Terörle topyekün mücadele

TSK, 24 yıldır terörle silahlı mücadelede birçok şehitler verdi. Subay ve astsubayların, uzman erbaşların, meslek yaşamlarının büyük bir bölümü Doğu ve Güneydoğu bölgesinde geçiyor. Erinden generaline kadar 'kar-kış, dağ-tepe, gece-gündüz' demeden canlarını ortaya koyarak kararlı bir mücadele veriyor, bu insanlar. Son icra edilen kara operasyonunda destan yazdılar. Bu fedakârlıkları, hiç kimseye hiçbir maddi menfaat karşılığında yaptıramazsınız! Bu insanları motive eden duygu, vatan sevgisi, millet sevgisi ve Türk halkının onlara verdiği manevi destek ve duyduğu güvendir. İşte son operasyonda, başarısının karşılığında sadece bu takdiri beklerken yapılan "ABD'nin talimatı ile girdiniz, onların talimatı ile çıktınız" tarzındaki ağır suçlama; bu insanları ve komutanlarını çıldırtmış ve onlarda derin bir hayal kırıklığına yol açmıştır. Genelkurmay'ın son açıklaması böyle bir ruh halinin eseridir. Bence siyasetçiler; başlatılması, hedefi, bitirilme şekli dahil, tamamen askeri gerekçelere dayanan bir askeri harekatı tartışacaklarına, terörle mücadelenin siyasetçilerin sorumluluğunda olan alanlarındaki görevlerine yoğunlaşmalıdırlar. Yıllardır terörle mücadele TSK'ya ihale ediliyor. TSK işin tabiatı gereği bu mücadelenin sadece silahlı mücadele boyutunu başarı ile sürdürüyor. Sonuçlar ortada. Ama topyekün mücadelenin siyasi-sosyal-kültürel, ekonomik ve psikolojik boyutunu sivillerin ve sivil kurumların yürütmesi gerekiyor. Muhalefette bile olsalar, siyasetçilerin görevi; terörle mücadelenin bu boyutlarıyla ilgili projeler üretmek, bu projeleri TBMM çatısı altına getirerek çözüm önerilerini ortaya koymaktır. Ancak ben bugün askeri harekâtı tartışan muhalefet partilerinin, terörle mücadelenin silahlı boyutu dışında bir önerilerine rastlamadım. 24 yıldır devam eden bu kısır döngüyü nasıl kırarız? Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ'un bu konudaki önerileri şöyle: "Bu kısır döngüyü kırmak için terör örgütüne katılımı önlemek lazım. Bu masum gençler bu örgüte neden-niçin katılıyor bu nedenleri bulup ortadan kaldırmak lazım. İkinci iş olarak kandırılıp dağa çıkarılmış çocukları indirmek için de çaba sarf edilmesi lazım. Terörle mücadelenin ekonomik-sosyal ve psikolojik boyutunu sürdürürken tüm bu çabalara karşı direnip devlete silah çekenlere karşı da aralıksız ve kararlı bir şekilde silahlı mücadeleyi sürdürmemiz lazım. Bu tedbirlerin hepsi bir arada uygulanır, kısır döngü kırılırsa terörle mücadelenin süresi kısalır" İlgililere duyurulur.