Bölücü terörle mücadelede şehit olan her yavrumuz yüreğimizi yakıyor. Kahroluyoruz, isyan ediyoruz. Türk bayrağına sarılı tabutlar geldikçe acılar içerisinde kıvranıyoruz. Ben de kişisel olarak terörde birçok yakın arkadaşını şehit vermiş, kardeşi kahpe bölücülerin döşediği mayında ağır yaralı olarak kurtulmuş bir insanım. Bu nedenle terörle kararlı -kesintisiz her alanda topyekûn bir mücadeleyi önemseyen bir anlayışa sahibim. Taviz verilmeden, yılmadan - usanmadan- gevşemeden bu mücadele yüzyıl da olsa sürecektir, sürmelidir. Ancak bu mücadele iç siyaseti yönlendirmek maksadıyla hiçbir kurum - kuruluş ve siyasi parti tarafından kullanılmamalı - istismar edilmemeli ve iç politika malzemesi olarak istifade edilmemelidir. Böyle bir tutum ve niyet terörle mücadele çabalarına ve konseptine ciddi bir zarar verir. Bugün bölücü bir parti hariç Türkiye'deki tüm siyasi partiler bölücü terör konusunda aynı hassasiyete sahiptirler. Birinin diğerine üstünlüğü yok. Olsa olsa mücadelede düşündükleri yöntemler farklı olabilir ama hassasiyetleri aynı derecededir. Bugün geldiğimiz noktada güvenlik güçlerimiz terörle mücadelenin askeri mücadele boyutunu, hükümet de ekonomik - sosyal mücadele boyutunu yürütüyor. TSK'nın bölgeye yığınak yapmasının birçok sebebi olduğunu düşünüyorum. Türkiye, Irak sınırını kontrol altına alıp geçişleri minimize etmek, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde terör örgütünün kullandığı tüm alanları kontrol altına alarak devletin varlığını ve otoritesini hakim kılmak, kendi topraklarımızın her köşesinde vatandaşın can ve mal güvenliğini sağlamak, bölgede varlığını devam ettiren terör örgütü elemanlarını, her taşın altını bile kontrol ederek arayıp bulup, adalete teslim etmek ve ayrıca meclisten sınır ötesi operasyon kararı çıkması halinde böyle bir operasyona hazır olmak. Kısacası bu yığınağın tek amacı sınır ötesi operasyona hazır olmak değil. 1 Mart Tezkeresi ve askerî operasyon Türkiye bugünkü şartlarda, Irak'ın kuzeyine, şu anda Irak'taki tek hakim otorite olan ABD ile anlaşmadan bir sınır ötesi operasyon yapmalı mıdır? Aklı selim bu soruya "hayır" cevabı veriyor.1 Mart tezkeresinin Meclisten geçmemesi ve Irak'taki ciddi problemleri nedeniyle ABD, PKK Terörü ile mücadelemizde son yıllarda hiçbir destek vermiyor hatta engel bile oluyor, bizi oyalıyor. Aslında Türkiye Cumhuriyeti, bunu hak etmiyor. ABD yönetimi kindar davranarak büyük bir hata yapıyor. Türkiye, 1 Mart tezkeresini onaylamadı ama ABD'nin, Irak'a yaptığı harekatta müttefikine çok ciddi yardımda bulundu hâlâ da bulunuyor. Irak harekatının lojistik desteğinin büyük bir bölümü İncirlik üssünden ve Habur sınır kapısından sağlandı. Irak'a insani amaçlı bir çok imkanlar sağladık, sağlamaya devam ediyoruz. Türkiye, Irak'ın kuzeyine bir sınır ötesi operasyon yapmadan önce elindeki diğer kartları kullanmalı, operasyon en son seçenek olmalıdır. Irak'ın kuzeyinde yuvalanan ve sınırlarımızı geçerek insanımızın canına ve malına kasteden bölücü örgütle mücadelede ABD ve Irak'ın desteği alınmalıdır. Alınamıyor ise Türkiye - Irak sınır kapısı tek taraflı olarak ve ekonomik kayıplarımız göze alınarak kapatılmalıdır. Ayrıca İncirlik hava üssü ABD'ye kapatılmalıdır. Türk hava sahası ABD uçaklarına kapatılmalıdır. Kısacası her türlü siyasi - ekonomik ve diplomatik ambargolar yürürlüğe konmalıdır. Ayrıca Türkiye - Irak sınırı daha sıkı korunmalı ve kendi topraklarımızda terörle topyekun mücadele sürdürülmelidir. Tüm bu tedbirlerin sonuç vermemesi halinde Irak'ın kuzeyine yapılacak bir operasyonun fayda ve mahzurları iyi tartışılmalı ve ondan sonra karar verilmelidir. Hamaset ve oy avcılığı yapanlar Kamuoyu dolduruşa getirilmeye çalışılıyor. Bugün televizyon kanallarına çıkıp "terörü 3 ayda bitiririm" diyen veya teröre en sert tepkiyi gösteren siyasi liderlerin partilerinin Doğu ve Güneydoğu Anadolu'nun büyük bir bölümünde teşkilatları yok. Oralara gidemiyorlar. Halkın desteğini almadan terörün kökünü nasıl kurutacaklar? Merak ediyor, insan. Hepsi hamaset - hepsi oy avcılığı. Bölge halkı ile devleti kol kola sokmadan halkın devlete aidat duygusunu güçlendirmeden, kısacası yanınıza halkı almadan terörü bitiremezsiniz. Askeri tedbirlerle ancak sindirirsiniz, fırsatını bulunca yine ortaya çıkar. Hamasi demeçler vererek, şehitleri istismar ederek, damardan girerek yöre halkını yanınıza alamazsınız. Önce parti teşkilatlarınızı kurun. ilk adımı atın, oralara ayak basın. İnsanlarla yüzleşin, kaynaşın. Erzurum'dan öteye gitmeyerek veya Ankara'da sırça köşklerden damardan demeçler vererek, bu işler olmaz. Milleti kandırmayın.