Esad yönetimi, geçen yıl 19 Temmuz'da Suriye'nin kuzeyinde, Kürtlerin yoğunlukta olduğu 9 kasabadan çekilerek bu bölgeleri "PKK'nın Suriye kolu" olarak nitelendiren Demokratik Birlik Partisi (PYD)'nin kontrolüne bırakmıştı. 19 Temmuz'da yani bu olayın yıl dönümünde PYD'nin özerklik ilan edeceği iddia ediliyordu. Nitekim birkaç gündür bölgedeki çatışmalardan sonra Şanlıurfa karşısında yer alan Suriye'nin Haseki kentine bağlı Rasulayn ilçesinin kontrolü PYD'nin eline geçti. Bölgede El Nusra Cephesi ile PYD'nin silahlı kolu YPG arasında çatışmaların sürdüğü, Ceylanpınar'a açılan sınır kapısı dahil ilçenin büyük bölümünün PYD'nin eline geçtiği söyleniyor. Bu çatışmalar Ceylanpınar'ı etkiliyor. Parkta otururken sırtına kurşun isabet eden bir vatandaş hastaneye kaldırılmış.
PYD Eş Başkanı Salih Müslim, BBC Türkçe'ye yaptığı açıklamada "PYD, Suriye'nin kuzeyinde devlet kuruyor" iddiasını reddederek, "Suriye'den ayrılıp ayrı bir devlet kurma gibi bir niyetimiz yok. PYD'nin savunduğu siyasi proje demokratik özerklik. Üç ay içinde seçime gidip Kürdistan'da halk adına konuşabilecek kimseleri seçebiliriz. Seçimler demokratik özerklik ilanı ile ilgili değil. Geçici bir yönetim seçilir, bu da demokratik özerkliğin bir parçasıdır" diyor.
PYD'liler Bölgede kendileri ile çatışan İslamcı grupların Türkiye'den yardım aldığını iddia ediyorlar. Türkiye'nin Selefi grupları desteklemesini istemiyorlar. TSK'nın sınır güvenliğini sağlamak maksadıyla karşı ateş açması, havan mermisi ile karşılık vermesini eleştiriyorlar.
"Hükümet Suriye'deki gelişmelere neden bu kadar karışıyor" diyenler herhalde uyanmışlardır. Gördüğünüz gibi 900 km'lik sınırdaki en ufak gelişme bizi etkiliyor. Gruplar birbirleriyle çatışırken bile bizim insanlarımız yaralanıyor. KCK, son "Eş başkanlık" açıklamasına göre, 19 Temmuz'u sahipleniyor. Kısacası Suriye'de PYD'nin Kürt bölgelerinde iktidar kurmaya başlamasının birinci yıl dönümünü kutluyor.
Tüm bu gelişmeler hem Genelkurmay ve Dışişleri Bakanlığında değerlendiriliyor, hem de evvelki gün devletin zirvesinde ele alındı. Suriye sınırında sıkıntılı gelişmeler var. Türkiye, Suriyeli Kürtlerin haklarına kavuşmalarını en çok destekleyen ülkedir. Esad rejimine Kürtlerle ilgili zamanında en yoğun baskıyı Türkiye yapmıştır. Türkiye'nin, Suriye'nin kuzeyi ile ilgili olarak tutumu şöyle özetlenebilir: Türkiye sınır boyunda savaş şartlarının oluşturduğu boşluktan yararlanarak herhangi etnik bir grubun hakimiyetini ilan etmesini, işi oldu-bittiye getirip defakto durumlar oluşturmasını istemiyor. Suriye kuzeyinde sadece Kürtler yok. Araplar, Türkmenler de var. Suriye'de savaş biter, seçimler yapılır. Suriye halkı özgür iradesi ile Suriye'nin kuzeyinde nasıl bir yapı olmasına karar verirse Türkiye bu karara saygı duyar. Suriye halkı özerk bir Kürdistan'a karar verirse Türkiye bu kararı saygı ile karşılar. Ama savaş ortamının oluşturduğu boşluktan yararlanarak bölgede yaşayan diğer unsurları dikkate almadan PYD'nin tek taraflı ilan edeceği bir yapıya Türkiye'nin sessiz kalmasını kimse beklememelidir. Sınır boyunca gruplar arasındaki gerginlik ve sürtüşmeler, çatışmalar ulusal güvenliğimizi etkileyecektir. Bu nedenle sınır boyunca her ne yapılacaksa buna Suriye halkı karar verir ve Türkiye de bu karara saygı duyar. Kürt kökenli kardeşlerimizin hem Irak'ta, hem İran'da, hem de Suriye'de bütün haklarını elde etmelerini en çok Türkiye ister.