Türk Silah Kuvvetleri 21-29 Şubat günlerinde dünyaya parmak ısırtan bir operasyonla bölücü terör örgütünün Irak'ın kuzeyindeki Zap bölgesindeki karargâhını yerle bir etti. Terörün kökünü kurutmak için, bundan sonra, dağdaki silahlı mücadele ekonomik, sosyal ve kültürel alanlarda alınacak tedbirlerle desteklenecek. Ancak önce baş örtüsü, ardından da AK Parti'nin kapatılması için açılan davalar, başta terörle mücadele olmak üzere Türkiye'nin gerçek gündemini ikinci plana itmiş görünüyor. Bölücü terör örgütü kış mevsimi boyunca yediği darbeler yüzünden "silah bırakmaktan" söz ediyor ama bu bile dikkat çekmiyor. Oysa terörle mücadelede devamlılık önemli. Bunu geçmişte yaşadığımız tecrübeler gösteriyor. Bugüne kadar dört kez tasfiye sürecine sokulan terör örgütü, şans eseri hep kurtuldu. Dileriz bu kez böyle olmaz. TSK bütün beklentilere karşın baş örtüsü ve AK Parti hakkında açılan kapatma davaları ile ilgili yorum yapmaktan özenle kaçındı. Terör örgütü ile kararlı bir şekilde mücadeleyi sürdürüyor. Bu süreçte TBMM, siyasi partiler ve kamuoyu, TSK'nın verdiği mücadeleye tam desteğini sürdürmelidir. Bir kez daha tasfiye sürecine sokulan terör örgütü, iç politikanın toz dumanı arasında yeniden güçlenme fırsatı yakalamamalıdır. Terör meselesinin yanı sıra Kıbrıs, asılsız Ermeni iddiaları, dünyayı saran ekonomik kriz, AB ile ilişkiler, ikili ilişkilerde sorun yaşadığımız Fransa'nın bu yılın ikinci yarısında AB dönem başkanlığını üstlenmesi ile yaşanacak sıkıntılar, ABD'nin İran'la yaşadığı gerginlik ve bu çerçevede Türkiye'den beklentilerine verilecek cevaplar kapımızda bekliyor. AK Parti hakkında açılan kapatma davası, ülke sorunlarının çözümsüzlüğe itilmesi anlamına gelmemelidir. Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın kırgınlık ve küskünlükten uzak kalarak "hizmet yolunda bizi hiçbir şey durduramaz" mesajını vermesi önemli. Çünkü başka Türkiye yok!