür. Ama Sayın Baykal da bundan sonra değişim rüzgarlarına partisinin kapısını sadece aralamamalı, ardına kadar açmalıdır. Doğu ve Güneydoğu'da zafer bekleyen DEHAP, başka bir deyişle SHP şemsiyesi altında birleşen "Demokratik Güç Birliği" bu seçimlerin tek mağlubudur. ANAP'la, 3 Kasım'da yıldızı parlayan Genç Parti ise tabela partisi olmaya doğru gitmektedir. Bize göre Merkez Sağ artık DYP çatısı altında birleşmiştir. Peki neden AK Parti seçimin tek galibi. Çünkü Kıbrıs ve Irak gibi adeta iki tane alev alev yanan topu kucağında bulmasına rağmen oylarını yüzde 8 oranında arttırdı ve il genel meclisinde yüzde 42'lik bir oranı yakalamış oldu. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın şu söylemi gerçekten çok önemli: "Kıbrıs yüzde 6 oranındaki oylarımızı götürdü..." Başbakan çok doğru söylüyor. 3 Kasım seçimleri öncesinde hem MHP hem de DYP seçim stratejilerini tamamen olmasa bile Kıbrıs üzerine kurdular. Kıbrıs'la ilgili milliyetçi söylemler MHP ve DYP'nin oylarını arttırmıştır. DEHAP neden kaybetti? Herkes Doğu ve Güneydoğu'yu silme götüreceğini konuşurken bunun tam tersi olmuş ve DEHAP büyük bir tokat yemiştir. Batman, Hakkari, Diyarbakır, Şırnak ve Tunceli dışında bozguna uğramıştır. Peki neden bu tokadı yedi. Terör belasından ve örgütün baskısından kurtulan Doğu ve Güneydoğulular, sadece ve sadece bölücü ve devlet karşıtı söylemlerle bir yere varılmayacağını anladılar... Sadece devlete kafa tutarak karınlarının doymayacağını anladılar. Artık onlar da iş, aş ve hizmet bekliyorlar.. Bize göre Türkiye büyük bir aşama daha kaydetmiştir.. AK Parti gibi diğer tüm partilerin de Doğu ve Güneydoğu'daki teşkilat yapılarını yeniden gözden geçirmeleri gerekiyor. Bir de herkes Gaziantep'te Celal Doğan gibi başarılı bir ismin nasıl kaybettiğini konuşuyor. Bana göre Gaziantep kadar Van'ın da konuşulması gerekiyor. Uzun bir aradan sonra Van'ın DEHAP'ın elinden alınmasında Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'in de hakkını vermek gerekiyor. 28 Mart Seçimlerinde Türkiye AK Parti ile devam kararı vermiş ve hükümetin başta ekonomi ve Kıbrıs olmak üzere politikalarını onaylamıştır. Halk, AK Parti'ye değişim ve reformlar için daha hızlı gidin mesajı vermiştir. Eğer Kıbrıs 4. Annan Planı çerçevesinde çözülür ve önümüzdeki aralıkta Avrupa Birliği için tarih alınırsa AK Parti Türk Siyasetine daha uzun yıllar damgasını vurmaya devam edecektir. Tabii ki Erdoğan, Cumhurbaşkanı olarak Köşk'e çıkmazsa...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.