Türkiye'nin gerçek gündemi ne olmalı? Yerel seçimlerden sonra Türkiye'nin gündemi; ekonomi, AB ve yeni bir Anayasa olmalıydı. Çünkü ülkemizin ve insanımızın ihtiyaçları bu önceliği âdeta dayatıyor. Küresel ekonomik krizin ekonomimize olumsuz etkileri nedeniyle gerçekte de ekonomi birinci gündem maddesi oldu. Ancak AB müzakere süreci-reformlar ve yeni Anayasa hazırlığı bir türlü gündemde hak ettiği yeri alamıyor. Bunun sebebi TBMM gibi görünüyor. AB reformları için Meclisten birçok yasal düzenlemenin geçmesi gerekiyor. Aynı şekilde yeni bir Anayasa için TBMM'nin ortak iradesine ihtiyaç var. Ancak özellikle ana muhalefet partisi TBMM'yi âdeta kitlemiş durumda. Hükümetten Meclis'e hangi teklif gelirse gelsin inceleme ihtiyacı bile duymadan reddediyor, karşı çıkıyor ve uzlaşmaya yanaşmıyor. Ana muhalefet partisi, muhalefette iktidar partisi yerine Türkiye'yi yönetmek istiyor. İktidar partisi buna izin vermeyince de Meclis'i kitliyor, Hükümetin çalışmasını engelliyor. Türkiye-Suriye sınırındaki mayınların temizlenmesi ile ilgili bir yasal düzenlemenin iki-üç hafta Türkiye'nin gündemini meşgul etmesi akıl alır bir durum mudur? Muhalefetteki siyasi partiler tabii ki muhalefet görevi yapacaktır. Ancak TBMM'yi kitleyerek, çalışmasını engelleyerek değil. Muhalefet partileri iktidarın sunduğu önerileri beğenmiyorlar ise neden karşı çıktıklarını gerekçeleri ile kamuoyuna sunar ve kendi önerilerini ortaya koyarlar. Demokrasilerde muhalefet böyle çalışır. Bizde muhalefet her şeye karşı ama ortada bir çözüm önerisi yok. Terör sorunu, darbe Anayasasının değiştirilmesi gibi sorunlar sadece hükümetlerin değil hepimizin sorunu. TÜSİAD, TOBB ve Barolar Birliğinden sonra DİSK de yeni Anayasa ile ilgili önerilerini kamuoyuna açıkladı. İktidar partisi, Anayasa'nın ilk 5 maddesi hariç 170 madde ile ilgili hazırlığını daha önce yapmıştı. 1982 Anayasasını savunan yok ama değiştirmeye istekli olan da yok. Hükümet değişikliğe kalkınca muhalefet kıyameti kopardı. Meclis Başkanı tüm siyasi partilere Anayasa değişikliği için teklif götürdü. Kimseden çıt yok. Tüm siyasi parti liderleri şunu çok iyi bilmeli; bu mevcut Anayasa değiştirilmeden Türkiye'de demokrasinin olgunlaşması, kronik sorunlarımıza çözüm bulunması ve AB müzakere sürecinin ilerlemesi mümkün değildir. Bu çabaların önünü kim tıkarsa millet sandıkta hesabını soracaktır.