Türkan Saylan'ın cenaze töreni
Türkan Saylan, güzel bir cenaze töreni ile uğurlandı. Hayatta iken insan sağlığı ve eğitimle ilgili gösterdiği olağanüstü gayreti ve ülkemize bu alanlardaki katkısını takdir etmemek mümkün değil. Allah rahmet eylesin. Ancak "çağdaş yaşam tarzı" konusundaki tek tipçi anlayışına itirazım oldu hep. Tek tip bir yaşam tarzını "çağdaş" diye takdim edip, diğer yaşam tarzlarına hayat hakkı tanımayan anlayışına karşı çıktım. Cenaze töreninin miting alanına, gösteriye çevrilmesine itirazım var. Biz millet olarak cenazede nasıl davranılması gerektiğini unuttuk. Atılan sloganlar musalla taşındaki naaşı rahatsız etmiş olmalı. Cami avluları korsan gösteri yerine çevriliyor. Cenaze törenlerimiz siyasi intikam arayışlarımızın sahnesi haline geldi. Cenaze töreni ve yeri alkışlama veya protesto etme yeri değildir. Asıl olan, doğru olan cenazeye karşı saygılı olmaktır. Cenaze törenini ideolojik yaklaşımlarımızın ortaya konduğu bir gösteriye dönüştürmemek cenazeyi istismar etmemektir. Cenazeler terörize edilemez. Kabine üyelerinin neden cenaze törenine katılmadığını sorgulayanlar herhalde 3 yıl önce Danıştay üyesinin Kocatepe Camii'ndeki cenaze töreninde yaşananları unuttular. O törende ülkenin başbakanı yuhalanmış, bakanlar tartaklanmıştı. Cami avlusunda kabine üyeleri linç tehlikesi atlatmıştı. "Hepimiz darbeciyiz... AKP halka hesap verecek" sloganlarının atıldığı, provokasyon için hazır kıtaların beklediği bir cenaze törenine, bakanlar neden katılsın? Bakanlar hakaret işitmeye, pet şişe yemeye bile bile niye gelsinler? Saylan'ın cenaze töreni boyunca atılan sloganlara bakın, bakanların niye törene katılmadığını gayet iyi anlarsınız. Başbakan yardımcısı Bülent Arınç; "Milli Eğitim Bakanımızın, eğitime gönül vermiş bir hanımefendinin cenazesinde bulunması çok iyi olurdu" demiş. Bülent Bey yüreği insan sevgisiyle dolu, "hümanist" bir insandır. Ama Kocatepe Camii avlusunda olup bitenleri herhalde unutmuş. Ayrıca Bakan Çubukçu; "Ailesi ve çocuklarına başsağlığı diledim. Cenazedeki kalabalığın psikolojisini hesaba katmak gerekir" demiş. Çubukçu, Kocatepe'yi unutmamış. İyi ki de gitmemiş. Gitseydi çok çirkin manzaraların yaşanacağı kaçınılmazdı. Ne zaman ki cenaze yerleri siyasi şov arenası olmaktan çıkar, o zaman herkes gönül rahatlığı ile son görevini yapmak üzere bu törenlere katılır.