Merkez Bankası Para Politikası Kurulu kararları dün açıklandı. Merkez Bankası faiz oranlarını değiştirmedi. Kararın ardından piyasalarda hareketlilik yaşandı. Dolar ve Euro yükseldi. 4.50 olan politika faizinde değişiklik olmadı. Ancak, ek parasal sıkılaştırma günlerinde faiz koridorunun üst bandı 7.75'ten 9'a çıkarıldı. Faiz lobisi ve paradan para kazanmak isteyen sıcak paracıların istediği olmadı. Merkez'in bu kararına tepki olarak döviz yükselme eğilimi gösterecektir. Türkiye'yi yüksek politika faizi için zorlayan aktörler, belki de yerel seçimlere kadar kur artışı baskısını sürdüreceklerdir. Herkesin, tüm yerel aktörlerin telaşa kapılmadan, moral bozukluğuna düşmeden bu baskıya direnmeleri ve bu geçici dönemi atlatmaları gerekiyor. En kötü senaryo olsa bile dolar yerel seçimlerden sonra tekrar 2 lira seviyesine düşecektir. Kimse oyuna gelmesin, kurulan tuzağa düşmeyelim...
***
Suriye'de yaşanan insanlık dramını, vicdanlarımızı kanatan görüntüleri izledik. Bu görüntüleri izleyen ve insan olan herkes herhalde insanlığından utanmıştır. On binlerce insanın gözaltında işkencelerle nasıl öldürüldüğü; babası gibi oğul Esad'ın da diktatörlüğünü devam ettirmek için masum halkı işkencelerle nasıl katlettiği ortaya çıktı. Dedim ya, vicdanı olan herkes irkildi, üzüldü, kahroldu. Ama bu tablonun sorumlusu olan Esad'a arka çıkan veya onun yaptıklarını görmezlikten gelen politikacıları bu görüntüler maalesef hiç etkilemedi. Onların kalpleri taşlaşmış, vicdanları körelmiş. Esad'ın katlettiği 150 bin insanın ölümünden dolaylı sorumlu olan Rusya'nın Dışişleri Bakanı Lavrov ortaya çıkan belgelerle ilgili, "Suriye'deki iki taraf da savaş suçu işliyor. En büyük suçları 'Cihatçılar' işledi. Ben suç işlenmedi demiyorum" gibi saçma sapan bir açıklama yaptı. İster Beşar Esad yönetimi ister onun iddia ettiği gibi "Cihatçılar" yapmış olsun, her kim gerçekleştirdi ise bu bir insanlık suçudur.
Karaya vuran balinaları, nesli tükenmek üzere olan Caretta Caretta'ları yaşatmak için insanüstü gayret sarf eden medeni dünya Suriye'de yaşanan insanlık dramına artık "dur" demeli, hayvanlar konusunda gösterdiği hassasiyeti insanlar için de göstermelidir. Bosna'daki dramın sorumlusu olan aktörler bugün aynı hatayı Suriye'de işliyorlar. Eğer katledilen toplum Müslümansa ve o coğrafyada küresel aktörlerin ihtiyacını karşılayan zengin petrol ve doğalgaz yatakları yoksa "canı cehenneme, yesinler birbirlerini" diyorlar.
İşin püf noktası ve tuhaf yanı, ABD ve Batı dünyası Sünni İslamı, Şia'dan daha tehlikeli görüyor ve maalesef tercihini Şia'dan yana yapmaya başladığı görülüyor. İran-Rusya ve Esad'ın "Türkiye, Suriye'de El-Kaide'yi, El-Nusra'yı destekliyor" kara propagandasının altında yatan sebep Batı dünyasının Sünni İslam'la teröre bulaşmış örgütleri aynı paralelde görmesi ve değerlendirmesi. Bu son derece yanlış bir tespit. Rusya ve İran, ABD ve Batı dünyasını "Suriye'yi El-Kaide'ye teslim etmektense Esad'a bırakmak daha iyi" noktasına getirmeye çalışıyor. İnşallah Batı dünyası bu oyuna gelmez.