Terörle mücadelenin neresindeyiz?

A -
A +

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve ABD Başkanı George W. Bush'un 5 Kasım 2007'de Beyaz Saray'da anlık istihbarat paylaşımı üzerinde mutabakata varmalarından sonra bölücü terör örgütü ile mücadelede yeni bir dönem başladı. Türk Silahlı Kuvvetleri 1 Aralık 2007'den başlayarak terör örgütünün Irak'ın kuzeyindeki kamplarına ikisi kara ve 5'i hava olmak üzere toplam 7 operasyon düzenledi. Terörle mücadelede yeni dönemin en büyük özelliklerinden birini hamaset edebiyatı yapılmaması oluşturdu. Hükümet üyeleri ve askeri yetkililerin operasyonların başladığı 1 Aralık 2007'den bu yana geçmiş yıllarda sık sık kullanılan, "belleri kırıldı, bir daha bellerini doğrultamazlar, lojistik destekleri kesildi, ilkbaharda bitirilecek ve şehitlerin kanları yerde kalmayacak" şeklindeki ifadelerden özenle kaçınmaları dikkat çekti. Yeni dönemin öne çıkan özelliklerinden birisi de öldürülen terörist sayısından ziyade terör örgütünün alt yapı imkânlarının yok edilmesi oldu. Peki bu ne anlama geliyor? Komuta kontrol, gıda, yiyecek ve mühimmatın saklandığı lojistik, haberleşme, istihbarat, barınak ve sığınaklardan oluşan tesislerin imha edilmesi, öldürülen terörist sayısından çok daha önemli. Çünkü insanları para ve ideolojik propaganda ile kandırıp, öldürülen teröristlerin yerine ikame edebilirsiniz. Ama eğer bunları yatıracak, giydirecek, yedirecek, eğitecek tesis ve imkanlarınız, ellerine tutuşturacak silahınız yoksa, dağa çıkardıklarınızı bir arada tutamazsınız. İşte Hava Kuvvetleri'nce yok edilen terör örgütüne ait 358'in üzerindeki tesisin vurulmasının anlam ve önemi burada yatmaktadır. 5 Kasım 2007 günü Beyaz Saray'daki mutabakat ile başlayan terörle mücadele sürecinin dikkat çekici bir başka özelliği de ağır kış şartlarına rağmen güvenlik birimlerinin terörle mücadeleyi ara vermeksizin sürdürmesidir. ASELSAN başta olmak üzere Türk savunma sanayinin gözbebeği kuruluşların geliştirdikleri sistemlerin arazide etkin kullanımı nedeniyle yurt içi ve dışında eş zamanlı olarak yapılan operasyonlar, geçmiş yıllarda olduğu gibi kışı dinlenerek ve baharla birlikte kanlı eylemler yapmayı hayal eden terör örgütünü şoka soktu. O kadar ki, PKK'nın içinde olduğu durum askeri strateji uzmanları tarafından yediği dayaktan dengesi bozulan boksöre benzetiliyor. Son darbe kara operasyonu olacak Kış boyunca yurt içi ve dışında maruz kaldığı operasyonlar sonucu dengesi bozulan bölücü terör örgütüne son darbenin kara operasyonu ile vurulması bekleniyor. Dondurucu ayazların sona ermesi ve sıcak havaların müjdecisi kabul edilen Birinci Cemre'nin 20 Şubat'ta havaya düşmesi ile bu süreç çoktan başlamış görünüyor. TSK, terör örgütünün baharla birlikte eyleme geçme hayaline fırsat vermemek için Suriye, Irak ve İran sınırlarındaki geçiş bölgelerini kontrol altına alırken, gerekli gördüğünde hukuki altyapısı hazır olan geniş kapsamlı kara harekâtını da yapacaktır. Tabii ki, dağda silahlı mücadele eden güvenlik birimlerinin çabaları terörün ateşini düşürebilir ama bitirmeye yetmez. Bu konuda genelde bir bütün olarak devlet birimlerinin ve özelde hükümetin yapması gereken çalışmalar vardır. Bu konuda terör örgütünün finans bağlantılarının kesilmesi, dost ve müttefik ülkelerde yakalanan teröristlerin Türkiye'ye getirilerek yargılanması önem arz etmektedir. 11 Eylül 2001'den bu yana terörle küresel ölçekte mücadele eden ABD'nin 5 Kasım 2007'den bu yana Türkiye'nin yanında yer alması önemli. ABD'nin AB ülkeleri üzerinde PKK'ya gösterilen hoşgörüyü sona erdirmeleri için kurduğu baskının iyi değerlendirileceğine inanıyorum. Yurt içinde ise Terörle Mücadele Eylem Planı çerçevesinde, yapılan yatırımlar ve uygulanan projeler ümit veriyor. AK Parti'nin geçen yıl yapılan seçimlerde Tunceli dışında bölgedeki tüm illerden milletvekili çıkarması, hükümetin bölgede doğru projeleri uyguladığını gösteriyor. Bu yıl yapılacak yatırımların yanı sıra ekonomik ve sosyal projeler, terör örgütünün dağlardan sonra bölgedeki şehirlerde de çözülme ve tasfiye sürecini hızlandıracaktır.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.