Terörle mücadelenin asayiş boyutu

TSK'ya sınır ötesi harekât yapma imkânı veren tezkerenin bir yıl süre ile uzatılmasına DTP hariç, dün Meclis'in büyük bir çoğunluğu onay verdi. Bölücü örgüt, komşu ülkenin topraklarını eğitim-hazırlık-lojistik konularında üs olarak kullanıp buradan ülkemize saldırıyor. Daha sonra da tekrar bu üslere dönüyor. Komşuluk hukukuna uyan bir komşu ülkenin buna izin vermemesi gerekir. Komşumuz Irak, yaşadığı süreç nedeniyle bu işe müdahale edemiyor, terör örgütünü topraklarından kovacak güç ve kuvvet ayıramıyor. Kendisi bunu yapamadığı için hem Irak hükümeti, hem de oradaki hâkim güç ABD, bizim sınırı aşarak teröristlere Irak topraklarında operasyon yapmamıza razı oluyor. Razı edemediğimiz iki kesim var. Birisi Irak'ın kuzeyinde yerel yönetim. Diğeri de etnik kimlik üzerinden siyaset yapan ve Kürt vatandaşlarımızı da katleden Türkiye'deki barış ve istikrar ortamını zehirleyen PKK'ya sahip çıkan DTP. DTP, 22 Temmuzda elde ettiği fırsatı doğru kullanmadı. Partiyi kapattırmak ve ortamı germek için elinden geleni yapmaya devam ediyorlar. Bebek katili teröristler Irak topraklarını kullanıp sınırı geçerek ülkemize saldıracaklar, sonra bu topraklara tekrar dönüp burada güvenli bir şekilde hayatlarını devam ettirecekler. Türkiye de buna kayıtsız kalacak. Bu beklenti ahlakî değil. Hiçbir devlet kendi güvenliğini başka bir ülkenin insafına terk edemez. Irak hükümeti, ABD ve Irak'ın kuzeyindeki yerel yönetim PKK terör örgütünü Irak topraklarından söküp atmadıkça, Irak'ın kuzeyinden Türkiye'ye yönelik terörist saldırılara engel olmadıkça uluslararası hukuk, Türkiye'ye sınır ötesi operasyon hakkı vermektedir. Terörün silahlı mücadele boyutunda başarılı olmak için sınır ötesi harekât önemli bir araçtır. Bu tezkere ile bu ihtiyaç giderilmiştir. Yeni dönemde bu mücadelenin asayiş boyutu ile ilgili ilave tedbirlere ihtiyaç vardır. Bu mücadelede kullanılan aktif unsurların tamamının profesyonel unsurlara dönüştürülmesi, bu unsurların malzeme ve teçhizat olarak modernize edilmesi savunma amaçlı kullanılan tüm tesislerin NATO standartlarında yeniden yapılması, sınırda geçişlere imkan veren 800'ün üzerindeki geçiş bölgelerinin uygun, sağlam ve her türlü korumayı sağlayan korunak ve savunma mevzileriyle kapatılması, istihbarat ağının güçlendirilmesi ve koordinasyonu, bölgeye ve terörle mücadeleye tahsisli kara havacılık birliklerinin silah-malzeme-teçhizat ve personel yönünden arttırılması ve daha etkin kılınması özgürlükler-insan hakları ve güvenlik dengesi kurularak, güvenlik güçlerinin ihtiyaç duyduğu yasal düzenlemelerin yapılması akla gelen bazı tedbirler... Terörle mücadelenin asayiş boyutu önemli ancak tek başına yeterli değil. Bu mücadeleye paralel olarak sosyal, ekonomik, diplomatik ve kültürel alanda atılması gereken adımların cesurca atılması gerekiyor. Bu alanlarda Türkiye son 5 yılda önemli mesafeler kaydetti. Ama demek ki yeterli değil. Bakalım bugünkü terörle mücadele toplantısından neler çıkacak?..