Siyasetçi güvenliğini düşünmeli

A -
A +

PKK terör örgütünün sözde kuruluş yıl dönümü olarak kabul ettiği 15 Ağustos tarihi önemli bir tarih. Örgüt bu tarihin öncesi veya sonrasında her yıl sansasyonel bir eylem yapma girişiminde bulunur. Şemdinli girişimi bu maksatla yapıldı ama çok şükür amacına ulaşamadı. Henüz amacına ulaşamayan örgüt önce Foça saldırısını yaptı. Bu kez de propaganda yapmak, ses getirmek ve sesini dünyaya duyurmak için en etkili yöntemi seçtiler, CHP Tunceli Milletvekilini kaçırarak. Geçen hafta Diyarbakır-Bingöl kara yolunda da üç askeri kaçırmışlardı. CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün'ün Ovacık'ta kaçırılmasına büyük tepkiler geldi. Ancak olayda açıklığa kavuşturulması gereken birçok karanlık nokta bulunuyor. Öncelikle CHP'ye ve sayın vekile 'geçmiş olsun' diyorum ve bu olayı şiddetle kınıyorum. Sayın Vekile sormak istediğimi sorular var. Olay, teröristlerin son günlerde yoğunlaştığı bir bölgede geçiyor. Sayın Vekil böyle bir bölgede koruma tedbirleri aldırmadan hangi cesaretle seyahat edebiliyor? TBMM, CHP ve kendisine oy veren binlerce seçmeni temsil ediyor. Bu nedenle korunması konusunda sorumlulukları var. Neden koruma, eskort ve güvenlik tedbiri talep etmediniz? Diğer yandan aynı yoldan geçen diğer araçlar durdurulmazken teröristler sizin aracınızı neden durdurdu? Ovacık'tan hareketinizi, aracınızla ilgili bilgileri PKK'lı teröristlere kim ulaştırmış olabilir? PKK'lıların geleceğinizden haberi var mıydı, sizi bekliyorlar mıydı? Siz de olayın tesadüf olmadığına inanıyor musunuz? Tunceli bölgesinde seyahatlerinizi valiliğe ve emniyet birimlerine neden bildirmiyorsunuz? Terör örgütleri propaganda yapmak için adam kaçırırlar. Devlet görevlilerini kaçırarak güç gösterisi yaparlar. Milletvekili kaçırarak devletin en üst düzey isimlerinden birini bile hedef yapabildiklerini göstermek istiyorlar, bir yandan da Kürt kökenli vekillere ve siyasetçilere gözdağı veriyorlar. Burada iş BDP'ye düşüyor. BDP tüm gücünü kullanarak milletvekilini serbest bıraktırmalı. Terör olayları nedeniyle Meclis'in olağanüstü toplanmasını talep eden CHP ve BDP'ye PKK herhalde yardım etti. BDP'li Pervin Buldan, "Aygün kaçırıldı. Üzgünüm. Yarın Meclis'i olağanüstü toplamak artık AKP'nin görevi" demiş. İlginç bir açıklama. PKK'yı kınayacağına, kaçırılan vekilin bırakılması yönünde bir mesaj vereceğine o da PKK'nın propagandasına destek veriyor. BDP'li vekiller, sivil siyasete, demokrasiye ve halkın iradesine inanıyor ve saygı duyuyorlar ise vekil arkadaşlarının serbest kalması için tüm güçlerini kullanmalıdır. PKK, bölgeye ilişkin sorunlar ile Kürt sorununun siyaset yolu ile çözüleceğine ilişkin inançları yıkmak istiyor. Kendileri dışında Kürtleri kimsenin temsil etmesini istemiyor. BDP dışındaki partilerde siyaset yapan Kürtlere gözdağı veriyor. Bölgede görev yapan tüm siyasetçiler ve bölge milletvekilleri güvenliklerine önem vermeli ve tüm programlarını valiliklerle koordine etmelidir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.