Swoboda, Kılıçdaroğlu ve Erdoğan

A -
A +

Birileri CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu elinden tutup sağa-sola götürüyor. Kemal Bey gittiği yerden, oraya neden götürüldüğünden, oranın kültürü ve hassasiyetlerinden bihaber olduğu için gaf üstüne gaf yapıyor. Geçtiğimiz günlerde emekli diplomat CHP Milletvekili Faruk Logoğlu tutmuş elinden Brüksel'e, AB'nin başkentine götürmüş kendisini. Demokrasi ve insan hakları gibi evrensel değerlerin beşiği sayılan Avrupa Parlamentosunu ziyaret etmişler. Avrupa Parlamentosu Sosyalist Grup Başkanı Swoboda ile yaptıkları basın toplantısında, Kemal Bey nerde ve kiminle bir arada olduğunu unutup, Başbakan Erdoğan'la Başer Esad arasında bir fark olmadığını yumurtlamış. Herhalde kendisini CHP Grup Toplantısında zannetti. Bunun üzerine gerçek bir sosyal demokrat olduğu anlaşılan Swoboda, bu aptalca benzetmeye tepki gösterip toplantıyı terk etmiş. Normal programa göre öğleden sonra heyetler Swoboda'nın makamında bir araya geleceklermiş. Kemal Bey basın toplantısında yaptığı gafı unutup Swoboda'nın makamına gittiğinde kendisine, Swoboda'nın sabahki olaydan duyduğu rahatsızlık iletilmiş. Yani Swoboda, " Ben demokratik yollarla seçimle iş başına gelmiş, Türkiye'deki seçmenlerden yüzde 50'sinin iradesini temsil eden siyasi bir lideri; halkın üzerine bomba yağdıran, yüzbinlerce vatandaşını öldürmüş ve cinayet işlemeye devam eden bir diktatörle, bir katille aynı kefeye koyan bir kafa ile görüşmeyi  siyasi ahlak ve sosyal demokrasinin ilkelerine göre uygun görmüyorum demiş.

Yazık, çok yazık! Ne yapıyorsun sen kardeşim? Dünyanın gözünün önünde kendini de ülkemizi de iki paralık ediyorsun! Senin ağzının ayarı yok mu?  Elin adamı sana harika bir demokrasi dersi verdi. Karşısında el pençe divan durdun, süklüm püklüm  oldun, sesin soluğun çıkmadı. Kendini de, CHP'yi de rezil ettin. Orda sustun, lafı yedin ama Türkiye'ye döner dönmez basın toplantısı yapıp adama posta koymaya kalktın! Kusuru bakma ama yanlış yaptın Kemal Bey...
Swoboda twitter'dan paylaştığı mesajında," CHP liderinin benim davetlim olarak, Türkiye Başbakanı Erdoğan'ı Esad'la kıyaslamasını kabul edemem. Bu kabul edilmez" demiş. Umarım bütün Ulusalcılar,  Swoboda'dan sosyal demokratlığın ne demek olduğunu öğrenirler. Kemal Bey eskide kalmayı tercih ediyor. Siyaseten sonu yakındır. Bakın Avrupa'daki sosyalistler, Kemal Beye neler öneriyor: "Biz haklıyız, hükümet haksız demeniz bir şey İfade etmiyor. İktidara gelecekseniz halkı yanınıza alacaksınız. Erdoğan'a oy veren halkı ikna edip safınıza geçmesini sağlayacaksınız.  Reformlara, değişime karşı olan hiçbir siyasi parti iktidara gelemez. CHP 25 yıldır uyguladığı muhalefet modeli ile iktidara gelemedi, gelemez de. Kendinizi yenileyin." 
Bu telkin ve tavsiyeleri biz de çok yaptık ama değişen bir şey yok. Eline çocukların, masum sivillerin kanı bulaşmış bir diktatörle ülkemizin Başbakanını aynı kefeye koyan anlayışı kınıyorum. Böyle bir siyasi üslup olmaz, olamaz. 
Başbakan Erdoğan haklı. Kemal Bey gibi siyasetçiler muhalefet partisinin başındayken AK Parti 2023'ü de, 2071'i de görür. Bizce mahzuru yok. Bir tarafta Beyaz Saray'da el üstünde tutulan ve itibar edilen dünyanın tanıdığı bir lider, diğer yanında kendisini davet eden ev sahibinin bile ettiği sözlerden rahatsızlık duyduğu bir politikacı...
Tüm siyasetçiler yurtdışına çıktıklarında iç siyasi malzemeleri sınırda bırakıp öyle gitmeliler...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.