Kurban Bayramı'nın ilk günü cep telefonunun çekmediği, internetin olmadığı bir dağ köyünde yazı yazmak ve bu yazıyı gazeteye ulaştırmak çok zor bir işmiş meğer. Hem yaşlı anacağımı yalnız bırakmamak hem de 40 gün önce Hakkın rahmetine kavuşan babamın mevlidi şerifini okutmak için doğduğum köye geldim. Çocukluğumun geçtiği yer olduğu için burada herşey bana iyi geliyor. Meşe ormanları içerisinde tam bir oksijen deposu burası. Sabahları köy imamının okuduğu ezanla ve horoz sesleri ile uyanıyoruz. Burada hayat sabah namazı ile başlıyor. Bir zamanlar 15-20 ailenin kaldığı bu şirin yer, çalışmak için İstanbul'a akın akın göç edenlerin emekli olup tekrar doğdukları yere dönmeleri ile 90 haneye çıkmış. Ekmeğini dışarıda arayan ikinci nesil bayram tatili için köye gelmiş. Her yer cıvıl cıvıl.
Civardaki köyleri de gezme fırsatı buldum. Son 10 yıldır köylerimizde çok olumlu değişiklikler var. Köylerde elektrik, telefon dahil herşey var artık. En ilginci artık köylerde ücretle çalıştırmak için işçi-gündelikçi bulunamaması. Çünkü AK Parti iktidarı ile birlikte köylerde yaşayan fakir fukara sosyal güvenceye kavuşmuş. Devletten maaş veya yardım almayan fakir yok gibi. Eskiden benim köyümde 90 haneden en fazla 20 hane kurban kesebilirdi. Oysa şimdi kurban payı dağıtacak komşu bulmakta zorlandık. Özellikle köylerde yaşayan yaşlılar devletten aldıkları yardımlarla çok rahatlar ve Başbakan'a çok dua ediyorlar.
İnsanımızın hayat standardının yükseldiğini köylerimize bakarak görmek mümkün. Kocaman köyde on yıl önce 2 traktör vardı şimdi traktörü olmayan köy yok gibi. Başbakan Erdoğan köylerde çok seviliyor. Anadolu köylüsü O'nda kendisini buluyor, O'nu kendine yakın hissediyor.
Fakat köylere yapılan yatırımların bakımını sağlayacak, ihtiyaç halinde bakım ve onarım yapabilecek mekanizma yok sanki. Bu hizmeti ilde il özel idaresi, ilçede de köylere hizmet götürme birimlerinin yapması lazım. Ama sistem çalışmıyor. Örneğin herhangi bir köyde kanalizasyon veya su sistemi arıza yaptığında bu arızaya kim gidecek? Belli değil. Belediyeler böyle bir hizmeti maalesef vermiyor köylere. İl özel idareleri ve kaymakamlıkların da böyle bir hizmeti verecek alt yapısı yok. Bu eksikliğin giderilmesi gerekiyor.
Şehirlerden köylere geri dönüş başlamış. Her ne kadar gençler şehirlere gitse de, emekliler köylerine geri dönüyor. Köyler emekliler için ideal yerler, tek zorluk köylerinin sağlık merkezlerine uzak olması.
Ankara'nın yoğun siyasi trafiğinden sonra buradaki müthiş dinginlik insana huzur veriyor. Baş döndürücü gelişmelere rağmen Anadolu halkı kendi kültürünü, inanç ve geleneğini koruyor ve yaşıyor. Buralarda yaşayan ak sakallılar Ankara ile ilgili üç şeyi merak ediyorlar;
Terör gerçekten bitti mi? Tayyip Bey Cumhurbaşkanı olacak mı? Tayyip Bey Cumhurbaşkanı olursa Abdullah Gül Bey AK Parti'nin başına geçecek mi? Bunlar soru mu temenni mi anlamak zor. Anadolu'nun uzaktaki bir köyünden hepinize selam ediyor herkesin huzur ve sağlık içinde bir bayram geçirmesini diliyorum.