Meclis Başkanı Sayın Cemil Çiçek'le gazetelerin Ankara Temsilcileri olarak dün Meclis'te bir araya geldik. Cemil Bey, ülkenin önemli sorunları söz konusu olduğunda kamuoyunu bilgilendirmek ve sorunların çözümü konusunda toplumsal talep oluşturmak maksadıyla bu tür toplantılar yaptı geçmişte. Dünkü toplantı da ülkemizin en önemli sorunu olan terör sorunu ile ilgili bir buluşmaydı. Cemil Bey çok tecrübeli bir devlet adamı. Yıllarını hem siyasetin hem de devletin en önemli kademelerinde geçirdi. Yıllarca MGK üyeliği yaptı. Meclis Başkanı koltuğuna oturduğu günden bu yana ülke meselelerine siyaset üstü bakış üretme girişimleri var. Sivil toplumla yakın bir işbirliği ve diyalog içinde. Kendi deyimi ile bebek katilleri cahiliye döneminde bile yapılmayanı yapıp bayram günü kan döktüler. Gaziantep'teki terör olayında bir kez daha en önemli ve en acil sorunumuzun terör sorunu olduğunu canımız yanarak hissettik. Bayram burnumuzdan geldi. İktidarı ile muhalefeti, sivil toplumu, bürokrasisi bir arada Antep'te verilen bir kare, birlik-beraberlik ve teröre ortak tepki fotoğrafı herkesi umutlandırdı. O fotoğraf karesinde TBMM Başkanı sıfatı ile yer alan isimlerden biri de Sayın Çiçek'ti. Cemil Bey diyor ki: "Vatandaş bize bir araya gelin, el ele verin ve bu sorunu çözün diyor." Gerçekten de millet bu anlamda siyaset kurumuna ve bürokrasiye baskı yapıyor. Meclis Başkanı, siyasetçilerin ve devlet adamlarının akan bu kanın durdurulması için taziye mesajı yayınlama, cenaze törenine katılma ve bireysel tepkisini dile getirmenin ötesinde sorumlulukları olduğunu söylüyor. İstihbarat birimlerinin, güvenlik bürokrasisinin ve güvenlik güçlerinin terörle mücadelenin "Teröristle mücadele" boyutunu başarı ile yürüttüklerini, ancak devlet ve siyaset adamlarının terörün istismar ettiği-kullandığı sorunları çözme konusunda aynı ölçüde başarılı olmadıklarına inanıyor. Cemil Bey, terörle mücadele konusundaki şahsi tespitlerini bizimle paylaştı, bu tespitlerine ve önerilerine gazetemizde detaylı yer verdik. Cemil Bey, İspanya örneğinde olduğu gibi terörle mücadelede başarı için ulusal bir mutabakat ortamının tesisinin şart olduğuna inanıyor. Toplumun tüm kesimlerinin altına imzasını koyabileceği bir ulusal mutabakat sağlanırsa teröre karşı ortak bir toplumsal tepki sergilenebilecek. Cemil Bey, İspanya'da yapıldığı gibi terör ve şiddeti ret edenlerin bir cephe oluşturmaları, bu cephedekilerin teröre karşı ulusal bir mutabakata bağlı olarak hareket etmeleri gereğine işaret ediyor. Ve "Ben kendi tecrübelerime ve aklıma-bilgime dayanarak taslak bir mutabakat hazırladım. İncelensin-tartışılsın" diyor. Cemil Bey'in hazırladığı mutabakatın ana fikri; vatandaşımızın canına-malına, ülkemizin bütünlüğüne kasteden teröre karşı güvenlik alanında en modern imkanlarla ve hepimizin desteği ile kararlı ve sürekli biçimde mücadele edilebilsin. Diğer yandan devlet ve siyaset kurumu, TBMM, terör örgütünün istismar ettiği sorunlarına çözüm bulsun. Yani yeni Anayasa'yı yapalım, yeni Anayasa'da Kürt kökenli vatandaşlarımızın bireysel ve kültürel hak ve özgürlüklerini, taleplerini karşılayalım. Diğer yandan mahalli idareleri daha güçlü bir idari ve mali yapıya kavuşturalım. Yani terörle mücadelenin güvenlik boyutu dışında, terörden bağımsız Kürt sorununa ilişkin problemleri hızla çözelim. Cemil Bey'in bu çıkışı ve hazırlığı çok değerli. Dikkate alınmalı.