Genelkurmay Başkanlığının "Basını Bilgilendirme Toplantısı"nda, TSK'nın, Türkiye'nin gündemindeki önemli konularla ilgili görüş ve değerlendirmeleri dile getirildi. Geçen ay ilki yapılan toplantıda Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ vardı. Bu kez yapılan toplantıda ise sadece "J" Başkanları yer aldılar. Yaklaşık bir saate yakın süren brifingin ilk bölümünde Genelkurmay Genel Sekreteri Tümgeneral Sabri Demirezen, TSK'nın görüşlerini aktardı. Daha sonra da, Genelkurmay Genel Plan ve Prensipler Başkanı Hava Korgeneral Aydoğan Babaoğlu, Genelkurmay Harekat Başkanı Korgeneral Metin Yavuz gazetecilerin sorularına cevap verdiler. Genel Sekreter Tümgeneral Demirezen, konuşmasının ilk bölümünde Kıbrıs meselesi üzerinde durdu. Özenle seçilmiş kelimelerden oluşan cümlelerle durum değerlendirmesi yapan Tümgeneral Demirezen, TSK'nın çok hassas olduğu bu konu ile ilgili görüşlerinin, Çankaya Köşkünde 15 Şubat'ta yapılan zirvede yazılı olarak başbakanlığa sunulduğunu hatırlattı. Tümgeneral Demirezen Genelkurmay'ın görüşlerini , "Türk Silahlı Kuvvetleri Kıbrıs sorununa kalıcı ve adil bir çözüm bulunmasını her zaman desteklemektedir" cümlesiyle özetledi. Bilgilendirme toplantısının ikinci konusu ise Irak oldu. Irak'taki gelişmeleri an be an yakından takip eden Genelkurmay başkanlığının bazı endişeleri olduğu Tümgeneral Demirezen'in sarf ettiği sözlerden açıkça anlaşılıyordu. Tümgeneral Demirezen kurulacak yeni ordu ve güvenlik teşkilatının önemini vurgularken, endişelerini "Irak'ın yeni politik yapılanmasında dini ve etnik kökene dayanan bir anayasa ve yapısal değişiklik, Irak halkı arasında ciddi sorunlar yaşanmasına neden olacaktır" cümlesiyle ifade etti. Amerika Birleşik Devletlerinin Büyük Ortadoğu projesine ilişkin değerlendirme yaparken TSK'nın net tavrını ortaya koymayan Tümgeneral Demirezen konu ile ilgili çalışmaların devam ettiğini açıklamakla yetindi. Tümgeneral Demirezen, projenin Türkiye'ye olabilecek etkileri ve Türkiye'nin özellikle güvenlik boyutunda izlemesi gereken stratejilerin analiz edildiğini de sözlerine ekledi. NATO'nun transformasyonu ve Türkiye'nin konumu ile ilgili bilgiler de veren Tümgeneral Demirezen , dünyanın önemli meselelerinden biri olan yasadışı güç olaylarına da değindi. Tümgeneral Demirezen, Türkiye'nin Avrupa ülkelerinin dediğinin aksine yasa dışı göçle en etkili mücadele veren tek ülke olduğuna dikkati çekti. Genelkurmay Genel Sekreteri Tümgeneral Demirezen konuşmasının son bölümünü de Türk Silahlı Kuvvetlerinin sosyal ve kültürel faaliyetlerine ayırdı. Tümgeneral Demirezen, "Türk Silahlı Kuvvetleri sadece vatanî görevin ifa edildiği bir müessese olmanın ötesinde, iç hizmet kanun ve yönetmeliğinin verdiği görev ve sorumluluklarının bilincinde olarak bir okul vazifesi de görmektedir" dedi. Tümgeneral Demirezen Türk Silahlı Kuvetlerinin doğal afetlerde ve büyük felaketlerde yaptığı hizmetlerle her zaman milletinin yanında yer aldığını da belirtti. Brifingin ikinci bölümde ise komutanlar sorulara cevap verdiler. PKK ile ilgili sorulara cevap veren Harekat Dairesi Başkanı Korgeneral Metin Yavuz Yalçın, ABD ile zamanlama farkının olduğuna işaret ederek bu yüzden Kuzey Irak'ta operasyon yapılamadığı ve istikrarsız ortamdan yararlanan bölücü örgütün siyasallaşmaya ağırlık verdiğini söyledi. Genelkurmay Başkanlığının verdiği brifing ile ilgili olarak, ben de bazı değerlendirmelerde bulunmak istiyorum. Katıldığım brifinglerden edindiğim izlenim, TSK gündem oluşma peşinde değil. Toplantılarda güvenlik ve anayasanın kendine verdiği görev alanı içinde kalan konularla ilgili bilgi veriyorlar... Sisteme müdahale etme, kamuoyu oluşturma gibi benzeri kaygılardan uzak bir şekilde, hem basını hem de kamuoyunu aydınlatıyorlar. Türkiye'nin menfaati ve geleceğine ilişkin düşüncelerini ifade ediyorlar. Ben bu durumu memnuniyetle karşılıyor ve önemsiyorum. Mesela Kıbrıs gibi hassas bir konuyu değerlendirirken, Türkiye ve KKTC'nin güvenliği ve Türk ve Kıbrıs Türk halkının olmazsa olmaz şartlarına ilişkin kaygılarını söylediler. Bunları söylerken de dünyanın hiçbir ülkesinde olmayacak bir tarzda demokratik bir tavır sergileyerek, kararın siyasi iradeye ait olduğunu açık bir şekilde belirttiler. Bu da gösteriyor ki; Türk Ordusu devletin diğer kurumları ile uyum içinde çalıyor. Devletin kurumları arasında bir bütünlük ve koordinasyon var. Yalan haberler önlenir... Öte yandan, bu tür brifingler özellikle bazı önemli konularda bazı çevrelerin ve özellikle bazı medya organlarının yalan-yanlış ve sansasyonel haber yapmalarını da engeller. En azından bu yolla kamuoyunu yanıltmak isteyenler kendilerine çeki düzen vermek zorunda kalır. Dikkatimi çeken bir konu da, askerlerin kendilerine yöneltilen tuzak sorularına cevap vermemeleri oldu. Bazı basın temsilcilerinin gündem saptırmaya ve toplantıyı amacı dışına çıkarmaya yönelik sorularını cevapsız bırakan komutanların bu tutumunu memnuniyetle gözledim. Brifingin son bölümünde anlatılan Toplumsal gelişime destek ve yurt sevgisi eğitime ilişkin proje çerçevesinde yapılan çalışmalar beni çok heyecanlandırdı. TSK'nın hem kültürel anlamda hem Türkiye'nin kalkınması anlamında yaptığı çalışmaları burada birkaç satırla anlatmak yetersiz kalır. Sözün özü,Türk Ordusu 'dünyanın diğer ülkelerinde olduğu gibi' sadece güvenlikle ilgilenen bir teşkilat değil. Aile planlamasından tutun da fidan dikimine kadar eğitim, sağlık ve çevre gibi birçok önemli konularda öğrenci yetiştiren bir okul. Askerlere mesleki eğitim bile veriyor. Türk Silahlı Kuvvetleri Türkiye'nin değişim projesine çok önemli bir katkı veriyor. Bu arada TSK hem güvenlik hem de her türlü eğitimin yanı sıra iç bünyesinde yolsuzluklarla da mücadele ediyor. Türk Silahlı Kuvvetleri, Türkiye'nin değişim projesine çok önemli katılarda bulunuyor. Türkiye için bir emniyet supabı. Kısacası Türkiye Cumhuriyeti devletinin eli ayağı.