Tezkere terörle mücadeleyi hızlandıracak

A -
A +

"Türkiye, Irak'ın kuzey bölgesinde yuvalanmış bulunan PKK terör unsurlarından kaynaklanan terörist saldırılara karşı gerekli tedbirleri almak ve TSK unsurlarının, sınır ötesi harekat ve müdahalede bulunmak üzere, Irak'ın PKK teröristlerinin yuvalandıkları kuzey bölgesi ile mücavir alanlara, gönderilmesine ve görevlendirilmesine Anayasa'nın 92'inci maddesi uyarınca, TBMM'den bir yıl süre ile izin verilmesi kararlaştırılmıştır" şeklinde özetlenebilecek tezkere Meclisten güçlü bir destekle geçmiştir. Türkiye uzun bir süredir, PKK'nın Irak'ın kuzeyindeki varlığına ve faaliyetlerine son vermek için her türlü siyasi ve diplomatik girişimlerde bulunmuştur, uyarılarını yapmıştır. Ancak konunun muhatapları olan ABD, Irak Hükümeti ve Irak'ın kuzeyindeki bölgesel yönetim, bu girişimleri ve uyarıları duymamazlıktan, görmemezlikten gelmiştir. Hatta bu muhataplar ülkemizde her gün bir ocağa ateş düştüğü bu süreçte Türkiye'yi oyalamış, bu kanlı örgütün bu coğrafyadan çıkarılması için hiçbir adım atmamıştır. Bilakis örgüt bu coğrafyada himaye hatta destek görmüştür. 11 Eylül saldırılarının faillerini ABD kıtasından kalkıp Afganistan'da arayan, tüm dünyanın karşı durmasına rağmen petrol kaynakları ve İsrail'in güvenliği için Irak'ı işgal eden ABD'nin terör sorunu ile ilgili Türkiye'yi anlamak istememesi, bizi iş birliği çağrıları ile yıllardır oyalaması anlaşılması güç bir durumdur. Yıllarca Saddam'ın zulmünden koruduğumuz, akraba olarak gördüğümüz, zor zamanlarında kucak açıp yardım ettiğimiz, bugün de elektrikten yiyeceğine kadar her imkanı sağladığımız Irak'ın kuzeyindeki yerel yönetimin, PKK'nın o coğrafyada barınmasına göz yumması, hatta himaye etmesi, piyon olarak bize karşı kullanması hiçbir komşuluk, akrabalık, dostluk ilişkisine sığmaz. Türk ordusunun sınır ötesi operasyonuna karşı çıkmak için askeri güç bulabilen Barzani'nin, PKK'yı o bölgeden çıkaracak güç bulunamaması inandırıcı değildir. Türkiye terör konusunda nefsi müdafaa duruma gelmiştir. Amerika ve Irak yönetimi harekete geçmek ve PKK'yı bu coğrafyadan çıkarmak durumundadır. Bunu ya yalnız ya da Türkiye ile birlikte yapabilirler. İkisini de yapmıyorlar ise Türkiye Cumhuriyeti Devleti nefsi müdafaanın gereğini yapmak, ülkesini bu tehdide karşı korumak durumundadır. Hiçbir ülke güvenliğini başkalarının inisiyatifine bırakamaz. ABD ve Irak yönetimi sınır ötesi operasyonu engellemek için son bir haftadır gösterdiği performansı, 4-5 yıldır göstermedi. Eğer samimi çaba sarfetselerdi, iş bu noktaya gelmezdi. Türkiye Cumhuriyeti Devleti sınır ötesi operasyondan önce ekonomik ve politik tüm kozlarını kullanmalı, diplomasi kanallarını sonuna kadar zorlamalıdır. Tüm ekonomik, politik ve diplomatik baskılara rağmen sonuç alınamıyorsa Türkiye sınır ötesi operasyona son çare olarak başvurmalıdır. Cin şişeden çıkmıştır. Somut ve elle tutulur bir sonuç alınmadığı sürece Türkiye sınır ötesi harekata başvuracaktır. Sınır ötesi operasyon tabii ki PKK'yı bitirmeyecektir. Bu seçenek terörle mücadelenin alt başlıklarından sadece bir tanesidir. Top ABD'nin, Irak Hükümetinin ve Barzani'nin kucağındadır. Makul bir zaman sürecinde PKK'yı bu coğrafyadan sınır dışı ederlerse, PKK'yı Irak'tan kovarlarsa böyle bir operasyona gerek kalmaz.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.