Sessiz kalmayalım

A -
A +

Kanlı terör örgütünün hain saldırıları sonucu Şırnak ve Diyarbakır'da 15 evladımızı daha şehit verdik. Arka arkaya gelen şehit haberleri nedeniyle yüreğimiz yanıyor. Nasıl yanmasın ki? Türkiye Cumhuriyeti yaklaşık 23 yıldır terör örgütü ile mücadele ediyor. Kaybedilen bir canın değeri hiçbir şeyle ölçülemez. Vatanımızı canları pahasına koruyan güvenlik güçlerimize her zaman destek olmalıyız. Ancak bu noktada çok üzülerek söylüyorum, toplumumuz son zamanlarda terörist çatışmalar sonucu gelen şehit ve gazi haberlerini kanıksamış görünüyor. 30 Eylül'de gözünü kan bürümüş hainlerin Şırnak'ın Beytüşşebap ilçesi Beşağaç köyü yakınlarında yaptıkları katliama sessiz kalan kamuoyumuz, şimdi de Şırnak ve Diyarbakır'da verdiğimiz 15 şehit haberleri karşısında tepkisiz kalıyor. Şehit kanları üzerinden politika yapılmasına hep karşı çıktım, çıkmaya da devam edeceğim. Ama vatandaşlarımızın ve sivil toplum kuruluşlarımızın dinamizmine ne oldu? Bu güvenlik güçleri ile terör örgütü arasında bir çatışma değil. Bu, terör örgütünün köyüne su getirmek için iftar saatine kadar çalışan ve orucunu açma fırsatı dahi verilmeyen sivilleri katlettiği, milli birlik ve bütünlüğümüzü hedef alan bir var olma mücadelesidir. O halde, bu katliamlara ve şehit haberlerine nasıl sessizce seyirci kalabiliriz? Bu konuda hiç birimizin tepkisiz kalmaya hakkı yoktur. Terör örgütü, yıllarca teröre başvurma nedeni olarak, "kültürel hak ve özgürlüklere konulan" kısıtlamaları öne sürdü. Oysa bugün bölgede, hem kültürel hem de özgürlükler anlamında çok geniş haklar var. Sıkıyönetim, Olağanüstü hal uygulaması, ana dilde konuşma ve yayın yasağı hepsi rafa kalkmış durumda. Son 5 yıldır bölgeye çok ciddi yatırımlar yapılıyor. Bunun sonucu AK Parti, bu bölgede birinci parti oldu. Ama terör örgütü pusu ve uzaktan kumandalı patlayıcılar kullanarak hain saldırılarını sürdürüyor. Bu da gösteriyor ki, PKK terör örgütünün "kültürel hak ve özgürlükler" diye bir amacı yok. Onlar, dışardan aldıkları destekle, Türkiye'yi bölmeye çalışıyorlar. Ama kardeş kanı dökmekten öte, asla bu amaçlarına ulaşamayacaklar. Sayın Genelkurmay Başkanımız Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın dediği gibi, "Şartlarımız Kurtuluş Savaşı'nın şartlarından daha ağır değildir. Kurtuluş Savaşı'ndan yüzünün akı ile çıkan yüce milletimiz, bu terör belasının üstesinden gelerek, layık olduğu güven ve huzur içinde, daha iyiye, daha güzele el ele ilerleyecek güce sahiptir ve kararlıdır." Terör örgütü ve yandaşları 22 Temmuz seçimlerinden önce milli iradenin TBMM'de temsil edilmediğinden dem vururlardı. 22 Temmuzda millet öyle bir irade gösterdi ki, terör örgütünün siyasi kanadı DTP bile Meclis'te temsil ediliyor. Ama DTP, terör örgütünün Beytüşşebap'ta 12 vatandaşımızı katletmesinden sonra olduğu gibi Şırnak ve Diyarbakır'daki 15 şehidimizin ardından da PKK terör örgütünü kınayamadılar. Böyle olunca da dillerine doladıkları barış ve kardeşlik masalına, kimseyi inandıramıyorlar. Bu mücadelede yıllardır başta TSK olmak üzere güvenlik güçlerimiz, teröristle bölge halkını karıştırmamak için büyük bir titizlik gösteriyor. Hazırladığı sağlık, eğitim ve sosyal konulardaki projelerle halkın sıkıntılarına çözüm arıyor. Bu mücadelenin en önemli noktalarından birisi olarak, bölgedeki vatandaşlarımızın da teröristlere karşı güvenlik birimleri ve devletimizin yanında yer alması bir vatandaşlık, bunun ötesinde de bir insanlık borcudur. Mübarek Ramazan ayında yaşanan terörist saldırılar bir kere daha gösterdi ki, Türkiye Cumhuriyeti'nin bekasına yönelik en önemli tehdit bölücü terördür. Bu konuda devletin tüm birimleri koordinasyon içerisinde gerekli tüm güvenlik, ekonomik, politik ve sosyal tedbirleri vakit geçirmeden almak ve uygulamak zorundadır. Terörizmle etkin mücadele için uluslararası iş birliği şart ama her şeyden önce bir ülkenin güvenliği o ülkenin kendi sorumluluğudur. Her ülke de, kendi güvenliğini sağlamak için, taraf olduğu uluslararası hukuk kuralları çerçevesinde, gerekli tedbirleri alma hakkına sahiptir. Türkiye de süratle bu tedbirleri almalıdır. Mübarek Ramazan günü terör örgütünce pusuya düşürülen şehitlerimize Allah'tan rahmet, yakınlarına sabır ve dayanma gücü diliyor, teröristlerin en kısa sürede hak ettikleri cevabı alacaklarına yürekten inanıyorum.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.