Siyasi cinayetlerden çıkarılacak dersler

A -
A +

Gazeteci Hrant Dink suikastından çıkarmamız gereken birçok ders var. Bu cinayetin ülkemize verdiği zararı en aza indirmenin bir yolu da, bu cinayetin planlanmasından icrasına, soruşturulmasından yargı aşamasına kadar çıkarılacak dersleri tespit ederek geçmişte yaşadığımız gibi unutmak-unutturmak yerine bir daha bu tür travmaları yaşamamak için alınması gereken tüm tedbirleri hiçbir komplekse kapılmadan almak,her alanda vakit kaybetmeden düzenlemeler yapmak ve bu düzenlemeleri hayata geçirmektir. Bu cinayetin sosyolojik-siyasi, ekonomik ve ideolojik tüm nedenlerini ortaya koyup bu nedenleri ortadan kaldırmadan bir sonuç almamız mümkün değildir. Eğer biz bugüne kadar bu siyasi cinayetlerden ders alabilseydik, sistem bağırsaklarındaki pisliği temizleme cesaretini gösterebilseydi, Susurluk'tan bu yana yaşadığımız kahrolası cinayetler tekrar eder miydi? Dink cinayetinin soruşturma aşamasında meydana gelen gelişmeler, güvenliğimizi emanet ettiğimiz kurumların mevcut durumlarının gözden geçirilmesi ve bu kurumların birbirleri ile rakip değil birbirini tamamlar biçimde çalışan kurumlar haline getirilmesinin gereğini ortaya koymuştur. Ülkemizde son yıllarda asker ve polisi karşı karşıya getirme çabaları mevcuttur. Bu çabalara maalesef bu kurumlar içerisinde çalışanlardan alet olanlar da bulunmaktadır. Bu, son derece tehlikeli bir durumdur. Bu, ülkeye yapılabilecek en büyük kötülüktür. Hep söyleyip duruyoruz, güvenlik mekanizması ile adalet mekanizmasının yedeği yoktur. Bu iki alanı yıprattığımızda yerine koyabileceğimiz bir güç mevcut değildir. Güvenlik ve adaletten yoksun bir ülkede yaşamak mümkün değildir. Her kurumun görev alanı belli Polisin, askerin ve istihbarat kurumlarının iç ve dış güvenlikle ilgili görev ve sorumlulukları yasalarla açık bir şekilde belirtilmiştir. Her kurum yasalarla çizilen sınırlar içerisinde kaldığı sürece sorun çıkmaz. Bu sınırları zorlayan ve aşan yetkililer, kurumlarca derhal hizaya çekilirse bir kargaşa yaşanmaz. Polis de asker de bizimdir; devletin memurudur, devlet için çalışırlar. Kişiler, menfaat grupları ve ideolojiler için çalışmazlar. Bu tür amaçlar için çalışmaya kalkanlar olursa gözünün yaşına bakmadan bünyenin dışına atılmalıdır. Ülke güvenliğinden sorumlu her kurum bu durumu ciddiye almalı ve sorun haline getirilmeye çalışılan asker-polis ilişkileri yasal zemine çekilmelidir. Güvenlik birimlerimizin istihbarat unsurlarının elde ettiği bilgilerin birleştirilmesi, koordine edilmesi ve paylaşılması maalesef hâlâ çözüme kavuşturulamamış bir sorun olarak devam etmektedir. Bu sorun artık kağıt üzerinde kalmayacak ve pratikte uygulanabilecek bir tarzda çözülmelidir. Dink cinayetinden sonra bu cinayetin psikolojik atmosferinin hazırlanmasına katkı veren siyasetçi söylemlerinin değişmesi, normalleşmesi, tansiyonu düşürecek, sorumlu söylemlerin sarf edilmesi gerektiğini, aklı başındaki herkes yazıp çizdi. Ancak tam tersine siyaset adamlarımız ortalığı geren sorumsuz söylemlerini yaklaşan seçimler nedeniyle hem de tonunu yükselterek tribünlere göndermeye devam ediyorlar. Bu durumu tehlikeli buluyorum. Basın olarak bu cinayet sonrasında biz de çok iyi bir sınav vermiyoruz. Çok ciddi bir bilgi kirliliğine sebep oluyoruz. Yargının işini zorlaştırıyoruz. Soruşturmayı yürütenler, bizim iddialarımıza cevap vermekten asıl mesele ile uğraşamıyorlar. Yargı aşamasına gelmiş bir konu ile ilgili haber yaparken, haberimizi mutlaka ilgili taraflardan teyit ettirmeliyiz. Kulağımıza üflenen her habere balıklama atlamamalıyız. Bu ülkenin her ferdi; bu tür siyasi cinayetlerin ana hedefinin ülkeyi içine kapatıp kendi iç sorunları ile boğuşan zayıf bir ülke haline getirmek olduğunu artık öğrenmelidir. 'Milliyetçiyim' diyen hiç kimse bu ülkenin içine kapanıp zayıflamasını istemez herhalde. Aksi 'laf milliyetçiliği' olur.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.