Sınır ötesi operasyon

A -
A +

Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin komşu Irak yönetiminden, kırk yıllık müttefikimiz ABD'den çok haklı talepleri var. Irak yönetimine ve orada şu anda işgalci güç durumundaki ABD'ye diyoruz ki "PKK terör örgütü Irak topraklarında barınıyor. Bu topraklarda üsleri depoları, eğitim merkezleri, hastaneleri var. Burada toparlanıp hazırlanıp sınırımızı geçerek ülkemize giriyorlar. Askerimize, sivil vatandaşlarımıza saldırıyorlar. Karşılık verdiğimizde de kaçıp sınırı geçerek Irak'ın kuzeyine gidiyorlar. Coğrafyanın mevcut yapısı nedeniyle sınırın bizim tarafımızdaki bölümünde sınır güvenliğini tam olarak sağlamak mümkün değil. Terör örgütü olarak kabul ettiğimiz PKK'nın Irak topraklarında barınmasına müsaade etmeyin. PKK terör örgütünün lider kadrosu sizin topraklarınızda barınıyor. İsimleri belli, kaldıkları yer belli. Başka bir hesabınız yoksa, samimi ve dost iseniz binlerce insanımızın katili olan bu canileri bize teslim edin. Bu örgütün tüm faaliyetlerini yasaklayın ve topraklarınızda barınmalarına müsaade etmeyin. Irak'taki şartlar bu mücadeleyi ayırmanızı engelliyor ise biz kuvvet gönderelim ve bu işi birlikte bitirelim. Bu da mümkün değil ise hedef PKK ile sınırlı olmak kaydı ile müsaade edin biz yapalım. Bu son derece ahlaki ve doğal bir talep. Bu önerileri 3 yıldır yapıyoruz, görüşüyoruz ama bizi oyalıyorsunuz, bu arada insanlarımız ölmeye devam ediyor. Bıçak kemiğe dayanmıştır, sabır taşı çatlamıştır. Artık bu en temel sorunumuzu tek başımıza vakit kaybetmeden, çözmek zorundayız." Türkiye Cumhuriyeti devletinin geldiği nokta budur. Son gelişmeleri değerlendirdiğimde Türkiye'nin istemesek de sınır ötesi operasyon yapma seçeneği artık tek seçenek haline gelmiştir. Talabani ve Barzani'nin sorumsuz kışkırtıcı beyanları, ABD'nin hızlı hareket etmekte isteksiz davranması ve 'Türkiye'yi oyalıyor' görüntüsü vermesi operasyon sürecini hızlandırıyor Sonuçta olacak şey şudur; Türkiye ABD ve Irak'ın da rızasını alarak önceden belirlenmiş ve koordine edilmiş hedeflere hava harekâtı düzenler. Sınır bölgesine yakın mesafedeki PKK kamplarına da sınırlı-sürekli kara operasyonları yapar. Belki en fazla derinlikteki hedeflere özel birliklerle harekâtlar yapılabilir. Bu operasyonlar sonuç verir mi? Kamuoyunda oluşan infiali yatıştırır, devletin terörle mücadele kararlılığını gösterir, PKK'yı geçici bir süre için sindirir. Terörle mücadele eden birimlerin moral ve motivasyonunu artırır. Sınır ötesi operasyon ABD ve Irak yönetimi ile veya onlarsız mutlaka yapılacaktır. Buna engel olacak tek şey, ABD'nin ve Irak yönetiminin PKK ile ilgili somut şeyler yapmasıdır ki, bunu mümkün görmüyorum. Bush yönetiminin terör örgütü ilan ettiği PKK ile mücadelede samimi bir şekilde yanımızda yer almaması, hatta bu mücadelede bizi engellemeye çalışması Türk-Amerikan dostluğuna ciddi zararlar verecektir. Başkan Bush'un 11 Eylül saldırılarından sonra yaptığı konuşma hafızalarımızda. Bugün aynı tutumu sergilememesi samimiyetsizliktir. Yazımı emekli bir asker arkadaşımın bana ilettiği bir notla bitirmek istiyorum, bu ibret vesikasını okuyun lütfen... Türklük ruhu hâlâ devam ediyor "Şu anda Hakkari Dağ Komando Tugayı 30 Yataklı Seyyar Cerrahi Hastanesi'nde askerliğini yapan bir meslektaşınız olarak bugün yaşadıklarımı sizlerle paylaşmak istedim. Hepinizin malumu olan o hain saldırı sonucu yaralananlar hastanemize geldi ve ilk yardımlarını yaparak durumu kritik olanları GATA'ya sevk ettik. Yaralıların içlerinden bir tanesi vardı ki, şahit olan diğer yaralı askerlerin anlattığını sizlere iletmek istedim. İlk roketatar saldırısında ayağından yaralı (maalesef ampute etmek zorunda kaldık) bir şekilde yatan bu Mehmetçiğe yaklaşan PKK'lı terörist, 'teslim ol' diyor. Bunun üzerine Mehmetçiğimiz, mağrur bir şekilde, 'Sen Türk askerinin ne zaman teslim olduğunu gördün şerefsiz!' diyor. Maalesef hain terörist yerde yatan askerimizin kafasına tek kurşun sıkıp, başka mevzilere doğru yöneliyor. Olayın üzerinden yaklaşık 36 saat sonra hâlâ aktif çatışma alanında olan bu askerimiz çok büyük zorluklarla çatışma alanından alınarak hastanemize getirildi. Az önce ameliyatından çıktığımız bu askerimizi ameliyat edip hayatını kurtaran cerrahi ekipte olmanın kıvancını duyuyorum. Vatan sevgisinden daha yüce bir sevginin olamadığına bir kez daha tanık oldum."

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.